KUMANYA PAKETLERİ İLE BÜTÜNLEŞELİM

Kumanya paketleri… Anlamsız ve bilinçsiz, rastgele dağıtılırsa Ramazan orucunu amacından saptırmak isteyen medyanın ekmeğine yağ sürmektedir. Haram Aylar kapsamındaki Ramazan'da gerek kamu ve özel kuruluşları gerekse ticarî kuruluşlar olarak toplu iftarları; çalışanlar ile beraber yapılmasınıöncelikli kılar. Haram Aylar deyip geçmeyelim. Ramazan boyunca Haram Ayları sık sık kullanmaya çalışalım. Ramazan Ayı da Haram Aylar kapsamındadır. İslam'ın sosyal medyası nasıl kurulacak? İşçi-işveren kardeşleşmesi de Haram Aylar kapsamında göz önüne alınmalıdır. Ramazan bağımsız bir ay ev oruç ibadeti de kardeşleşmenin dışında değildir. Gönüller kazanmaya çaba gösterelim.

DİB Başkanı Görmez şunları söyledi; “Çalışanlarla, işçilerle, memurlarla ve emekçilerle, iş sahiplerinin, patronların, amirlerin ayrı dünyaların insanı olmadıklarını Ramazan dolayısıyla gösterelim.

Bu iftarla oluşan manevî atmosferi bütün bir yıla yayarak bu kardeşliğin kalıcı olmasını sağlayalım. Özellikle belirtmek isterim ki, yanında beraber çalışanın derdiyle dertlenmeyen, mümin idrakine sahip olmamış kimse demektir. Yanında emeğiyle çalışan birinin darlığını gidermeden sırf desinler diye Ramazan paketini dağıtan bir kişi İslâm'ın infak anlayışını anlamamış demektir. Yoksulluk ve yoksunluğun sadece bir gıda paketiyle giderileceğini düşünmek, İslâm'ın yardımlaşma ve yaraşmasını henüz tam kavrayamadığımız anlamına gelir.”

Bu yıl Ramazan boyunca düzenleyeceği etkinliklerle toplumda 'helal kazanç ve helal lokma' bilincinin geliştirilmesine katkı sağlayan manevi güç, yine Haram Aylar sosyal medya etkinlikleri çerçevesinde olacaktır.

 “Dileriz bu içten çağrı, tüketim dayatmasına teslim olmayarak insaflı, sorumlu, ölçülü ve mutedil bir hayat tarzının benimsenmesi, emeğin ve alın terinin hak ettiği saygıyı görmesi, helal ve haram ölçüleri içinde daha onurlu kazanç ve harcama yollarının açılması için iyi niyetli bir temel teşkil eder.

Sevgili Peygamberimiz bir hadislerinde 'Mümin bal arısı gibidir. Bal arısı, hep güzel şeyler yer, hep güzel şeyler üretir.Her yere konar, ama hiçbir şeyi ne döker, ne kırar, ne de ifsat eder' buyurur. Dileriz bu çağrı, müminlerin hem üretirken hem de tüketirken zihin ve gönül dünyalarında Yüce Yaradan'ın emir ve yasaklarını, O'nun belirlediği ölçüleri göz önünde bulundurmaları için iyi bir Ramazan ikramı olur. Ramazan Ayı dışında insanlık vahşileşmekte ve Hümeze Suresinde belirtilen olumsuzluklar yaşanmaktadır. Ramazan ayında ıftar davetleri Asr-ı Saadet asrındaki barış ve sevgi ağını günümüze taşımak amacını gütmelidir.

Sayın Görmez; “Dileriz bu çağrı, insanoğlunun yapısında var olan açgözlülük ve doyumsuzluk hislerini; lüks hayat, servet ve zenginlik tutkusunu Ramazanın manevi ikliminde tedavi etmesine yardımcı olur” diye konuştu.

Özellikle son yıllarda kamuoyunun hassasiyetine duyarlı kalarak medyanın, dinî konuları anlamsız tartışma ve gerilim konusu yapmaktan özenle kaçınmaya dikkat etmesinin takdire şayan olduğunu vurgulayan Görmez, “Ancak hala bazı istisnaların olduğu da bir gerçektir. Elbette İslâmî konular kamuoyunda konuşulmalı ve gerektiği ölçüde tartışılmalıdır.

Elbette ki bize yabancı medyanın güdümündeki Ramazan etkinlikleri, Allah'ın cc arzuladığı ve kurmamızı istediği sosyal medya doğrultusunda olmayacaktır. Eğer konuyu Haram Aylar kapsamında alırsak bu çerçevedeki Ramazan kumanya paketleri yerini bulacaktır ve Allah'ın cc rızasına muvafık bir harcama olacaktır.

Ancak bu reyting amaçlı yabancı medya güdümlü din akademisyenlerinin konuşmaları, reyting kaygısı ve magazin boyutunda olmamalıdır. İslamî konular, İslâmî ahlâk, yüksek bilgi ve hikmet çerçevesinde ele alınmalıdır. Dinî içerikli programlarda aslolan İslâm'ın genel, kuşatıcı ve doğru anlatılmasıdır.

Ramazan ayında yapılan,anlamsız “dinî yayınların kamuoyunu rahatsız edici mahiyetten çıkması sevindirici olmakla birlikte bu tür programların asıl gayesi, sahih dinî bilgileri halka ulaştırmak olmalıdır.

 Ancak bazı programlarda zaman zaman dinî tecrübede kabul görmemiş birtakım zayıf görüşlerin, tedbiri ikinci bir plâna iten tevekkül anlayışının ve reytingin de etkisiyle hüzün eksenli bir menkıbe ve dramatik din anlayışının öne çıkarıldığı gözlenmektedir.

Dinî içerikli programlarda aslolan, İslâm'ın genel, kuşatıcı ve doğru şekilde anlatılması olmalıdır. Bu açıdan gündelik hayatın tüm yönlerini kuşatacak şekilde İslâm'ın ahlâkî prensiplerinin anlatılmasına yönelik bir çaba ve gayretin, bu tür program yapanların sorumluluğunun bir parçası olduğunu hatırlatmak isteriz.” açıklamasında bulundu

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Salih Parlak Arşivi
SON YAZILAR