MUHARREM AY’I VE YANSIMALARI

Peygamberimizin “Şehrullah” Allah’ın ayı diye de isimlendirdiği, hicri aylardan birincisi olan muharrem ayına girdik. Bu gün Muharrem ayının dokuzuncu günü. Yarın Aşure gününü değerlendireceğiz.. Aşure çorbası/tatlısı yaparak birbirlerimize ikram edeceğiz. Paylaşmayı yaşayacağız. Güler yüzle konuşmayı ve kardeşlik hukukunun gereklerini yerine getireceğiz. Aşure gününü değerlendirmek dini bir sorumluluk değil, geleneğimizin güzel yansımalarındandır.  Kazanımları dinimizin güzellikleri ve özellikleri ile örtüşmektedir. Bu nedenle, bu güzel geleneği yaşatmak faydalı sonucular ortaya çıkarmaktadır.        

Muharrem ayı, tarih boyunca insanlık için dönüm noktaları sayılabilecek önemli olaylara sahne olmuştur. Bu sebeple gerek İslâm'da, gerekse İslâm'dan önce Muharrem ayına ayrı bir önem verilmiştir. Hz. Adem'in cennetten yer yüzüne gönderilmesi, Hz. Nuh’un tufandan kurtulması, Hz. Musa’nın ve ona iman edenlerin Firavun'un zulmünden kurtulmaları gibi insanlık tarihinde dönüm noktası kabul edilebilecek bazı önemli olayların bu ayda meydana geldiği rivayet edilmektedir. İslam tarihinde özel bir yeri olan Hz. Hüseyin’in Kerbelâ'da şehit edilmesi olayı da yine bu ayda vuku bulan olaylar arasındadır. Ayrıca; Kainatın Efendisi olan sevgili Peygamberimiz, Peygamberliğinin 13.yılında (Miladi 622) Mekke’den Medine’ye hicret etmiş, Hicretten 17 yıl sonra da Hz. Ömer’in halifeliği döneminde Hz. Ali’nin teklifiyle bu yolculuk, Hicri takvimin başlangıcı olarak kabul edilmiştir. Dolayısıyla, Hz. Peygamberin Mekke’den, Medine’ye hicreti de yine Muharrem ay’ında vuku bulmuştur. Muharrem ayının hicri senenin birinci ayı olarak seçilmesine bu ayda yaşanan bir çok kutsal olay sebep olmuştur. Bu ayda cereyan eden ve İslam tarihinin temel hadiselerinden olan Hicret olayını hatırlayalım. Peygamberimizin ve yakın dostlarının sevdikleri vatanlarını, mallarını ve akrabalarını arkalarında bırakarak, huzura ve sevgiye göç edişlerini hafızalarımızda canlandıralım. Allah ve Resulünü sevmenin sözle değil fedakarlıkla olacağını bu vesile ile bilmiş olalım. Cennete girmenin iyi mü’min olmakla, iyi mü’min olmanın da birbirimizi sevmekle mümkün olacağını hicretin hayata yansıyan örneklerinden öğrenelim. İslam tarihinde yaşanan vatansal hicretten ders alarak, bizler de kötülüklerden iyiliklere, şerlerden hayırlara, hurafelerden gerçeklere göç etmeli, hicreti nefsimize ve şahsiyetimize uygulayarak iyiye, doğruya ve güzele hicret etmeliyiz.

Hicret; birlik, beraberlik, saygı, sevgi, hoşgörü, dostluk, kardeşlik, dayanışma ve paylaşmadır, muhabbet ve huzur için fedakarlıktır. Hicret; bencilliğin, maddeciliğin, çıkarcılığın, adaletsizliğin, ahlaki zafiyetlerin insan hayatından uzaklaştırılmasıdır.  Hicret hadisesinden, insanların alacağı bir çok ibret ve ders vardır. Bilmeliyiz ki, huzurlu bir toplum halinde yaşayabilmek, Yüce Dinimizin bize öğrettiği ve uygulamamızı tavsiye ettiği, sevgi ve saygıya dayalı kardeşliği, birlik ve beraberliği korumakla mümkün olacaktır. Bunun en güzel pratik örneği hicret olayında vardır. Hicretin en önemli sonuçlarından bir tanesi  kardeşlik duygularının hayata yansımasıdır. İnsanlığın huzuru ve mutluluğu için  hicretin pratik sonuçlarından olan ensar-muhacir kardeşliğinin ortaya koyduğu anlayış çok önemlidir ve bu gün her zamandan daha fazla o anlayışa ihtiyaç vardır.

İleriyi görmek için, İslam tarihinde hicret gibi önemli bir stratejik hamle örneği vardır. Allaha yürümek ve zulme direnmek için vatanını, malını ve evlatlarını terk edenlere karşı ensari bir duruş örneği vardır. Kan ve göz yaşı dökmeden kaybettiklerini sabırla ama mücadele ile geri almak gibi Mekke’nin Fethini hatırlatan önemli bir birlik ve beraberlikle hareket edilen mücadele örneği vardır. İnsanlık tarihinde Muharrem ayına önemini ve değeri kazandıran olayların yine insanlığa sunduğu stratejik mesajlar vardır. 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Sami Kesmen Arşivi
SON YAZILAR