KIRIK KOLDAN ÖLÜM DAVASINDA BERAAT

KIRIK KOLDAN ÖLÜM DAVASINDA BERAAT
SAMSUN'da 2009 yılında kırılan kolunun tedavisi için gittiği özel hastanede, ameliyat sonrası yaşamını yitiren 5 yaşındaki Yiğit Yakup Sarı'nın

Ölümünden sorumlu tutulan anestezi uzmanı F.B., yargılandığı mahkemede beraat etti. Küçük çocuğun ailesi karara tepki gösterip itiraz etti.

Samsun'un Atakum İlçesi'nde 20 Ekim 2009'da meydana gelen olayda, 15 yıllık evli olan 40 yaşındaki Ömer ile 33 yaşındaki Senem Sarı çiftinin üçüz çocuklarından 5 yaşındaki Yiğit Yakup Sarı, şeker almak için çıktığı mutfak tezgahından dengesini kaybedip, düşerek sol kolunu kırdı. Bayındırlık İlkokulu ana sınıfı öğrencisi Yiğit Yakup Sarı, ailesi tarafından özel bir hastaneye götürüldü. Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Opr.Dr. S.A.A. tarafından muayene edilen Yiğit Yakup Sarı, aynı gün ameliyat edildi. 1 saat süren operasyonun ardından küçük çocuk normal servise alındı. Ancak, servisteki tedavisi sırasında çocuğun kalbi durdu.

Doktorlar tarafından yapılan müdahale ile Yoğun Bakım Servisine alınan Sarı'ya kardiyoloji uzmanı tarafından kalp pili takıldı. Yapılan tüm müdahalelere rağmen Yiğit Yakup Sarı, kurtarılamayarak hayatını kaybetti. Yapılan otopside kesin ölüm nedeni belirlenemeyince, Cumhuriyet Savcılığı soruşturma başlatttı.

Ardında da savcılık dosyanın İstanbul 1'nci Adli Tıp İhtisas Kurulu'na göndererek küçük çocuğun kesin ölüm sebebinin tespitini istedi. 14 ay sonra gelen raporda Yiğit Yakup Sarı'nın akciğerlerinde iltihap olduğu, anestezi uzmanının bu durumu farketmesi gerektiğini, eksiklik olduğu ve buna bağlı olarak anestezi ve ameliyatın yükü sonucu ortaya çıkan oksijensizlik ve gelişen komplikasyonlar nedeniyle hayatını kaybettiğini belirtildi.

CEZA VE TAZMİNAT DAVALARI AÇILDI

Cumhuriyet Başvcılığı da rapor doğrultusunda ameliyata giren anestezi uzmanı F.B.'nin mesleğinde gerekli dikkat ve özeni göstermediği için taksirle bir kişin ölümüne neden olmak suçundan 6 yıla kadar hapis cezası istemiyle hakkında 3'ncü Asliye Ceza Mahkemesi'ne dava açtı. Sarı ailesi de 3'ncü Asliye Hukuk Mahkemesi'ne hastane ve anestezi uzmanına 140 bin TL'lik maddi ve manevi tazminat davası açtı.

Yapılan yargılama sonucunda, anestezi uzmanı F.B., geçen 23 Ekim'de küçük çocuğun ölümünde kusuru olmadığı belirtilerek mahkeme tarafından beraat etti. Kararın üzerine Sarı ailesinin avukatı Soner Gümüşkaya, soruşturma aşaması dahil, Adli Tıp Kurumu'ndan 4 rapor alındığını ve bu raporların arasında çelişkiler olduğunu belirterek mahkeme kararının doğru olmadığını söyledi. Gümüşkaya, "Adli Tıp Kurumu tarafından gönderilen ilk iki raporda anestezi uzmanının kusurlu olduğu belirtilirken, sanık avukatının itirazı üzerine alınan son iki raporda anestezi uzmanının ameliyatın acil olması nedeniyle kusurlu olmadığı belirtildi. Bu raporlara da biz itiraz ettik. Ancak mahkeme raporlara arasındaki çelişkiyi gidermeden karar verdi. Biz de beraat kararını Yargıtay'a itiraz ettik" dedi. Diğer taraftan soruşturma aşamasında Cumhuriyet Başsavcılığı ameliyatı yapan Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Opr.Dr. S.A.A. ile ameliyata giren 4 görevli hakkında kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi. Ailenin hastane ve anestezi uzamanı hakkında açtığı tazminat davasının ise devam ettiği belirtildi.

AİLEDEN 'İHMAL' ISRARI

5 yıldır hukuk mücadelesini veren aile, çocukları Yiğit Yakup Sarı'nın 5'nci yılından 1 gün sonra verilen karar karşısında isyan etti. Anne Senem Sarı, kararı duyunca çok üzüldüğünü belirterek, "Ben kol kırığıyla gittim, hastaneden çocuğum ölüsünü aldım. Bunun bana mantıklı bir açıklamasını yapsınlar. Adli Tıp ilk iki raporunda doktor hatası olduğunu söylediği halde sonradan nasıl oldu da fikir değiştirdi. Doktor hatası yoktur dendi. Çocuğumu doktora götürerek hatayı ben mi yaptım? Evladımın canına sebep oldular, cezasını çeksinler istiyorum. Kesinlikle çocuğumun ölümünde ihmal var" dedi.

Baba Ömer Sarı, Adli Tıp Kurumu'nun raporlarının kendilerine şok üstüne şok yaşattığını dile getirerek, "Nasıl oluyor da Adli Tıp Kurumu'nun raporları böyle değişebiliyor. Rapor bilmecesi yaşıyoruz. Bu çok düşündürücüdür. Birileri raporlara müdahale mi ediyor. Biz sadece haklının hakkının teslim edilmesini istiyoruz. Adalete olan güvenimiz sarsıldı. Oğlumun ölümünde ihmalin olduğu ortadadır. Biz bunun peşini bırakmayacağız. Gerekirse Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne kadar gideceğiz" diye konuştu. DHA

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.