ÖZRÜ KABAHATİNDEN BÜYÜK

      Siyasal partiler demokrasimizin vazgeçilmez unsurlarıdır. En kötü demokratik idare en iyi totaliter rejimden iyidir. Çok partili rejimlerde herkes, kendi dünya görüşüne yakın, siyasi düşüncesine yakın partiye oy vermek suretiyle kendi dünya görüşünün parlamentoda olma imkanı  bulur. Bu nedenle biz her zaman siyasi partilerin dünya görüşlerine bakmaksızın ayakta kalmalarından yana tavır koyarız. Ancak siyasi partiler iktidar olduklarında liderlerinin dahi tasvip etmeyeceği hareketleri parti yönetimlerinde bulunan insanlar yapınca liderlerinin sermayelerini tükettiklerini fark etmeden hoyratça harcarlar. Geçmişte bunun örneklerini çok gördük. Yakın tarihimizde Anavatan Partisi’nin bitmesinde en önemli faktörün bu tür davranışlar olduğu açıkça ortadadır.

     Dün manşetten verdiğimiz haberi yapmadan önce bir kaç koldan olayı araştırmak suretiyle tetkik ettik, ondan sonra da haberi yaptık. Zira haber yaparken olayın gerçek boyutundan en ufak bir sapma göstermeden yapılmasına titizlikle özen göstermek zorundayız. Amacımız bağcıyı dövmek değil, üzüm yemektir. Olayın mağduru olan Murat Dayı yaklaşık on yıldan fazla bir süredir tanıdığım bir insandır. AK Parti’nin kuruluşundan itibaren merkez ilçe teşkilatında çaycılık yapan çok kıymetli bir insandır. Merkez ilçe teşkilatı kapanıp tüm beldelerin ilçe olmasının ardından Murat Dayı Canik ilçesinde çaycılık yapmaya başlamış; önceki güne kadar Murat Dayı’nın Canik ilçe teşkilatında görev yaptığını da bilmiyordum. Önceki gün, hatta daha önceki gece olay yaşandığında konuya vakıf olunca Murat Dayı’nın Canik ilçe teşkilatında görev yaptığını öğrendim.

      Olay nasıl olmuş derseniz, olayı birebir yaşayan ender insanlardan bizzat aldığım bilgiye göre Canik İlçesi Gençlik Kolları Başkanı, partiye gidip Murat Dayı’ya kendisine bir kargo geleceğini, gelip gelmediği hakkında bilgisinin olup olmadığını sorunca Murat Dayı, hayır bilgim yok cevabını vermiş. Bunun üzerine Gençlik Kolları Başkanı, neden bilmiyorsun diye Murat Dayı’ya çıkışınca, O da haklı olarak, benim görevim senin kargonun gelip gelmediğini beklemek değil cevabını vermiş. Bunun üzerine Gençlik Kolları başkanı Murat Dayı’yı, tokat tekme haşlamış. Akşam ilçe yürütme kurulunda konu gündeme gelince İlçe Başkanı Ercan Eler, Gençlik Kolları Başkanı’na yaptığının yanlış olduğunu söyleyince, O da hak edeni döveceksin dediği iddia edilmekte. Yürütme kurulundaki bu tartışmanın ardından İlçe Başkanı’nın Murat Dayı’ya, şikâyetçi ol dediği, O’nun da bu konuda kararsız kaldığı ancak partiden çıkıp evine gitmek üzereyken veya yolda, burasını net bilmiyorum, bu kez İlçe Başkanı’nın kardeşi Murat Dayı’yı dövmüş. O da soluğu Irmak Karakolu’nda almış.

      Konudan haberim olunca sinirlerim tepeme çıktı. Yetmiş yaşına merdiven dayamış bir insana torunu yaşındaki gençlerin yaptığı muamele kabul edilebilir bir şey olmadığı ortada. Dün konuyu manşetten verdik. Dün sabah tanımadığım bir numaranın aradığını görünce dönüp aradım, beni aramışsınız buyrun dedim, ben Canik Gençlik Kolları Başkanı falanca deyince anladım ki haberden ötürü aradı; buyur dedim… Arkadaş yapılan haberin doğru olmadığını, Murat Dayı’yı kendisinin değil kardeşinin dövdüğünü söyleyince, sen bize bu minvalde bir metin yaz gönder biz değerlendirelim dedim. Ama saat yedi itibari ile bu yazıyı yazdım, gelen giden bir yazı yoktu. Ama ben arkadaşımızın telefondaki ifadesine rağmen bu yazıyı yazma gereği duydum. Bu arkadaşımızın kardeşinin partide herhangi bir görevi var mı? Şayet varsa meziyetleri ne ki aile boyu partide görev almışlar; yok kardeşinin partide bir görevi yoksa ki ben yok biliyorum, o zaman kardeşinin partide işi ne, murat dayıyı neden dövme gereği duydu?

          Hani derler ya özrü kabahatinden büyük, bu arkadaşın da ortaya koyduğu mazereti kabahatinden büyük. Sen İlçe Gençlik Kolları Başkanı isen ailenden birisinin gelip senin çalıştığın partide görevli personelle kavga etme hakkını size kim verdi? Çaycıyla sorununuz kargo meselesi ise o adamın görevi partide çay yapmak mı yoksa senin özel kalemin gibi sana gelip giden kargoları takip etmek mi? Canik ilçe Başkanı Ercan Eler sevdiğim, değer verdiğim bir arkadaş, bu konuda tarafsız olacağı kanaatindeyim. Kulağıma gelen duyumlara göre olayı Gençlik Başkanı’nın kardeşine yıkıp, Gençlik Kolları Başkanı’nı olayın dışına alıp, kurtarmak isteyenler varmış. Bunu yapmak isteyenler şunu unutmasınlar, haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır. Allah kimsenin ahını kimsenin yanında bırakmaz. Bu konuda Gençlik ve Spor Bakanı Çağatay Kılıç’ın, AK Parti İl Başkanı Muharrem Göksel’in -haa muharrem Göksel deyince aklıma geldi, İl Danışma’da bu arkadaşın Muharrem Başkana yaptıklarını da biliyorum, zamanı gelince yazarım- Canik Belediye Başkanı Osman Genç ve ilçe Başkanı Ercan Eler’in gereğini yapacaklatına inanıyorum. Şayet yapmaz iseler biz buradayız, kalın sağlıcakla. 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
10 Yorum
Adnan Bahadır Arşivi
SON YAZILAR