Sayın Editörümüz Recep Yazgan, geçen gün SAMGİAD Başkanı Sevda Güner ile bir röportaj yaptı. Gazetemizde okudunuz...

Ben de okudum... Hem de sonuna kadar okudum ve sonuna kadar aradım... Sayın Editörüm acaba nerede sordu "Neden SAMGİAD?" diye, onu aradım...

Bulamadım...

Recep beyin bir erkek olması gerekçesiyle, atladığı soru mazur görülebilir diye düşündüm.

Şimdi ben soruyorum öyleyse, bir kadın olmanın verdiği haklı çıkışımla, bir kadın dernek başkanına:

"Neden SAMGİAD?"

Samsun'un SAM'ında sorun yok, Genç'in G'sinde sorun yok, İş'in İ'sinde ve hatta Derneği'n D'sinde de sorun yok da...

Adam'ın "A"sını soruyorum size?

Neden "Samsun Genç İş ADAMLARI Derneği" de, "Samsun Genç İş İNSANLARI Derneği" değil?
Samsun'un iş dünyasında hiç mi KADIN yok!..
Ya da derneğinize kayıtlı 50 kişi içinde hiç KADIN yok belki?

Bundan sonra gelip kaydolursa, iş dünyasının tepelerinde bir kadın, kadın diye almayacak mısınız? Alırsanız o zaman o,  "ADAMLAR" derneğinin 'fahri' erkeği mi olacak?

Kadınlar hep, sevgili "iş ADAMI" eşlerinin arkasında, evinden destekçi mi olmalı?..

Hani "Bir şeyleri değiştirmek, gitmekten daha iyi" demişsiniz ya... Neden varlığımızla ortaya koyduğumuzu kimliğimizi açık ederek de koyamayalım...

Buraya kadar yazdıklarım lütfen yanlış anlaşılmasın. Koyu bir feministlik olarak düşünenler olacaktır belki. Ancak derdimiz kadın kimliğinin erkekle eşit oranda ortaya çıkması değil, adil hükümler çerçevesinde İş ile uğraşan İNSANların olduğunu anlatmaya çalışmak...

Tıpkı, yüzyıllardır erkeklerin eve kapatarak kadınların ellerinden aldığı bilimi, kendilerine meslek olarak mal edip kendilerine "BİLİM ADAMI" demelerine artık dur deyip, "Hayır bilimde kadın da vardır, lütfen erkekliğinizi bilimden çekin, bilim, insanlığın cinsiyetsiz olarak malıdır!" çıkışını yaparak "BİLİM İNSANI" deyimini kullandırmamız gibi...

İŞ, insana ait bir eylemdir. İŞ olarak nitelendirdiklerinizi sadece erkek(adam) değil, kadın da yapar. İçinde hem erkek hem de kadının bulunduğu dernekler ise İŞ'i yapabilenlere toptan özgülenebilecek bir sıfat-isimle nitelendirilirse yüzyılımızın zor olanı başarılmış olur!..

İnanın Sayın Sevda başkan, bu söylemimin uygulanabilirliğinin, Derneği kurmaktan daha zor olduğunu biliyorum. Ama sizin zoru başarmadaki azminize de güvenerek bunu söylüyorum. Hazır Derneğiniz yeni kurulmuşken, çok fazla afiş, broşür, kart bastırmamış ve üye kabul etmemişken, bir zoru daha başarın...

Samsun'un Genç İş ADAMLARI'na değil, Genç İş İNSANLARI'na ihtiyacı var!..

Yani SAMGİİD'e!..

Bu arada...

Adam kelimesinin "İnsan" türüne has olarak kullanıldığını söyleyenlere; "Adam da, İnsan da Arapça kelimelerdir ve İnsan türünün erkeğine Adam denilir. Adam, İnsan gibi, cinsiyetsizliği ifade etmez, cinsiyeti belirtir" diyebilirim. Ve bu vesile ile bu yaygın hataya da bir ünlem koymuş oluyoruz... 

Ayrıca, belli topluluk isimlerinde genel olarak 'ADAM' ifadesinin kullanılmasının, kalıplaşmış olduğunu, değişmesinin gerekmediğini savunan arkadaşlara, acizane bir Türk Dili koruma önerisi:

Türkçe, içinde dişil-eril (Arapçasıyla müzekker-müennes) ayrımı yapmayan nadir dillerdendir. Bu da Türkçenin konuşulmaya başladığı Milattan Öncesinden beri, erkek-kadın ayrımı yapmadan insan olarak bireyi bir görmenin kanıtı olarak dilciler tarafından savunulagelir.

Lütfen dilimize ve dilimize yansıyan değerlerimize saygı gösterip sahip çıkalım!..