Semiha Sandıkçı

Semiha Sandıkçı

MADALYONUN İKİ YÜZÜ

  Çoğu insan artık sosyal medyanın içinde yaşıyor adeta.Ellerden düşmeyen telefonlarda bir yandan  başkalarının hayatlarını izliyor, diğer tarafta da kendi hayatlarını sergiliyorlar.Araştırmacılar kişinin gerçek ve sosyal medyadaki yaşantıları arasındaki farkı ortaya koymak için Stanford üniversitesinde çalışmalar yapmış ve bu duruma "Ördek Sendromu"adını vermişler.

  Bir çoğumuz suyun üstünde sakince dans eder gibi yüzen ördekleri izlemiştir.Onlara bakarken suyun üzerinde,hiç problem yok gibi düşünürüz."Ah şunlar gibi olsak sakin, rahat"deriz.Oysa suyun altında o küçük pergelli ayakların suda kalabilmek için nasıl hızlıca çırpınarak bir mücadele verdiğini görmeyiz.

   İdealize edilen yaşanmışlıklarla gerçek benlik, gerçek yaşanmışlıklarla ideal benlik birbiriyle uyuşmuyor.Aralarındaki farklar gitgide açılıyor,insanlar olduklarından çok farklı şekillerde kendi

 hayatlarını sergiliyorlar.Sosyal medyada bireyler kendini mükemmel gösterme peşinde, olduğundan fazlası şeklinde yaşıyor,zengin olmasa da zenginlik içinde, mutlu olmasa da çok mutluymuş gibi, çok başarılıymış gibi gösteriyor, sanal mutluluk ve mükemmellik kareleri içinde kendilerini kaybediyorlar.Takip eden ve takip edilen arasındaki sanal iletişim çift yönlü tehlike arz etmekte.Madalyonun iki yüzü şeklinde önümüze çıkmaktadır.

  Sosyal medyada photoshop, filtre uygulamalarıyla sunulan estetik fotoğraflar,seçilen en mutlu kareler,görseli güzel manzaralarda geziler eşliğinde sunulanlar insanlara karşılıklı maske takmalarına sebep olur.Çünkü yakın çevre tarafından işin aslı bilinir ama yine de o paylaşımlar beğenilir,arkadan konuşulur ama yüze gülünür.

   Kullanıcılar sergilemeye çalıştıkları algının beğenilmesini arzu ederler.Sürekli kaç kişi beğenmiş,kimler beğenmiş, hangi tanıdıklar beğenmemiş,görmezden gelmiş takip edilir,olumlu yoruma sevinir,olumsuza üzülür,sinirlenir.Bu durumlar daha fazla paylaşım isteğine sürükler ve bu kısır döngüler kişiyi kendi paylaşımının esiri yapar.Beğeni arttıkça ego bir balon gibi şişer, ayakları yerden keser.

  Bu işin bir de maddi boyutu var, bayanların sunum masaları için aldığı yemek takımları,kahve paylaşımları için çeşit çeşit kahve fincanları,evlerini güzel ve daha lüks göstermek için alınan eşyalar,kiralanan araçlar ,evler imkanları zorlamakta , gösterişçi lüks tüketimi gitgide artırmakta..Paylaşımı görenleri aynı tüketime sürükleniyor,alamayan, yapamayan kişide mutsuzluğa ve aşağılanma duygusuna sebep oluyor.

  Lüks arabalarda müzikli paylaşımlar,tatilde, eğlencede çekilen kareler diğerlerine,"bak millet hayatını yaşıyor,biz yaşayamıyoruz,benim neyim eksik,bu kadar çabalıyorum benim neden olmuyor?"duygusunu yaşatıyor,depresyona sürüklüyor.Onlar suyun altında ördeğin çırpınışlarını değil,suyun üstündeki sakince süzülmesini görüyorlar.Gördükleri sorunsuz, pürüzsüz hayatlardan dolayı kıskançlık ve kıyaslama yoluna gidiyorlar.

   Paylaşımları yoluyla para kazananlar da oldukça fazla ve bunun için yapmadıkları kalmıyor.Beğeni artırma ve bu yolla da maddi kazanç elde etmek için insanlar öyle bir hâle geldi ki saygı,edep, ahlâki erdemler yok sayılıyor,aile bütünlüğü kavramları kaybolup gidiyor.İnsanlar bu uğurda hayatlarını bile tehlikeye atıyor.

  İnsanlar olmayı,olmak istediği ve başkalarının da olduğunu zannettiği muhteşem kareler içerisinde kayboluyor,"-mış gibi"hayatların içinde yaşıyorlar.Farkında olmadan depresyonun,daha fazla mutsuzluğun içine sürükleniyorlar.Çünkü onların mutluluk anlayışı sabun köpüğü gibi, kısa ve tatmin duygusu az,gelip geçici.Oysa her hikayede mutsuzluk, başarısızlık,ihanet, kırgınlık,hayal kırıklıkları vardır.İnsanlar sadece gördüklerini yorumlarlar.Hani okuma yazma bilmeyen çocuk masal kitabının sadece resimlerine bakar,orda gördükleriyle kafasında bir hikaye oluşturur ya, işte tam böyle.İnsanlar hikayeyi okumayı değil,resmi görmeyi tercih ederler.Ve hep başkalarının hikayelerini merak ederler.

   Tabi bunlar her paylaşımcı için geçerli değildir,sosyal medyanın bağımlılık haline dönüşdüğü,keyif boyutunu aşıp zarar boyutuna geçtiği, farklı amaçlar için kullanılan durumlar içindir.Bu durumda şuurlu ve bilinçli olmak önemlidir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Semiha Sandıkçı Arşivi

KANIT

18 Aralık 2023 Pazartesi 13:57
SON YAZILAR