Nihat Kahvecioğlu

Nihat Kahvecioğlu

Kokulu Hastanemiz...!

Birde benim gözümden Eğitim ve Araştırma Hastanesine bakalım.Herkesin bakış penceresi ve açısı farklı olabilir, olmalıdır da.Çünkü aynı pencere ve açıdan bakarsak, hataları ve noksanları bulamayız.Onun için konulara farklı pencere ve açıdan bakarak daha iyi çözer ve düzeltilmesi gerekenleri de düzeltiriz.

Eğitim ve Araştırma Hastanesine, yapımında da hizmete geçtikten sonrada gitmek nasip olmamıştı.Yalnız düşmeden de olmuyor.Ya hasta olarak, yada hasta yakını olarak bir şekilde hastanelere yolumuz düşüyor.ALLAH oraların da eksikliğini vermesin.

Yolum, Eğitim ve Araştırma Hastanesine, kayınvalidemin hastalığı nedeniyle bu ara sıkça düşüyor.

Sevgili Adnan BAHADIR; 'Eğitim ve Araştırma Hastanesi kantininden, pis kokular gelmeye başladı' diye köşesinde yazdı ve açıkladı.

Evet, benim konumda koku ama bu koku başka bir koku.

Kayınvalidem gece aniden rahatsızlaşınca doğruca Eğitim ve Araştırma Hastanesinin aciline gittik.Köşemden; Acil girişinde, canla başla ve özveriyle çalışan elemanlara teşekkür ediyorum.Bütün titizliklerini gösterip, hastalarla ilgileniyorlar.Hasta ve hasta yakınlarını kırmamak için özen gösteriyorlar.Buradan kucak dolusu sevgi ve saygılarımı gönderiyorum.

Kayınvalidem sedye ile içeri alınınca arabayı park edip geri geldim.

Acilin içerisinden girer girmez hemen burnunuza yemek kokusu geliyor.Ağır bir yemek kokusu -tost, kızartma vs.- koridora sinmiş.Oysa ilaç kokusu olması gerekirken yemek kokusu…! Haydaa…! Hastane acilinde değil de, lokanta mutfağına girmiş gibi oluyorsunuz.

Hangi sivri zeka, kantin giriş ve çıkışını acilin içinden vermiş sormak lazım.Bir de, kantin pencereleri açık olunca, acil kapısı ile ceryan yapıp tüm yiyecek ve içecek kokusu acil kabulu doldurup, öyle çıkıyor.

Ayrıca acilde, insanlar tedirgin bir şekilde ve üzüntü içinde hastalarının durumunu beklerken, kantinden kaşık-çatal sesi, sohbet sesi ve kahkaha sesi.Bir hastane acilinde değil de sanki sahilde bir kafeteryadasınız.Olacak şey mi?Hiçbir yetkili oradan geçmez mi.

şünün ki bir doktorun karnı acıkmış, tost kokuları içinde hasta muayene ediyor.Doktor bey 'Ah çabuk bitirip bir tost yesem(!)'diye içinden geçirmez mi…!

Bizim ülke insanımızın durumu ne olacak? Hiçbir şeyimiz doğru olamaz mı. İllede gazetelerde, televizyonlarda haber olunca mı bir şeyleri görüp ve duyup değiştireceğiz…!

Eğitim ve Araştırma Hastanesi yöneticileri uyuyor mu?Yoksa bize ne, dertsiz başımıza dert mi alacağız diyorlar.Hani? yönetici olmanın vebali ve sorumluluğu nerde?Ne için para-maaş- alırsınız?Yatmak için mi?ALLAH aşkına, ara-sıra şöyle bir, yönetici olduğunuz birimleri gezin.Korkmayın, koltuklarınız soğumaz, dönene kadar da altınızdan çekilmezler.

Koltuğunun soğumasını ve altında çekilmesini düşünen yöneticiler, lütfen artık koltuklarınızı bırakın.İnanın, sizden daha iyi yapacaklar çıkacaktır.

Eğitim ve Araştırma Hastanesinin, pis (!) ve yemek kokularından biran önce kurtulması dileğimle…!

Tüm halkımızın ve okurlarımızın, Ramazan ayı, hayırlı olsun.

Her şey gönlünüzce olsun.

SEVGİLERİMLE

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Nihat Kahvecioğlu Arşivi
SON YAZILAR