Necmettin Erbakan da hakka yürüdü

Her şey akar, su, tarih, yıldız, insan ve fikir;Oluklar çift; birinden nur akar; birinden kir.Dünya bu!

İlk önce şeytanın eline tutuşturulmuş;

Nerede?

Elbette Cennette!

Kim vardı orada?

Sen… Ben…

Hz Adem'ler… Hz Havva'lar!

Birbirine aşık ... sen ve ben…

Birbirine aşık Necmuddin'ler… Nerminler…

Derken Şeytan bizi kandırmış; Cennette!

Elbette kimimizi kandırmış…

Kimimizi de kandıramamış;

Ama kandırdıkları çok olmuş;

Kandırmadıklarından; Cennette!

 Maden çoğumuzu kandırmış; şeytan…

Cennette!

Toptan kovulmuşuz; Cennetten…

Ama tekrar dönmek üzere…

 Kim cennete yeniden kavuşacak?

Elbette yemeyenler…

Kim yememiş o Ağaç'tan?

Necmuddin Erbakan…

Nermin Erbakan!

Nereden biliyorsun be ahmak!

“Uydurdun yine!”

Diyeceksiniz;

 Ama ısrarlıyım;

Çünkü biliyorum!

Nereden biliyorum?

Çünkü onlarla birlikte yürüdük bu sokaklarda!

Yıl 1959lar…

Yıl 1965'ler…

Kim kurtaracak bizi bu zulümden?

Kim kurtaracak bu Türkiye'yi bu Tağut'lardan?

Kim kurtaracak Sakarya'yı bulanıklıktan?

Kim kurtaracak oluklarından kir akan…

döl ırmaklarını?

Fuhşun…. Zinanın…

Kadınlarının tenini çıplaklaştıran umeranın…

Onlara çanak tutanları müftü makamına getirenlerin…

Zulmünden bizi kim kurtaracak…

Diye feryatlarımızın jandarma kurşunlarıyla…

Devletimizin polisinin joplarıyla…

Apoletlilerin devlet radyosundan haykırışlarıyla…

TBMM'yi dönem dönem benim oylarımla

Doldurup boşaltan uyur-gezerlerin

Böğürtüleriyle…

Beni ümitsizliğe… yılgınlığa…

Diş bilemeye… ümitsiz bakışlara

Sürüklenmekten o kurtardı.

Onlar kurtardı…

Necmuddin Erbakanlar…

Ve onlara hizmet eden…

Hz Muhammet yolunda yürüyen nesiller doğuran…

Besleyen…

Büyüten…

İmam-Hatip Liselerine gönderen

Nermin Erbakanlar kurtardı.

İşte bu görevi benim adıma sırtlanan…

Apoletlilerin namlularından…

TBMM'yi dolduran etten kalasların alaylarından…

Gülüşlerinden…

Yılmadan Milli Görüş davasını haykıranlar;

Cennette o şeytanın Ağaç'ından yememişlerdir.

Onlar Sait'tirler;

Onlar cennetliktirler.

Onlar Berzah Aleminde:

Sağ tarafındaki

Ravzatün min Riyaz'ıl Cinan tarafındadırlar.

Onlar imanlarını kurtarmışlardır.

Onlar cennette Yüce Rabbimin;

Mükreminler'inden…

Hüsna ve Ziyade Makamına ulaşanlarından olmuşlardır.

Bunda zerre miktarı riyam yoktur.

Edebiyat da yapmıyorum.

Kimselere yağ çekmek için de yapmıyorum.

Okuduğum ve yorumladığım

Kur'an'ım bana bunları öğretti.

 Siyerler… İslam Tarihleri…

İmam'ım Hz İbrahim sünnetleri…

Ümmeti olmayı ümit ettiğim Resûlüllah'ın Sünnet'i

Bana bu yorumu yapmamı emretti.

İşte Sevgili Dostlar!

Sular aktı… Yıldızlar aktı…

Sevgili Peygamberim de aktı…

İmam Rabbaniler de aktı.

Firavunlar da aktı… Nemrutlar da aktı…

1960 apoletlileri de hep aktı…

1789 namussuzlarını namuslu gösteren

dev felsefeciler de…

sosyologları da aktı…

bir oluğundan nur akan Sakaryalar da aktı.

Diğer oluğundan nur akanlar da aktı.

Necmuddin Erbakan da akacaktı.

Sincan'da balans ayarı yapan kirler de akacak.

Bu dünyada Çin'in Mao'sunu örnek alan…

Cemahiriyesini düzenleyen…

Kur'an'ı beğenmeyip “Yeşil Kitab”ını yazan 

Beni düşürürlerse Müslümanlar gelecek diyen

Kaddafi'nin kirli su'ları da akacak;

Onun paralı asker gücünü…

Tek korkuları Müslüman devlet yöneticileri mehdileri olan

Oğullarını… Seyfulislamları…

perişan edecek olan nur'lu sular da akacak.

İşte birisi cennette Şeytanın Ağaç'ından yemiş;

Ona karşı isyan ateşini fitilleyen kahramanlar yememiştir.

Ben kimsenin imanını bilemem…

Hepsi de iman etmişlerdir.

Ama ben neye bakarım?

Amele bakarım.

Kişinin dışa vurduğu iman… küfür normlarına bakarım.

İman manevi değerdir;

Onun dışa yansımaları amel-i salihtir; İslam'dır.

Kişinin küfrü de kalptedir…

Onun dışa yansıması su-i ameller şirktir…

Onu dışa vuran  Kaddafiler… Mübarekler…

Saddamlar… Abdunnasırlar vd da odur.

Biz Mürcie olmayalım;

Her şeyi teneşir tahtasına erteleyen…

Her şeyi Allah bilir; ben neyim ki!

Diyen nifak ehli… bulanık su sevdalıları olmayalım.

İşte bir dostumuzu… Yüzbinlerin sevdiği…

Sakallı… Cübbeli…

Başındaki saçın bir telini bile göstermeyenlerin

Cenaze törenine katıldığı…

Milli Görüş Davası sevdalısını cennete uğurladık.

Mevlam Mükreminden eylesin.

 

İnsan bu, su misali, kıvrım kıvrım akar ya;Bir yanda akan benim, öbür yanda Sakarya.Su iner yokuşlardan, hep basamak basamak;Benimse alın yazım, yokuşlarda susamak.Necip Fazıl Kısakürek

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Salih Parlak Arşivi
SON YAZILAR