MEDİNE'DEN TURKİYE'YE....

 İslamdan önce adı "Yesrib" olan şehir Medine. İnsanlığın medeniyet beşiğidir Medine. Cahiliye dönemi ile Saadet döneminin farkını ortaya koyan şehirdir Medine. 
      İnsanların canavarlaştığı, gücün tek belirleyici olduğu, değer yargılarının güçlüye göre şekillendiği bir dönemden, hakkın hâkim olduğu ve haklının güçlü olduğu bir döneme geçiştir Medine. 
      Medine; medeniyettir. Medine; hâk, hakikat ve adalettir. Susayan gönüllerin manevi pınarı olmuştur Medine. 
      On yıllık bir zaman içinde cahiliye geleneğini alt üst etmiş bir şehirdir  Medine. 
     Hayal edilen, özlenen, beklenen ve insanlığı rahatlatan bir şehir olmuştur Medine. 
      Bu ve benzeri, yaşam ve zihniyet değişimini sağladığı için medeniyet şehri anlamında, Medine olmuştur Yesrib. 
      Medineyi anlamlı kılan ve önemli hâle getiren Allah Resulü s.a.v.in Medine'ye yerleşmesi ve Medinede defnedilmiş olmasıdır. 
       Sevgililer Sevgilisi Hz. Muhammed s.a.v'in kabrinin bulunduğu Medine'de konakladık dört günden beri.
        Hac ve Umre ibadeti yapmak üzere kutsal topraklara gidenler mutlaka Medine'ye uğrayıp, Peygamberimizi selâmlarlar. 
     Umre ibadeti ile ilgili organizasyonlar, Hac dönemi hariç neredeyse 9-10 ay süre devam eder. 
       Ramazan umresinden sonra hac ibadetiyle ilgili çalışmalar başlar Mekke ve Medine'de.  Kurban bayramından bir ay öncesinden de hac yolculuğuna çıkılır. 
     Son iki yıldır ramazan bayram sonrası da bir dönemlik Şevval umresi adı altında programlar yapılmaktadır. 
     Peygamberimizin Ravzasında namaz kılmak ve kabrinin başında Peygamberimizle selamlaşmak, Medinede yaşanacak en güzel ve derin duygulardır. 
       Cennetül Baki mezarlığı, Uhud şehitliği, Kuba mescid-i gibi özel öneme sahip yerleri ziyaret de ayrı bir duygu yaşatmaktadır Medinede. 
      İnsanın insana hizmet etmesini ibadet kabul eden dinimiz, bu hizmettin Resulullahın ve Beytullahın misafirlerine yapılmasını hac ile aynı derecede faziletli bir amel olarak ilân etmiştir. 
      "Kabrimin başında bana selâm verenin selamını yaşıyormuş gibi alırım" buyuran Peygamberinizin bu müjdesini hacı adaylarımızla birlikte yaşadık. 
       Her hacı adayımız öylesine derin duygular yaşadılar ki, bütün dertlerini unutup müjdenin muhatabı olma yarışına girdiler. 
       Peygamber sevgisi, milletimizin damarlarına kadar işlemiş bir duygudur. Bu duyguyu diliyle ve hâliyle her yerde yansıtan milletimiz, Resulullahın şehri Medinde adeta duygu patlaması yaşamaktadır. 
      Yesrib'i Medineye dönüştüren, cahiliye insanını saadet toplumu yapan, böylece medeniyetin beşiği olan Medine; Peygamberimizle anlamlıdır. 
      Medine, medeniyet şehri olma özelliğini sürdürmektedir. Medine, Resulullahı ziyâret edenlerde değişim başlatmakta, kirli gönülleri medeni hâle dönüştürmektedir. 
      Medeniyet şehri Medine; Müslümanın manevi nefes menbağıdır. Hak, hakikat ve adalet üzere yaşamın gönül kodları, Medinede inşa edilerek, gönül medeniyeti oluşmaktadır. 
      Bizler de, hacı adaylarımızla birlikte, sözünü ettığiniz bu gönül medeniyetinde, yeni ve parlak, derin ve anlamlı bir döneme girmiş olduk. 
        Umrecilerimizin bire bir itiraflarından, Peygamberimize verilen bir selamın, Medinede geçirilen bir zamanın gönül dünyasında geniş, derin ve parlak sayfalar açtığını görmekteyiz. 
      Medine, Medeniyet şehri olduğunu misafiri olan herkese bir takım duygular yaşatarak anlatmaktadır. 
      Umreci grubumuzla medeniyet şehri Medineden, bir daha gelme niyet ve duasıyla, herkes samimiyeti ölçüsünde medeniyeti yaşayarak ve taşıyarak ayrıldık. 
     20 günlük umre programımızı tamamlayarak Medine'den Türkiye'ye dönüyoruz...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Sami Kesmen Arşivi
SON YAZILAR