Mimarlar odası mı haksız yoksa biz mi ?

Son günlerin en önemli konularından biri, hepimizin malumu, yabancılar pazarı esnafının sıkıntısı… Bu insanların haklı oldukları konusunda hiç kimsenin şüphesi de yok itirazı da!.. Peki, o zaman haksız olan kim veya kimler? Yanlış nerede yapıldı o halde?
Yöneticilik zor zanaattır, hele hele nüfusu beş yüz bini geçen Büyükşehir statüsüne girmiş bir şehri yönetmek daha da zordur… Diğer bir deyimle şehrü"l-emin olmak, bu insanların sorumluluklarını üstlenmek, hem maddi hem de manevi bakımdan büyük bir sorumluluk gerektirir.
Ülkemizde son on yılda, meslek odaları her iktidar tarafından desteklenmiş, hatta bir kısmının mekanını temin etmekten tutun da neredeyse tüm ekonomik giderlerini karşılama cihetine giden yöneticiler bile olmuştur.
Mimarlar odasının, teknik bir oda olmasına rağmen, zaman zaman kendilerini hiç ilgilendirmeyen siyasi konularda beyanat verme gibi bir alışkanlığı olan, biraz teknik biraz siyasi bir kurum olma özelliğini taşıyan bir oda olduğu kanaatindeyim.
Ancak yabancılar pazarı ile ilgili yaptıkları başvuru konusunda haklı olduklarını düşünüyorum. Nedenine gelince; Sayın Yusuf  Ziya Yılmaz"ın ilk belediye başkanlığı döneminde, Doğu Park"ta yaptırdığı Sevgi Cafe"yle ilgili, İçişleri Bakanlığı müfettişleri, dönemin ercümen üyelerine kıyı kenar çizgisi dahilindeki dolgu alanına yapılan Sevgi Cafe için yüz küsur  milyar ödeme çıkartmış  ve bu paranın ödemesi Büyük Şehir Belediye Meclisi dahilinde affedilmiştir. (Bu evrakta benim de imzam var)
Şehrimizde iki tane kıyı kenar çizgisi vardır. Biri altmışlı yıllarda tespit edilen, şu andaki Atatürk Bulvarı"nın altını kapsayan alan, diğeri seksenli yıllarda tespit edilen Adnan Menderes Bulvarı"ndan doğu istikametine doğru devam eden alan… Yapılması gereken, bu iki kıyı kenar çizgisinin teke düşürülmesi ve deniz ile  karanın birleştiği noktada kıyı kenar çizgisi olarak tespit edilip yasallaştırılmasıdır.
Peki bunu kim yapacak derseniz?  Bayındırlık Bakanlığı ve Parlementerler… Bu süreç başlatılıp bitirilmeden Atatürk Bulvarı"nın altında kalan Valilik, A.K.M., Büyük Otel aynı sorunla baş başa kalacak ve ilerideki dönemde şehirde yaşayan yönetici ve vatandaşın başını ağrıtmaya devam edecektir.
Sizce Mimarlar Odası müracaat etmeseydi yapılan uygulama yasal mıydı?
2007 yılında Büyükşehir Belediyesi"ni teftişe gelen Müfettişler, yapılan uygulama ile ilgili soruşturma başlatmışlar, İçişleri Bakanlığı izin vermemiş ancak olayın mahkemelik olacağını raporunda ayrıca belirtmişlerdir.
Peki şimdi soruyorum size, Yabancılar Pazarı esnafını ille de bu sorunlu bölgede tutmayıp, sorunsuz bir yer bulunamaz mıydı? Örneğin Cumhuriyet Meydanı"ndaki Tekel binaları tamir edilip 10"ar metrekarelik dükkanlar halinde bu insanlara verilemez miydi?
O insanların ödediği 10 milyon YTL  paraya, az bir ilave ile bu binaların tadilatı çok rahat bir biçimde yapılır, hem şehri mezbelelikten kurtarır hem bu insanları mağdur etmez, hem de sahil şeridine o binaları koymayıp tamamını yeşillendirebilirdik.
Şayet bir şehri iki inat adam yöneti-yorsa sonucu da böyle olur herhalde… Neymiş efendim, Cumhuriyet Meydanı"ndaki binalardan 20 milyon dolar alacaklarmış. Peki yine soruyorum, Sayın iki inat zata, siz değil miydiniz, “Büyük Samsun Oteli"ni yıkalım yeşil alan olsun”  diyen… Yine siz değil miydiniz, “Mithatpaşa Lisesi"ni kaldırıp altını otopark, üstünü yeşil alan, park v.s. yapalım” diyen. Sıra Tekel binalarına gelince, 2 katlı kütleye karşı çıkanları vatan haini ilan ettiniz!..Ve daha neler neler …

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Adnan Bahadır Arşivi
SON YAZILAR