OYUN BÜYÜK HABERİNİZ OLSUN

 İçerisinde bulunduğumuz üzücü durum varken Tarihi Amisos kentinden hikâyeler yazacak durumda olmadığımı bilmenizi isterim; zira son bir haftada yaşanan olaylar inanın psikolojimi bozdu. Şehit olan o insanların çoluk çocuklarını gördükçe inanın televizyonu kapatıyorum, yüreğim dayanmıyor. Bunu yapanlara hayvan demek inanın hayvanlara hakaret olur. Çünkü hayvanların hiç bir tanesi bunların yaptığını asla ve kat’a yapmaz. Bırakın evcil hayvanları, Afrika’nın balta girmemiş ormanlarında yaşayan yabani hayvanların dahi bunların yaptığını yapmayacağından en ufak bir şüphem yok. Yabani hayvanlar karınlarını doyurmak için,  yaşam mücadelesinin gereği avlanıp yerler, içerler. Ama bu vahşeti yapan yaratıklar niye yaparlar derseniz onları uzun bir dönem eğitip, ülkemizin birliğini, dirliğini, refahını bozsunlar diye bu yaratıkların önce akıllarını başlarından alırlar sonra da canlı bomba yapıp masum insanlarımızın şehit olmaları için sokağa salarlar.

    Peki bu oyunun arka planı yok mu derseniz, inanın olay tamamen Osmanlı’nın parçalanma döneminde her türlü şerefsizliği yapıp Müslümanları Müslümanlara kırdırmak suretiyle kendi emellerine nasıl nail oldularsa, şimdi de aynı tezgahı yapmanın peşindeler. Gerek Avrupa Birliği ülkeleri, gerekse ABD son yüzyılın en büyük ekonomik krizlerini yaşamaktalar, şayet Ortadoğu’nun petrol gelirleri olmasa inanın dünya ekonomisi durma noktasına gelecek vaziyette. Bunu bilen ABD ve Avrupa önce Saddam’ı kimyasal silahlar kullandı bahanesi ile devirdi. Ardından ülkesinde en ufak ekonomik sıkıntı olmayan, hatta elektrik, akaryakıt ve doğalgazın dahi bedava olduğu Libya lideri Kaddafi’yi devirdiler. Ardından uydurma bir Arap Baharı rüzgârı ile Suriye’ye, Yemen’e ve diğer Ortadoğu ülkelerine müdahale edip tamamını perişan ettiler. Şimdi de aynı coğrafyada Şii Sünni savaşlarını körükleyip Müslümanları biri birine kırdırıp kendileri arka planda hem silah satıyorlar, hem bu ülkeletin petrollerini kontrol altına alıyorlar, hem de Haçlı zihniyetini yeniden dünyaya hâkim kılmanın mücadelesini veriyorlar.

     Bu şerefsizler bunları yaparken İslam ülkeleri de ahmakça biri birlerini düşmanca itham etmekten, kardeşi kardeşe vurdurmaktan keyif alır politikalar üretiyorlar. Halep’te Sünnileri Şiilere kırdırıyorlar. Diğer Ortadoğu coğrafyasında Sünnilerin güçlü olduğu bölgelerde Şiileri Sünnilere kırdırıyorlar, böylece Müslümanları Müslümanlara düşman edip asırlardır Yahudilerin organize edip başarılı oldukları Şii Sünni düşmanlığını zirveye taşımaktalar. Peki Arap ülkeleri bu yapılanların farkında değil mi derseniz hepsi farkında da bana değmeyen yılan bin yaşasın politikaları üretip, Krallar, Yezitler, Firavunlar, Nemrutlar işbaşına gelip günlerini gün edip ülkelerini perişan etmekten keyif alıyorlar. Şu Suriye’ye, Irak’a, Mısır’a bir bakar mısınız ne hâle gelmişler… Tüm bu canım ülkelerin tamamı gerek ekonomik bakımdan, gerekse tarihi miraslar ve şehirlerin bombalanması sonucunda adeta bitmİş durumdalar. ABD ve AB bu ülkeleri her yönüyle bitirdikten sonra işbaşında bulunan kuklaları aracılığı ile yeniden o ülkeleri inşa edip vampir gibi kanlarını emecekler.

    Peki bunları yapıyorlar da Türkiye ile neden uğraşıyorlar derseniz, Cumhuriyet kurulduğu günden bu güne dek Türkiye’de istedikleri gibi sevk ve idare edemedikleri tek lider Tayyip Erdoğan var. Ne yapıp, ne edip onu alaşağı etmek zorundalar, aksi halde Ortadoğu’da istedikleri gibi haritaları yeniden çizemeyeceklerinin farkında olduklarından maşa olarak kullandıkları PKK, PYD, FETÖ, v.s. terör örgütleri üzerinden ülkemizin birliğini, dirliğini ve bütünlüğünü bozmak için büyük bir mücadele içersindeler. Ama unuttukları bir şey var, onların hesabı varsa Allah’ın da bir hesabının olduğudur. Benim şahsen imanım gibi emin olduğum tek şey onların bu amaçlarına Rabbimin izni ile ulaşamayacaklarıdır. Dün Osmanlı’yı böldüler, parçaladılar, sonunda istedikleri gibi İslam’la ilgisi olmayan insanları yönetimin başına getirdiler ama bugün durum çok farklı. Bu ülkenin başında imanından, samimiyetinden en ufak bir şüphe olmayan bir lider var. Adam fakir fukaranın sofrasına gidip onlarla yemek yiyor, sohbet ediyor, çay içiyor, dertlerini dinliyor, cenazelerinde Kur’an okuyor, dua yapıyor. Bu dediklerimi bu ülkede bu güne dek merhum Menderes, Özal, Erbakan başlatmıştı ama uygulaması Tayyip Erdoğan’a nasip oldu. Bu yazıyı yazarken birilerine yaranmak veya beklenti için yazmış isem ellerim kırılsın, bu benİm inandığım, samimi düşüncelerimdir. Bu konulara her zaman girmek istemiyorum, çünkü sürekli yazınca yağcılık olur ama şuna inanın ki ülkemiz ve İslam âlemi üzerinde oynanan oyun çok büyük. Allah’a hamdüsenalar olsun ki başımızda bizim gibi düşünen, yaşayan ve refleksleri olan bir Reisicumhurumuz var. Rabbim O’na yardım eylesin, İslam âlemini de bu oyunlardan kurtarsın diyerek sözlerime son veriyorum. Allaha emanet olunuz.

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
7 Yorum
Adnan Bahadır Arşivi
SON YAZILAR