KURBAN

“Kurban olam Nurlu Yoluna Yarabb!”

“Sırat-ı Müstakim'ine kurban olurum Yarabb!”

Gibi veciz sözleri kullanırız.

Kurban… sadece kurban kesmek değildir.

Kan akıtmaktır.

O da yeterli değildir;

Gönlünü Hakk'a vermektir.

Teslimiyettir.

Hz İbrahim'in ciğer paresi;

oğlunu bile;

O'nun yolunda kurban edecek kadar;

Halil olmaktır; kurban…

Oğlu İsmail as da;

Babasına;

“Emrolunduğunu hemen yap!”

Diyecek kadar;

canından feragat duygusunu;

Gösterebilmiştir.

Kurban sportif karşılaşmadır.

Maide Suresi 1. Ayetinde;

“Avlanmayı helal görmeden”

Denmektedir.

Ne demek?

Haccın avlanmakla ilgisi ne?

Elbette avlanmakla ilgisi yok; ama…

Haram kılınan olayları sayarken;

Kan… Domuz eti… boynuzlanmış hayvan…

Yukarıdan düşürülerek öldürülen hayvan…

Vahşilere yem edilen hayvan…

O hacc ayetinde sıralanmakta…

Yine o ayette;

Atışlarla… ezlamla… şans… kısmet aramak da;

Size haram kılındı denmektedir.

Bu nasıl atıştır; ezlam?

Elbette gol atmalar da şan aramak değil mi?

Şampiyonluk mücadelesi değil mi?

Gol atmak da ezlam olamaz mı?

Ben olur diyorum.

Çünkü şampiyon olmak da;

Şans aramaktır.

Bunların tamamı hacc ayetinin içinde…

Tamamında anlatılmaktadır.

Ben Kur'an tefsircisi olarak;

İnovasyon yapmayı seviyorum.

Neden kurban keserken;

Kurbanlığı yere yatırırken mücadele ediyoruz.

Merasimlerle… dualarla;

Kurbanlığı yere yatırıyoruz;

Bağlıyoruz.

Bağlamaya çalışıyoruz.

Kesme anında hayvana eziyetler ediyoruz.

Bu davranışımız kurban ibadeti sayılıyor.

İşte ben farklı düşünüyorum.

Fetva veriyorum;

Koyla kaçmak iin;

Birisine vekaletle kurban kestirmek olmaz.

İşin var diye…

Hayvanın yanına gitmeğe tenezzülün yok;

diye;           

işçine… bir ücretline vekaletle;

kurban kestiremezsin.

Kurbanınla bizzat sen;

Yere yatırmakla;

Tıpkı spor karşılaşması gibi;

Meşgul olman şart!

Allah cc mücadele et diyor.

Hem de çok kişiyle uğraşamam;

Yedi kişiyle… beş kişiyle uğraşamam…

Onların laflarını… patırdısını… hengamesini;

Çekemem.

Koyun keserim… koç keserim;

Demek de yanlış!

İnsanlar cemaat olmak;

Cemaatleşmek…

Hepbirlik hareket etmek…

Bazı tiksintilerinle Allah için;

Nefretlerinle Allah için yüzleşmek;

Anlaşmak;

Bayram sabahı insanlarla musafahalaşmak şart!

İşte kurbanın makbulü;

Yedi kişilik tosun… dokuz kişilik deve…

Veya beş kişilik… veya üç kişilik…

Veya tek başına bir tonluk boğayı kesmek ne güzel!

ama; sen yanında olacaksın.

Gerekirse bıçağı sen çekeceksin…

Yardım edeceksin.

Kan akışını göreceksin.

300 liralık… 200 liralık…

Araplara… fakir ülke insanlarına vermek;

Vakıf… dernek hesabına yatırmak!

O da güzel!

Ama insanını iyi seçeceksin.

Ucuzdur… nasılsa ben zahmet çekmeyeceğim;

Diyerek… bu niyetle davranmak;

Diz ile… iman ile…

Allah'ın cc farzıyla hiçbir ilgisi olamaz.

Allah o kurbanla asla kabul buyurmaz.

Büyük marketler; kilo hesabı kurban kesmek…

Asla sevap tarafı olmadığı inancındayım.

Kurban mücadeledir.

İnsanın hayvanla sembolik cedelleşmesidir.

Bu olmazsa kurban makbul olmaz.

Kendi evinde otur…

Keyfinle televizyon seyret;

Rahat koltuğunda otur.

İşi Ahmet Efendi… Mehmet Amca;

Kurbanını kessin… derisini yüzsün…

Etini de evin hanımı teslim alsın.

Böyle bir beyefendinin kurbanı;

Asla kabul olmaz.

 

“Hak için kurban küp için kavurma

Görürsen mi bizim hacı pirini

Bayram eti onda birini

Komşu emir parmağının kirini

Ha bi yeyir Halilullah aşkına

Komşusu da bakır Allah aşkına” laedri.

SALİH PARLAK

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Salih Parlak Arşivi
SON YAZILAR