Marka Şehir Samsun

1990 yılında Ankara'ya üniversite okumak üzere geldik ve o günden beri de Ankara'da yaşıyoruz. Evliyim, eşim Emine Hanım öğretmendir.  Su eda ve Zehra adında da iki tane kızım var.

(ARABAŞLIK, SİVİL TOPLUM ÇALIŞMALARINDA GEÇMİŞ BİR ÖMÜR)

 Ahmet Akça,  bir sivil toplum aktivisti  tanımı doğru mudur?

                O kadar iddialı değilim ama idealist birisi olduğum söylenebilir. Bir derdimiz var, bir amacımız var, bir idealimiz var, bir hayalimiz var bu ülkeye ve bu Millete dair, odur bizi ta imam hatip yıllarından başlayıp bugünlere kadar süren bir mücadelenin içine atan. Bendeniz ilk sivil toplum çalışmalarıma Yavuz Selim Vakfında başladım.  Ankara’ya  gittiğimizde ise MGV il başkan yardımcılığı,daha sonra da MGV  genel başkan yardımcılığı yaptım. 28 Şubat döneminde MGV genel başkan yardımcısı idim,postmodern darbe sürecinin her türlüsünü yaşadık,partimiz gibi vakfımız da kapatıldı. 2003 Samsunlular Platformunu kurarak Ankara'daki üst düzey bürokrat ve iş adamlarını bir araya getirdik, Ankara'dan Samsun'umuza neler yapabiliriz, onlara çalıştık. 2012 yılında Özel Öğretim Derneğine genel başkan seçildik; dershanelerin kapatılması sürecinde Bakanlığın yaklaşımlarının sektöre aktarılması, sektörün taleplerinin dershanelerle ilgili kanuni düzenlemelere yansıtılması konusunda kritik rol üstlendik. Bu bağlamda paralel yapının süreçle ilgili manipülatif kampanyalarına karşılık, kamuoyuna doğru bilgilerin aktarılmasına basın yayın yoluyla güçlü katkılar sağladık.Hükümete ve millî iradeye karşı yürütülen kirli kampanyaya karşı Milli İrade Platformunun içerisinde yer aldık.

(ARABAŞLIK; YENİ ANAYASA MUTLAKA YAPILMALIDIR)

Ve… Siyasete geçiş yaptınız neden?

            Bugüne kadar sivil toplumda bulunma gerekçelerimiz ne ise siyasete giriş gerekçelerimiz de aynı: bu ülkeyi seviyoruz, ülkemize ve memleketimize hizmet etmek istiyoruz. Siyasete girer iken iki büyük hedefim var: Bir, Yeni Türkiye'nin inşasına katkı sunmak iki, memleketimiz Samsun'u yeni Türkiye'nin yükselen değeri hâline getirmek. Yeni Türkiye ancak katılımcı, özgürlükçü, demokratik ve sivil bir anayasa ile mümkün olur. Yeni anayasa ile devlet paradigmamızı kökünden değiştireceğiz. ‘’Devleti yaşat ki insan yaşasın.’’ anlayışından ‘’İnsanı yaşat ki devlet yaşasın.‘’ anlayışına geçeceğiz. Eğer bunu başarabilirsek devletiyle milleti barışık, kendi iç sorunlarını çözmüş, Kürt /Türk kavgasını, Alevi/Sünni kavgasını, laik/anti laik kavgasını bitirmiş, geleceğe güvenle bakabilen, bugünden 2023'lerin 2053'lerin, 2071'lerin hayalini kuran bir ülke oluruz. Bendeniz görev yaptığım bütün sivil toplum kuruluşlarında bu hayali gerçekleştirmek için çalıştım. 2015'te oluşacak mecliste görev almak istememdeki en büyük gayem budur.

(ARABAŞLIK; MARKA ŞEHİR SAMSUN)

            Yeni Türkiye'de Samsun'umuz; genç ve dinamik nüfusu, eğitimli ve üretken insan kaynağı, ulaşım ağı, sanayi altyapısı ve coğrafi konumu ile yatırımların yoğunlaştığı lojistik bir merkez, ihracat ve ticaret üssü olmalıdır. Sizlerle birlikte Samsun’umuzu; “İstasyon Şehir”, “Sanayi Kenti”, “Ticaret Kenti”, “Tarım Kenti”, “Turizm Kenti”, “Eğitim ve Bilimin Merkezi”, “Sosyal ve Sağlıklı Yaşamın Merkezi Samsun” stratejileri ile çekim merkezi hâline getireceğimize ve “Marka Şehir Samsun” olarak hak ettiği yere ulaştıracağımıza inanıyorum. Samsun'u çok iyi bilen biri olarak 25 yıllık Ankara deneyimimizi de buna eklediğimizde bu söylediklerimizi çok kolay gerçekleştireceğimizi umuyorum çünkü Ankara'da işler nasıl yürür, bunu çok iyi bilen birisiyim. İşte bu düşüncelerle özel sektörde ve sivil toplum kuruluşlarında da elde ettiğimiz  bilgi birikimi ve tecrübeyi siyasette değerlendirmeye karar verdik.

(ARABAŞLIK; 28 ŞUBAT BİZİ ZORLA İŞ ADAMI YAPTI.)

Siz aynı zamanda bir iş adamısınız, ticari serüveniniz nasıl başladı?

Aslında hayata dair planlarımda ticarete yer yoktu, ilahiyatı bitirmiştim, öğretmendim. Eşim de öğretmendi ve vakıfta gönüllü çalışıyordum, 28 Şubat süreci başladı. Ben genel başkan yardımcısı idim, takdir edersiniz darbe döneminde hem vakıfta genel başkan yardımcısı olacaksınız hem de memur olacaksınız, bu oldukça zordu. Bir de tam o dönemde eşim başörtüsü taktığı için öğretmenlikten atıldı, bu arada vakfımız da kapatıldı, bir şeyler yapmamız gerekiyordu. Bizler de vakıfta birlikte görev yaptığımız beş arkadaşımızla ‘’SIR’’ isminde bir reklam şirketi kurduk, sonra birde dershane açtık, peşinden Çözüm yayınlarını devraldık, Martı Okul Yayınlarını kurduk, Beyaz Kalem Yayınlarını kurduk, Çözüm markası ile dershane zinciri oluşturduk, özel okulculuk derken bir baktık iş adamı olmuşuz, Allah bizi böyle imtihan etmek istemiş demek ki Samsun'da Atakum'da Çözüm dershanemiz var (francihise). Yakında okula dönüşecekler. İnşallah bir okul da Terme ilçesinde olacak, 2016 sezonu içinde Samsun'umuz'da inşallah büyük bir kampüste özel okul kompleksi kuracağız.

(ARABAŞLIK; SAMSUN'UMUZ KAZANSIN İSTİYORUM.)

Son olarak Samsunlulara dair söylemek istediğiniz bir şey var mı?

Siyasetin merkezine insanı yerleştiren AK Parti, "İnsanı yaşat ki devlet yaşasın." anlayışıyla yola çıkmıştır. Ben de Ak Parti milletvekili aday adayı oldum. Samsunlulara ve Ak Partili dava arkadaşlarıma söyleyeceğim şey şudur: Siyasi çalışmalarımı, başta parti teşkilatımız ve dava arkadaşlarım olmak üzere, tüm hemşerilerim ve sivil toplum kuruluşları ile AK Parti geleneğinde olduğu gibi, tüm taraflarla iş birliği içinde yürüteceğimi ifade etmek isterim. Haziran 2015 seçimlerinde, AK Parti ile milletimiz ve Samsun’umuz kazansın istiyorum. Kararlılık, gayret bizden, teveccüh halkımızdan, tevfik Allah’tandır.

Tüm hemşerilerimin desteklerini bekler, saygılarımı sunarım.