NİTELİKLİ BİR ÜNİVERSİTE

NİTELİKLİ BİR ÜNİVERSİTE
Ondokuz Mayıs Üniversitesi Rektör Adayı Mahmut Aydın’dan Öğretim Üyelerine mektup!

NİTELİKLİ BİR TOPLUM İÇİN, NİTELİKLİ BİR ÜNİVERSİTE!

Ondokuz Mayıs Üniversitesi Rektör Adayı Mahmut Aydın, öğretim üyelerine mektup göndererek, gizli gündemi ve ön yargısı olmayan bütün öğretim elemanlarını birlikte olmaya davet etti.

Aydın mektubunda, “Bir bölge üniversitesi olan Ondokuz Mayıs Üniversitesini baskı ve çıkar gruplarının tahakkümünden kurtarıp istişare mekanizmalarını etkin bir şekilde işleterek hep birlikte sadece ülkemizin ve dünyanın itibar edilen üniversitelerinden biri yapmak için değil, aynı zamanda ülkemizin sosyo-ekonomik ve kültürel dönüşümüne ve her yıl artarak bünyesine kattığı uluslararası öğrencileriyle birlikte barış içinde yaşanabilecek bir dünya düzeni oluşturulmasına ciddi katkı sunan bir üniversite olmasını sağlamak için rektör adayı olmaya karar verdim” diyerek şöyle devam etti,

KOLLEKTİF BİR YÖNETİM ANLAYIŞI

“Bu hedefin ancak başta üniversitemizin akademik ve idari personeli olmak üzere tüm paydaşlarımızla özelikle de Karadeniz’in incisi Samsun şehrinin seçilmiş yöneticileri, idari kadroları ve sivil toplum kuruluşlarıyla işbirliği yapılarak gerçekleştirilebileceğine inanıyoruz. Bunun için ortak aklın hakim olduğu kolektif bir yönetim anlayışıyla ve paydaşlarla etik temelinde karşılıklı kazan-kazan ilişkisine dayalı bir işbirliği modeli tesis etme temel hedefimiz olacaktır. Temel ilkemiz her kim olursa olsun “hiç kimse herhangi bir konuda her şeyi bilemez” düsturu olacaktır”

Ondokuz Mayıs Üniversitesi’nin tarihsel süreçte bilime, siyasete, spora, sanata, kamu ve özel sektöre katkı sunan pek çok güzide insanın yetişmesini sağladığını da sözlerine ekleyen Ondokuz Mayıs Üniversitesi Rektör Adayı Mahmut Aydın, hedefinin, üniversite bünyesinden yaptığı çalışmalarla adını tüm dünyaya duyuracak bilim insanları, hekimler, sanatçılar; ülkenin yönetiminde söz sahibi olacak devlet adamları; ülkemizin dini hayatına katkı sağlayacak ilahiyatçılar; alanında isim yapacak sporcular ve kamu ve özel sektörde önemli görevler üstlenecek yöneticiler çıkarmak olduğunu kaydetti.

NASİP OLURSA REKTÖR OLARAK HİZMETE TALİBİM

Aydın mektubuna şöyle devam etti;

Önce öğrencisi sonra mensubu olduğum ve 20 yılı aşkın bir süredir yürüttüğüm akademik çalışmalarımın yanı sıra üç yılı aşkın Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü ve iki yılı aşkın yürüttüğüm rektör yardımcılığı görevlerinde edindiğim tecrübelerimin ve öncülük ettiğim projelerin sizlerden gelen olumlu yansımalarının bana verdiği güven ve sorumluluk anlayışıyla mensubu olmaktan gurur duyduğum üniversiteme bu kez de nasip olur ise rektör olarak hizmet etmeye talibim. Bu uğurda hedefimiz, tabii ki sizlere ve Samsun kentine yönetimine talip olduğum Ondokuz Mayıs Üniversitesi ile katkı sağlamaktır. 

Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100. Yıldönümü olan 2023 yılı, tüm Türkiye'de kurumsal hedeflere yön veren “2023 Vizyonu” olarak değerlendirilmektedir. 2023 yılı, nasıl ki ülkemizin gelişmiş ilk 10 ekonomi arasında yer alması için bir hedef olarak görülüyor ise, bizler de üniversitemizin bu vizyon çerçevesinde, ülkemizin ve dünyanın saygın üniversiteleri arasında yer almasını sağlayacak bir misyon belirlemek ve bu misyonu görev edinmek zorundayız. Ben ve arkadaşlarım bu misyonu üstlenmeye ve gereken sorumluluğu almaya hazırız.

Ondokuz Mayıs Üniversitesinin bilim, sanat ve spor alanlarında araştıran, sorgulayan, katılımcı, dinamik, kültürel değerlere sahip çıkan, evrensel düşünebilen bireyler yetiştirmesine; bilim ve teknolojinin gelişmesini sağlayarak insanlığa daha yüksek düzeyde hizmet etmesine; bu suretle ülkemizin ve bölgemizin refahını yükselmesine katkıda bulunan bir üniversite olmasını kendimize görev edinecek, gerek yerelde gerekse dünya ölçeğinde paydaşlarının fayda maksimizasyonunu hedefleyen, kurumsallaşmış, yenilikçi, yaratıcı ve lider bir üniversite olmak da vizyonumuz olacaktır. 

Değerli Meslektaşım,

“Daha nitelikli ve üretken bir üniversite için neler yapılmalı?” sorusunu iki ana temelde değerlendirmekte ve "Öğretim elemanı ne istemektedir?" ve "Öğrenci memnuniyeti nasıl artırılabilir?" biçiminde öteden beri kendimize sormaktayız. Bu temel sorulara cevaplar aramakta ve bugüne kadar sizlerden gelen her türlü öneriyi, şikayeti, serzenişi samimiyetle dinleyerek bunlar için neler yapabileceğimizi düşünmekteyiz.

Üniversitemiz son yıllarda açılan yeni akademik birimleri, oluşturulan yeni kampüs alanları, uzaktan eğitim merkezi, merkez laboratuvarı ve diğer araştırma merkezleriyle ve en önemlisi de geç kalmış teknoparkıyla fiziksel gelişimi noktasında ciddi ilerlemeler kaydetmiştir. Bu bağlamda üniversitemizin yeni bazı birimler yanında özellikle sosyal donatılar ve peyzaj çalışmalarıyla mevcut fiziki koşulların iyileştirilmesine acil ihtiyacı bulunmaktadır. Benzer şekilde önümüzdeki dört yılda sadece bilimsel yayın, atıf ve proje sayılarıyla övünmek yerine bunlara ilaveten başta eğitim-öğretim alanı olmak üzere kalite odaklı, ürüne veya patente dönük çalışmalarla adımızdan söz ettiren bir üniversite olma zorunluluğu bulunmaktadır. Bu ihtiyaçlar doğrultusunda 2016-2020 dönemi üniversitemiz için fiziki imkânların ve müfredatın gözden geçirildiği ve iyileştirildiği bir dönem olacaktır. 

Üniversite yönetimlerinin ülke sorunlarına duyarlı olması ve söz konusu sorunların çözümü noktasında üniversitelerin bilimsel bilgi birikimini seferber etmesi, bize göre ödev mahiyetindedir. Ancak bu, yaşanan günlük ve konjonktürel siyasi çekişmelerin içine girmeye değil, aksine bu çekişmelerin kronik bir hal almasının önüne geçmeye yönelik olmalıdır. Yönetim, üniversite-çevre (paydaş) ilişkisini de sağlıklı temeller üzerinde tesis ederek başta mahalli idareciler olmak üzere şehrin bürokrasisi ile iyi ve yapıcı ilişki içinde olmalı, etik ve nezaket dahilinde hem üniversiteye hem de şehre azami katkı sunma çabası içinde olmalıdır.

TEK BİR KİŞİNİN, GURUBUN VEYA ÇIKAR ÇEVRELERİNİN DEĞİL

Saygıdeğer Meslektaşım,

İnsan unsurunun en ön planda olduğu bir eğitim kurumu olarak üniversite yönetimleri, insana, insanların temel haklarına, özlük haklarına, hak edilmiş kadro yükseltilmelerine ve adalet ve liyakat prensiplerine sonuna kadar saygılı bir yönetim anlayışı benimsemek durumunda olmalıdır. Ancak böylelikle, çalıştığı kuruma aidiyet bilinciyle huzur ve güven içerisinde çalışan, motivasyonu yüksek, verimli bireylerden oluşan bir kurum inşa edilebilecektir.

Bu hedef ve temennilerle, “tek bir kişinin, grubun veya çıkar çevrelerinin değil, akademik ve idari personelimizin fikir ve düşüncelerini dikkate alan etik değerlere bağlı, kurumsal yönetim ve kurumsal sosyal sorumluluğu önceleyen bir anlayış ile üniversite yönetimine talibim.

Aynı endişelere ve beklentilere sahip olduğuna inandığımız gizli gündemi ve ön yargısı olmayan tüm öğretim elemanlarımızı, çalışanlarımızı ve öğrencilerimizi, Ondokuz Mayıs Üniversitesi’ni ulusal ve küresel akademik hayatta hak ettiği yere yükseltmek için bizimle birlikte olmaya davet ediyorum. Bu davetimin ve adaylığımın üniversitemize, tüm çalışanlarımıza, öğrencilerimize, paydaşlarımıza ve ülkemize hayırlı olmasını diliyorum.

 

Prof. Dr. Mahmut AYDIN

Rektör Adayı

 

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
3 Yorum