KIVIRTMAYA GEREK YOK

Bedeli  ne olursa olsun insan doğruları konuşmak zorundadır. Kıvırtarak konuşup, imalı anlatımlarda bulunmak  en çok nefret ettiğim şeylerdir. Bir konuda ne düşünüyorsam  adam gibi çıkar söylerim onu.

Kaldı ki bu dünya da söylemesende  ahirette büyük  hesaplaşmanın olduğu  gün  ağzınızın konuşmadığını elleriniz, ayaklarınız ve tüm azalarınız doğruları söyleyeceğini yüce kitabımız açıkça söylemektedir.

Bunu söyleme nedenim,  bazı insanlar açıkça çıkıp sırf şu adama düşman olduğumuz için şunu konuşuyoruz  veya bunu yapıyoruz diyemiyorlar  ama kıvırtarak öyle demeye getiriyorlar.

Örneğin  bazıları eşlerinin çalıştığı işletmelerin sahipleri ile bir olup aleyhimizde ifadeler  verirken öyle dönüyorlar ki  en kaliteli dansözler dahi bu insanların  kıvırtmalarına pes der doğrusu.

Benim  şahsen bir adama düşmanlığım varsa çıkar derim ki, ”Arkadaş ben bu adamın düşmanıyım ve onu sevmiyorum, hatta sevmediğim için de onunla ilgili bildiklerimi konuşmaya hazırım”…

 İnsanlarda delikanlılık namına bir şey kalmadığında,  konuşurken elli türlü eveleyip gevelerler.Şimdi size  birkaç konuyu anlatınca ne demek istediğimi daha da iyi anlayacaksınız.                                                  

                Dün  bizim gazetede  ve bazı gazetelerde bir haber gözüme ilişti. Şehrimizde bir Cem evi  temeli töreni vardı. O temel atma merasiminde birileri çıkıp gezi eylemleri ile ilgili konuşunca, bizim Vezir Hazretleri de onlara çok sert cevap vermiş.

Açık ve net  konuşmak gerekirse öncelikle  şu  Cem evinin  ilahi ve semavi dinler kategorisinde değerlendirildiğinde neyin karşılığı olduğunu çok merak ediyorum. Cem evi adı üstünde toplanma yeri …

Kimlerin toplanma yeri olduğu konusunda ciddi anlamda sorular var kafamda. Müslümanların ibadet yapmak üzere toplandıkları yer deseniz  mümkün değil. Çünkü,  Allah Kuranı Kerim'de “müminlerin toplanma yeri mescitlerdir” buyuruyor. Hıristiyanların toplanma yeridir deseniz o da mümkü değil çünkü onların da ibadethaneleri kiliseler. Peki  yahudilerin toplanıp ibadet etme yeri mi derseniz o da değil. Onlar da Sinagog veya Havra'da ibadet ederler.

Peki  o zaman Cem evi olarak adlandırılan ve Hazreti Ali'nin taraftarı olduklarını iddia eden bazı insanların  toplandıkları bu mekanların semavi dinlerdeki statüsü nedir derseniz?  Ben şahsen şu ana kadar statülerini öğrenemedim, varsa öğrenen Allah rızası için söylesin de biz de bilelim.

                Hazreti  Ali'nin şehadet şerbetini  içmesi  ardından Hazreti Hasan'ın zehirlenme olayı ve Hazreti  Hüseyinin Kerbela'da hunharca  katledilmeleri konusunda ben alevilerden çok daha samimi alevi olduğumu ve Yezid'e  şiddetle karşı çıktığımı rahatlıkla söyleyebilirim.

Aynı kıbleye, aynı Allah'a, aynı peygambere iman etmiş insanların farklı ibadethanelerde ibadet etmesini gerektirmez. Bir insan islamın beş şartını yerine getirmediği sürece mümin olur ancak  Müslim olamaz. Bir insan İslamın emir ve yasaklarına inanırsa o mümindir, İslam'ın emir ve yasaklarını harfiyen yerine getiren insanlar ise islama teslim olma anlamına gelen müslüman  sıfatını alırlar.

Bir insan oruç tutmaz, namaz kılmaz, hacca gitmez, zekat vermez ise bu insan nasıl müslüman olur çok merak ediyorum. Allah Resülü'nün hem amcazadesi, hem damadı, hem en yakın arkadaşı pozisyonunda olan Hazreti Ali efendimize  yapılan yanlışlar  yüzünden oluşan ekole aleviler  diyoruz. Ancak ülkemizdeki bazı alevilerin yaşam biçimlerine baktığımızda Hazreti Ali ile uzaktan yakından ilgileri olmadığını görünce “asıl aleviler biziz” demeden edemiyorum.

                Gelelim cem evi konusuna,  şayet toplanıp sazlı sözlü eğlence  yapılan mekan ise sorun yok. Belli bir ekole gönül vermiş insanların bir araya gelip eğlendikleri  mekan derseniz onda da problem yok. İbadethane derseniz,  işte orada durun derim.

Neden durun derseniz, ibadethaneleri yukarıda tarif ettik, her dinin ibadethanesi kutsal kitaplar tarafından belirtilmiş. Kaldı ki alevilik olarak adlandırılan düşünce yapısı İslam dininin dışında bir inanç biçimine sahip olmadığı açıkça ortada. O halde  bu kardeşlerimiz cem evinde ne yaparlar? Hazreti Ali'yi sazlı sözlü anıyorsalar ona da sözüm yok.

Normal de bizim inanç dünyamızda ölüler, sazlı sözlü değil, Kuran okunarak yad edilir. Hazreti  Ali'ye saygıyı bu şekilde ifade ediyoruz. Onu böyle anıyoruz diyorsalar sorun yok ama ibadethane deniliyor ise ben bunda asla yokum.

Kaldı ki,  dünyanın hiçbir ülkesinde Hazreti Ali'ye gönül vermiş insanların bu tür ibadet şekilleri yok. Hatta Türkiye'deki Alevilerin  onlara çok farklı gözle baktıklarını da biliyorum. Bizim konumuz bu değil. Bizim konumuz hiç kıvırmadan alevilik üzerine konuşmaktı. Ben söyledim takdir ve tenkit sizlerden. Kalın sağlıcakla…                

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
7 Yorum
Adnan Bahadır Arşivi
SON YAZILAR