MUTLULUK OLMAK

MUTLULUK OLMAK

5 yaşındaki  çocuğa İslam’ın şartını öğretmeye çalışıyoruz. Saydığı  birkaç maddenin sonuna mutluluk olmak diye bir madde ekliyor her seferinde, sonuçta İslam’ın şartı onun gözünde altı madde olarak kaldı. Mutlu olmak, asgari ücretle çalışırken ?

Mutlu olmak için insanın, ilgi , sevgi , sevinç , umut duygularının dolmuş olması gerekmektedir. Mutluluk insanın ruh ve beden sağlığı için gerekli olan en sağlam temeldir. Bu durumun tersi ise kaygı, korku , kızgınlık  ve sıkıntı ile birlikte gelen durumdur ki buda insanın ruh ve beden sağlığını bozar.

Hayatın gizemini ve mutluluğu arayan bir genç vardır. Bu genç hayatın gizemine ve mutluluğun kaynağına ulaşmak  bilge kralın karşısına çıkar. "Bana hayatın gizemini ve mutluluğun kaynağını anlatır mısınız?" der. Kral gidip sarayını dolaşmasını ister. Gence bir kaşık verir. Kaşığın içerisine de iki damla yağ koyar ve yağı dökmemesini tembihler.Genç gidip sarayı dolaşır ve kendisine söylenen saatte tekrar kralın karşısına gelir.

Kral: "Sarayımı iyice dolaştın mı?" der. Genç "evet" der. Peki, der kral; gencin elindeki kaşığa bakar, yağ dökülmemiştir. Kral: "Sarayımdaki ünlü ipek halıları gördün mü?" der. Genç "hayır" der.Peki, bahçemi gezdin mi? Çok güzel çiçekler vardı, bahçıvanım onları uzun yıllarda yetiştirdi, onları gördün mü diye sorar. Genç "hayır" der. Kral, ya muhafızları gördün mü? Çok eğitimli ve disiplinli bir ordum var. Genç, görmedim der.

Kral, tekrar kaşığa yağı damlatır ve "yeniden sarayımı gez" der. Etrafına iyi bak, demeyi de ihmal etmez. Genç elinde kaşıkla birlikte tekrar sarayı gezmeye başlar. Sarayın muhteşemliğini görür, şaşkınlıkla tekrar kralın karşısına gelir. Hayretler içinde krala gördüğü bahçeden, ipek halılardan ve sarayın muhteşemliğinden söz eder. Bilge Kral, peki kaşıktaki yağa bir bakalım, der.Gencin elindeki kaşıkta yağ kalmamış, hepsi dökülmüştür. Yağdan eser yoktur.

Bilge Kral gence:İşte hayatın gizemi ve mutluluğun kaynağı budur, elindeki iki damla yağı yitirmeden etrafına bakabilmeyi öğrenmektir, der.

 Asgari ücretli, hayatın gizemini yakalamıştır, o ücretle yaşayabilmek için, hem çevresine bakacak, hem de görmeyecek.

Çalışma bakanı Faruk Çelik’in 2014 yılında verdiği rakama göre Türkiye’de  yaklaşık olarak 5 milyon kişi asgari ücret ile  çalışmaktadır.  Asgari ücretle çalışan kişi sayısı 2002’de 2 milyon 795 bin 745 iken, 2014 Temmuz ayı itibarıyla 4 milyon 970 bin 737 oldu. Bir ailenin dört kişi olduğu düşünülürse  yaklaşık 20 milyon kişi asgari ücret ile geçinmektedir.

Asgari ücret günlük 40.05 lira, aylık Brüt 1201.50 kuruş, kesintilerden sonra kalan net ise 930 lira, bu ücretle  insanların mutluluğu yakaladığını düşüneniniz var mı?  Yada hayatın gizemiyle uğraşacak kadar boş zamanları olduğunu düşünüyormusunuz ?

Elektrik parası başkalarının kaçak kullandığını da ödeyerek, su, telefon,  inter net  fasturası,  ekmek bir lira oldu, Pazar parası, okul servisi, kira,  olmazsa olmazlardan cep telefonu , giyecek, yiyecek, sağlık gideri, okul öğrencisine harçlık, toplu taşımaya ödenen ücret, her Cuma cami kapısında istenen yardım parasına ezilerek katkı sağlamak isteği. Toplam ücretin asgari ücrete yettiğini varsayalım. Bu insanların nasıl yaşadığını hiç düşündünüz mü? Onların çocuklarının istekleri olabilir mi acaba, okullarda giyim serbestliğinden sonra  her gün aynı giyeceği giymekten çevresindekilerden utanan çocukların olduğunu hiç düşündünüz mü?

Sizce baba , mutlu olup çocuklarını mutlu bir ortamdamı yetiştiriyor , yoksa, sıkıntı, kaygı gelecek korkusu yaşayarak ruh ve beden sağlığımı bozuluyor

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Bayram Ocak Arşivi

ALGI

24 Kasım 2019 Pazar 10:30

TBMM

05 Ekim 2019 Cumartesi 11:50

KUKLA

31 Ağustos 2019 Cumartesi 12:42
SON YAZILAR