KİMSE KİMSEYİ KANDIRMASIN

Yaz olması hasebiyle herkes tatilde olunca biz de köşe yazılarımızı okunma oranlarına göre yazıyoruz, başkaları gibi sırf köşe dolsun mantığı ile yazmadığımızdan yazdığımız yazıların okunma oranlarına bakıp ona göre tekrar yazıyoruz. Hal böyle olunca da ortalığı boş bulan bazı zevat kafalarına göre yazıp, çiziyorlar, kimisi olmuş böyyüük siyaset uzmanı, kimisi olmuş en çok okunan gazatacı, kimisi de olmuş dürüst ilkeli gazatacı...

Bunları da okuyan, gören veya konuştukları insanlar da doğru zannedip gelip bize soruyor, biz de bu palavraları duyunca emin olun gülme krizine giriyoruz. Dün ziyaretime gelen Genç MÜSİAD’lı arkadaşlarla sohbet ederken içlerinden birisi dedi ki ağabi bir haber sitesi var, aynı zamanda da gazeteleri var onlar Samsunun en çok okunan haber sitesiymiş, google’da girince öyle çıkıyormuş doğru mu, dedim onlara ki evladım ayda 100 Doları ver sen de googla da ol birinci, bir zamanlar medya bilmemne adında bir site kurmuştu Güneylerin efendisi her gün de beni yazıp, çiziyordu, herkese de yolluyorlardı yaptıkları haberleri, sponsorluk için ödedikleri paralar dünyanın paraları ama hani şimdi nerde o site bilen var mı. Bu arkadaşlar da aynı şekilde sürekli google’da reklam verip Samsun yazınca kendi gazetelerini çıkarmakla çok iyi birşey yaptıklarını zannediyorlar. Bu işin aslı nedir diye sorarsanız sokağa ineceksiniz kimin yazdıklarını toplum konuşuyor ona bakacaksınız gerisi hikaye, bu işler öyle yalandan şişirmelerle yürüseydi şimdiye dek niceleri öyle yaptı şimdi esamileri yok piyasada.

    Bir başka gazatacı da önceki gün aşka gelip gazetecilik dersleri veren bir yazı yazmış, garibim klavye başına geçince kendini unutmuş olmalı ki öyle enteresan şeyler yazmış ki dersiniz ki adam bu işi adam gibi yapanların başında. Oysa ömrü hayatı boyunca gazetecilik mesleğinden başka bir iş yapmamış olmasına rağmen işini sürekli dengeler üzerinde kurup, yazılarını, haberlerini ona göre yapan bu insanlar, hayatları boyunca sürekli bir yerlerden parayı hortumlayarak aldıkları açıkça ortada olmasına rağmen başkalarını eleştirmeleri gerçekten gülünç bir şey. Adam azıcık kendine bakıp ona göre yazı yazar, insan bu kadar vurdumduymaz nasıl olur anlamış değilim. Eskiden çiçekçilik, böcekçilik yaparak köprü altlarında hayatlarını idame ettirenler de olmuşlar böyyüük siyaset uzmanı da haberim yok, neymiş efendim sekiz tane belediye başkanı değişecekmiş, neymiş teşkilatlardan acaip aday adayı çıkacakmış, mış, mış da mış mış. Adam önce kendi patronu olan Belediye Başkanının daha düne kadar yese doymadığı Vezir Hazretlerini nasıl gidip makamında ziyaret etmiş, hiç utanmadan da nasıl resim çekilmiş onu yazar, ondan sonra konuşur dimi.

    Büyükşehir Belediye Başkanlığı konusunda üç isimden birisi koltuğa oturur, bunların kimler olduğunu zamanı gelince yazacağım, İlkadım’da Etdoğan Tok tekrar adaydır veya Büyükşehire gider, kazanıp kazanmama konusunu da adaylar netleşince yazacağım. Atakum’da İshak Taşçı tekrar adaydır, onun da kazanıp kazanmayacağını adaylar netleşince yazacağım. Canik’te kim aday olursa olsun Ak parti kazanır, Osman Genç üç dönemini tamamladı ancak Ankara ona sen bir dönem belde Belediyesiydin ondan ilk dönemin sayılmaz demiş o yüzden tekrar aday olacağı söylenmekte. Çarşambanın Başkanı üç dönemini tamamladı değişecek bu kesin, Termenin Başkanı ilk döneminde ancak başarısız olduğundan değişmesi gündemde, Salıpazarı Belediye Başkanının da son dönemi oraya yeni bir aday gösterilecek. Bafra da durum biraz karışık mevcut Başkan başarılı olursa kalır, yoksa değişir, onu da önümüzdeki süreç belirleyecek. Alaçamda durum nedir derseniz mevcut Başkan kalır mı gider mi konusunda net bir şey söyleyemem, onunla ilgili bir çalışma yapıp yazarım. Yakakent Başkanı değişir. Kavak bölgesine gelince Kavak adayı değişmez ancak kazanır mı derseniz onu adaylar netleşince yazacağım. Ladik Başkanı bence değişmeli çünkü başarısız, aday olursa kazanacağına ihtimal vermiyorum. Vezirköprü Başkanı rahatsızlığı nedeniyle değişecek gibi gözükmekte. Asarcıkta kim aday olur onu şimdiden söylemek mümkün değil, zamanı gelince yazarım.

   Bu dediklerimi bir kenara yazın bakalım siyaseti çiçekçiler, böcekçiler, yalamalar mı biliyor yoksa bu fakir mi biliyor. Sırf gündemde olmak veya okunmak için siyaset yazmanın hiç bir yararı yok, evet toplum siyaseti seviyor, siyaset yazınca okunuyor ama sırf yazmak için yazılmaz, gerçekleri ortaya koymak için yazılır bilmem anlatabildim mi. Ayrıca kimse öyle çok büyük bir değişim de beklemesin, 24 Hazirandan sonra büyük değişim olacak denmişti, olan değişim ortada Damat Berat paşa maliye Nazırımız, Ankara’da adamı olan işini görüyor, gerisi hikaye, kimse kimseyi yalandan kandırmasın gerçekleri görelim. Kalın sağlıcakla.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
36 Yorum
Adnan Bahadır Arşivi
SON YAZILAR