Samsunspor, Çaykur Rizespor karşılaşmasında da hala bir takım eksiklerini giderememiş gözüktü. Sadece eksiklerini giderememiş olmakla beraber yeni sorunlarında yüz üstüne çıktığını gördük önceki akşam. Mücadele ederek maç kazanılmaz. İyi mücadele edebilirsiniz, ama futbol sonuç oyunudur gol atmayana puan vermezler. Samsunspor cicim aylarını, yani lige alışma dönemini çoktan geçirmiştir. Bana göre bu takımın içerde üç, dışarda da en azından puan alması gerekiyor ki gelecek ilerleyen haftalara rahat, stresten uzak olarak girebilsin. Zira Malatyaspor ile başlayan ve devamındaki rakiplerimize bakıldığında ligin asıl yeni başladığını görebilirsiniz. Malatyaspor ile deplasmanda oynuyoruz, geliyoruz içerde Karabükspor ve sonrası Altay ve Diyarbakır gibi iki zorlu deplasmana gidiyoruz. Yani Samsunspor böyle futbol oynamaya devam eder, gol atamaz ise bu yolun sonu hiçte iyiye gitmiyor. Biz suçlu aramıyoruz ancak, artık bir şeyleri yapma zamanınında geldiğine inanıyorum. Sefa Aksoy gibi yetenekli ve bu takımın olmazsa olmazı sayılan bir oyuncu 18 kişilik maç kadrosuna alınmıyor. Nedenini sorduğumuz bir çok kişi sebep dahi söyleyemiyor. Samsunsporun hafta içindeki tüm antrenmanlarını neredeyse seyrettim. Benim gibi bir çok arkadaşımda izledi. Hiç kimse Sefanın isteksiz, sorunlu bir halinin olduğunu söyleyemez. Form durumu bir çok oyuncudan daha iyi konumda olmasına rağmen neden oynamadığının mantıklı bir açıklamasını sanırım yönetim kurulu veya teknik direktör Hayrettin Gümüşdağ, açıklar. Gerçekten benim gibi Samsunlu taraftarlar çok merak ediyor. Takım olarak böyle nedensiz bir şekilde bu düzeyde bir oyuncuyu maç kadrosuna almamak bana göre intihardır. Kaldı ki Sayın Gümüşdağ Hocamız, fizik ve kondisyon yönünden hazır olmayan Zafer Şakarı Çaykur Rizespor maçının ikinci yarısında oyuna kurtarıcı olarak sürüyor. Elinde hazır bir Sefanın olmasına rağmen. Kişisel sorunlarımızı bir kenara bırakıp, takımımızın daha iyi yerlere nasıl getiririz bunun mücadelesini vermeliyiz. Yavaş yavaş üst sıralarla olan puan farkını açmaya başladık. Bu gerileme dönemini en az hasarla atlatıp, önümüzü görmeliyiz. Aksi durumda herşey için çok geç olabilir.