MENFAAT İLİŞKİLERİ

İnsanlar arası ilişkilerde ya çıkarlar ya değerler belirleyici olur. İnanç sistemimize göre değerlerin belirleyici olması esastır. "Kendin için istediğini din kardeşin için de istemeyen kâmil mü'min olamaz" mesajı Peygamberi bir ölçüdür.

Vahyin ürünü olan değer yargılarına göre müslümanlar birbirine yardım etmek suretiyle birbirlerini tamamlamak durumundadırlar."Kim bir müslüman kardeşinin ihtiyacını giderirse Allah da onun dünya ve ahiret ihtiyaçlarını giderir" inancı müslümanlar arası ilişkisinin belirlenmesinde en belirgin ölçüdür.

Karz-ı Hasen kurumu, söz konusu ilişkilerde nihai ölçüdür ve takvanın davranışa dönüşmüş şeklidir. Millet geleneğimizde, özellikle de ticarette komşunun dikkate alınması ve "Ben siftahımı yaptım komşumdan alış verişini yap" denmiş olması, insanlar arası ilişkilerde önemli bir pratik göstergedir.İnanç değerlerimizde ölçüsü bulunan, millet geleneğimizde de çokca örnekleri olan insanlar arası ilişkilerde diğer kişi her zaman önceliklidir.
        
Günümüz insanı; gerek ikili, gerekse toplumsal ilişkilerin inşasında diğer kişiyi önceleme yerine çıkarlarını hesaba alma gayretindedir. O kadar ki, aile içi ilişkilerde ve kardeşler arası yaklaşımlarda bile menfaat hesapları yapılmaktadır. Artık, selamın bile menfaat için verildiği anlayışını ifade eden lakayıt bir cümle literatürümüze girmiştir.
        
Menfaatta diğer kişiyi, külfette kendini ortaya koyabilecek pratik örnekleri görmek zor olduğu gibi, böyle düşünenler alay konusu bile olmaktadır. İnsanlık vahyi kodlardan uzaklaştıkça, o toplumda huzursuzluklar meydana gelir. Zamanla toplumsal çürümüşlük, mutsuzluğun da kaynağı haline gelir.
       
Dünyalıkların hayatın akışını belirlediği bir zihnin ortaya koyacağı davranıştan hiçbir kimsenin istifade etmesi mümkün değildir.Menfaat ilişkileri; hakkın değil gücün üstün görülmesi sonucunu doğrur. Gücün üstün görüldüğü yerde, insanlar göz yaşı ile yaşarlar. Önemli bir ilahi kuraldır ki, göz yaşı üzerine asla mutluluk inşa edilemez. Menfaatlerin ilişkileri belirlediği bir toplumda; kişisel güven ve itimat bitmiş, hile ve çıkar ön plana çıkmış olur. Güneş geçtiğinde gölge yapan ağacın kıymeti unutulduğu gibi, menfaat sahipleri de çıkarları bittiğinde kendilerine yardım edenleri unuturlar.

Müslüman feraset sahibidir ve kendisiyle ilişkileri manfaatlere göre kurmak isteyenlere fırsat vermez. Bu ilişkiden kendisinin istifadesi olsa bile buna müsade etmez. Şartlar ne olursa olsun müslüman, ikili ve topmumsal ilişkilerini, vahyin kurallarına ve sünnetin ölçülerine göre belirlemelidir. Menfaat değil değer yargısı ölçü olmalıdır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Sami Kesmen Arşivi
SON YAZILAR