KUTLU DOĞUM YA DA MEVLİD-İ NEBEVİ

 
Her yıl kutlarız;
Sadece yılda bir kez;
Ne kadar tumturaklı laflar varsa;
Bulup çıkarırız;
Sözde ibadet ederiz;
Sevaplar işleriz.
Sözde Hz Peygamberin sav;
Ruhunu şad ederiz.
Veya şad etmiş olmanın mutluluğuyla;
Dört köşe oluruz.
Göklere yücelmiş gibi mutlu oluruz.
Her yerden kovulan Emin Çölaşan;
Sığındığı köşesinden;
İran… Pakistan… Suudi Arabistan dahil,
dünyanın hiçbir İslam ülkesinde;
böyle Kutlu Doğum bir uygulama olmaz.
Bu sadece Türkiye'ye,
bizim din sömürücülerine özgü;
bir uygulama! Deyip;
köpürüyor; Kutlu doğum haftası için;
Türkiye'de din tüccarı;
siyaset bezirganlarının;
en son çıkış noktası oldu diyor.
Çölaşanvari dini cemaatleşme düşmanı;
Ama kötü cemaatleşmenin dostu;
Yahudi cemaatleşmesi…
İllüminati kulüpleşmesi…
Futbol kulüpleşmesi adı altında;
Özellikle ilkokullarda;
Körpecik dimağlara;
Balerinlik… dansörlük…
Dekolte giyim… üstsüzlük adı altında;
Okul aile birliklerine kadar sızmalar;
Veda gecesi adı altında;
Öğrencilerden para toplayıp;
23 Nisan Haftası kapsamında;
Her türlü ahlaksızlığı… fahişeliği;
Normalleştirme uğruna;
Toplanmaları teşvik ederken;
Müslüman iktidarların;
Sakallı-cübbeli cemaatlerinin;
Sosyal etkinlikleri için bakın;
Neler yumurtluyor:
“Özellikle okullarda çalışıp;
küçük çocuklara yöneliyorlar.
Nisan ayında ülkenin dört bir yanında;
kutlu doğum var!”
“Türk Bayrağı açanların üzerine
biber gazı sıkan polis panzerleri,
bu yılki kutlu doğum haftasında
ahalinin üzerine gül suyu sıktı!”
Çölaşanvari köşe yazarlarının derdi büyük!
kısa bir zaman önce Melih Aşık;
şöyle yazmıştı:
"'23 Nisan Milli Egemenlik Haftası'na
kutlu doğum haftası bindirildi;
Hazreti Muhammet'i Anma Haftasına;
dönüştürüldü.
19 mayıs'ı da giderek;
29 Mayıs Fetih Haftası'na ekleyerek
Fetih Bayramına dönüştürecekler.
akıllı gidiyorlar.
yasakçı değiller.
Atatürk ve Cumhuriyet değerlerini;
yasaklamıyor,
alternatiflerini yaratarak;
yok etmeyi deniyorlar."
Görüyorsunuz;
Milli bayramlar adı altında;
Veda geceleri adı altında;
Kuruluş Yıldönümleri… Yeni Yıl Baloları…
Kutlama ve Ödül Geceleri…
Lansman ve Tanıtımlar…
Mezuniyet Baloları…
Gala geceleri niçin düzenleniyor?
Genç dimağların cinselliğini uyandırmak.
Dekolte giyimi… çıplaklaşmayı…
Özendirmek.
İşte dostlar;
Bugünkü hükümet… iktidar…
İşte Çanakkale'yi… şehitlerimizi;
Sevdirdi.
Hz Peygamberimizi de sevdirmek için;
Kutlu Doğum Haftasını canlandırdı.
Ama cemaatleşmek…
Türkiye'de Kutlu Doğum'u kutlamak;
Müftülerin işi değil;
Resmi görevlilerin işi değil;
Kanaat önderliği payesine sahip;
Toplum önderlerinin işidir.
Öyle sahnelerde;
Kur'an Kursu salonlarında;
Müftülük Konferans salonlarında;
Kutlanırken;
Resulüllah'ın sünnetlerini yaşayan;
Topluma yaşatmaya çalışan;
Kanaat önderlerince yaşantılar;
çerçevesinde;
uzun sözün kısası;
Resulüllah'ın sav günüdeki yaşayışını;
Kendisine örnek alan;
Resulüllah gibi yaşayamaya çalışan;
Kanaat önderleri;
Yaşantılarıyla tanıtacaklar;
Kutlu Doğum'u hem anlatacak;
Hem de yaşantısıyla rehberlik;
Edecektir.
Evinin her tarafını;
Avrupai hayat normlarına göre;
Döşeyen müftü… imam…
Müezzin… Kayyım kişiler;
Nutuklarıyla;
Resulüllah'ı sav;
Asla kutlayamazlar.
Kutlarsa da;
Hiç kimsenin yaşamında değişiklik
yapamazlar.
Hiçbir değişiklik yapamayan;
kutlamalar;
neye yarar!
Allah cc buyuruyor:
“Ey iman edenler, Yapamayacaklarınızı;
neden konuşuyorsunuz?
O konuşma, Allah katında
ne büyük tiksinti!
Unutmayın ki Allah kendi yolunda;
kurşunla kenetlenmiş yekpare bina
immişçesine öbekleşerek
sıcak savaşa girenleri sever”
Saff Suresi, 61/2-4.