Olaydan İlk İşçi Sorumludur

Bazen kurduğunuz hayallerin bile başrol oyunculuğunu size vermezler. Kendi hayal dünyanızda başrol oyuncusu olduğunuzu sanırsınız oysa başkalarının çıkarları doğrultusunda hayallerinizin figüranı olduğunuzu anlarsınız.

Aileler çocuklarına güzel bir gelecek sağlamak için mücadele ederler. Ekonomik durumları her ne olursa olsun kendilerinden özveride bulunurlar, amaç çocuklarının iyi bir eğitim alarak geleceğini hazırlaması için. Çok zor şartlar altında okuyan çocuklar olduğu gibi ailesinin ekonomik durumu iyi olup okuyan çocuklarda mevcuttur. Hepsinin tek hayali gelecekleridir. Gençlerin gelecek ile ilgili hayallerinin yanında ailelerinin onlarla ilgili beklentileri hiçbir zaman eksik olmaz.

Okul biter bu kez iş bulma yarışı başlar. Bunun için bir takım insanlar devreye sokulur vs. Devlet bu konuda sınav sistemi getirdi ki her şey daha adaletli olacak diye düşünülürken, o sınavlarla ilgili oluşan yaklaşımları gördükten sonra insanlar kime inanacağını sorgulamaya başlarlar.

Kpss sınavının hiçbir döneminde eğitim bilimleri alanında 120 sorunun 120 ‘sini doğru cevaplayan olmadığı halde,

2010 Kpss sınavı eğitim bilimleri alanında 350 kişinin 120 sorunun 120 sini doğru cevapladığı , bunların 70 ‘inin karı koca olduğu, 23’ ünün akraba, 52 adayın aynı adres, apartman, site yada sokakta oturdukları tespit edildi.

Binlerce genç yıllarca okumanın semeresini almak üzere sınava giriyor, bir çoğu iş bulmak adına heyecan yaşarken, bir çoğu da ailesini geçindirme hayaliyle beklenti içerisine giriyor. Sonuçta dini ön plana çıkartan, doğruluğun simgesi olduklarını belirten, içlerinde Allah korkusu olduğunu söyleyen insanların böylesi bir sınavda , ne din ile, ne insanlık ile bağı olmayan bir hareketin içine girdiklerini görüyorsunuz.

Bu yaklaşımdan anlaşılması gereken, bizimle olmalısın, bizimle değilsen, ister ailen yok olsun, isterse senin geleceğin yok olsun umurumuzda dahi değil, bizim için asıl olan bizim ile birlikte hareket eden insanların belli yerlere gelmesidir. Peki bu düşüncenin ülke birliğini, hakkı, hukuku nasıl sağlayacağı konusunda olumlu düşünmek mümkün olabilir mi ?

Ülke gündemine aynı anda iki olay düşüyor. Bir yanda dini kullananlar ile diğer yanda Müslüman olmayan bir başka insanın anlayış farklılıkları.

İzmir körfez geçiş asma köprüsünde ‘’ Çatwalk’’ olarak bilinen halatın kopmasından kendisini sorumlu tutan 51 yaşında ki Japon mühendis Kıshi Ryoichi,’’ Kopan halattan dolayı sorumlu benim ‘’ notu bırakarak intihar ediyor. Nasıl bir sorumluluk duygusuna sahip bir insan sizce, yada işe girebilmek için birilerinin yardımına ihtiyaç duymuş olabilir mi bu sorumluluk bilincinde olan kişi,

Bir televizyon programına katılan vekile dayısının oğlunun Sincik ilçesine Milli Eğitim Müdürü olarak atanması soruldu. İl içindeki atamaların vali tarafından yapıldığını söyleyen vekil, akrabaların atanması iddialarına ise şu ilginç cevabı verdi:

"Akraba olduğu için atanma olmaz ama şunu da söyleyeyim; biz inançlı insanlarız değil mi; cuma namazına gittiğimizde her hafta hutbede ne okunur; 'akrabalarını koru kolla' der."

Japon mühendisin sahip olduğu sorumluluk duygusu onu intihar sürüklerken, torpille, koruma ile kayırma ile işe giren kişinin sadece ona bu konumu sağlayanların hizmetinde olacağını. Sorumluluk alanı içerisinde oluşacak ölümlü bir kazanın nedeni aranırken, kopan halatın oraya getirilmesinde kullanılan kamyon şoförü veya 1925 yılında kurulan fabrikanın ilk işçisinin imalat esnasında hata yaptığını bundan dolayı sorumlu tutulacağını unutmamamız gerekiyor.

Sizler hayallerinizin başrol oyuncusu olamazsınız, birileri o hayallerinizi haklı nedenlere bağlayarak elinizden alır.