Havaların ısınması ile birlikte siyasetin de ısınmaya başladığı şu günlerde Ak Parti"de İl Başkan adayları ağır ağır ortaya çıkmaya başlamış durumda. Mevcut İl yönetiminden Ali Akyüz ve Adem Güney"in yanı sıra Savaş Güven"de adaylığını açıklamasa da ilçe ziyaretleri, kulis çalışmaları aday olduğunu ayan, beyan ortaya çıkarıyor. Eski İl Başkanı, “İstemem ama yan cebime koyarsanız fena olmaz” mantığı ile hareket edip, kendisinin olamayacağını anladığından Erdoğan Tok üzerinde çalışmalarını sürdürmekte. Mustafa Demir"in, Bayındırlık ve İskan Bakanı olması ile birlikte, Müsteşar Yardımcısı olacağını herkese deklare eden Adem Bektaş, umduğu dağlara kar yağdığını görünce, siyasetin dışında kalmamak adına yeni bir çalışma başlatmış durumda.
Ak Parti Genel Merkezi"nin tek liste konusundaki tavrını bilen, aday olmayı düşünen arkadaşlar, adaylıklarını açıklamak istemiyorlar. Çünkü bu konuda kararın, Başbakan"a ait olacağı belli. Peki bu arkadaşlarımız ne yapmak istiyorlar diye soracak olursanız; Ali Akyüz,  her halükarda tekrar İl Başkanı olamayacağını bildiğinden,  Adem Güney"i ortaya atıp, Genel Merkez “Olmaz” deyince, “O zaman beni yapın” düşüncesiyle, “Onları ikna ederim” gayreti içerisine girmiş durumda. Savaş Güven"in, elinde bulundurduğu tek koz “Doğu Karadeniz düşmanlığı.” Kendisi Giresunlu olsa bile önemli değil, önemli olan Trabzonlu olmamaktır. “Trabzon düşmanlarının desteğini alırsam bu iş tamamdır” havasında. Ancak içerisinde bulunduğu ekonomik çıkmaz ve geçmişte yaşadığı adaylık sürecindeki hataları nedeniyle bu hakkı kaybettiği kanaatindeyim.
Erdoğan Tok, aday olamadığı süreçte, parti içerisindeki küskünleri barıştırma çabasına girip, toparlayıcı olacağı imajını verebilseydi, en şanslı aday olabilirdi. Ancak, belli başlı kişilerin kontrolünden çıkamayınca, bu hakkı kaybetti. Şimdi tekrar bir güç alabilmek için eski İl Başkanı, 100-150 kişilik bir heyet toplayıp, onlarla istişare edip, bir yoklama yaparak, çıkacak isim üzerinde mutabakat sağlamanın yolunu arıyor. Toplantıdan çıkacak isim belli; Erdoğan Tok veya eski İl Başkanı. Toplantının adını bulamamışlarsa ben yardımcı olabilirim. Mesela; Çıkarma akıl toplantısı!..olabilir. Bu tür toplantıları başkaları yapınca tu-kaka, kendileri yapınca meşru, sevsinler sizi!.. benim güzel insanlarım.
Son günlerin bir başka modası, Adem Bektaş"ın yaptığı İl Yönetim Kurulu oluşturma çalışmaları. Milletvekilimiz Mustafa Demir Bey, Bayındırlık ve İskan Bakanlığı koltuğuna oturur oturmaz, Adem Bektaş, “Müsteşar Yardımcısı oluyorum” havasını yayıp, bir-iki hafta kamuoyunu meşgul etti. Bana soranlara; “Olur, ancak akşam olur. Gündüz olması çok zor” diyordum. Nihayet dediğim gibi de oldu. Siyasette kaybettiği havayı bürokraside almayı hedeflemesine rağmen, bunda da başarılı olamayınca, bu kez kendi kendine gelin-güvey olup, İl Yönetim Kurulu oluşturma çalışmalarına başlamış. İl Yönetim Kurulu üyeliği, amatör siyasetçilerin yapacağı iş değildir. Hele hele,  iktidar partisinin İl Yönetim Kurulu üyeliği daha da önem arz etmektedir.
Otuz kişilik bir İl Yönetim Kurulu belirlemiş. Bunların birçoğu, siyasetle uzaktan yakından ilgisi olmayan insanlar veya daha önce başka partilerde siyaset yapmış insanlar. Bu insanlar, iyi insanlar, fakat iyi siyasetçi olup olmadıkları belli değil. Onu zaman gösterecek. Ak Parti"nin böyle bir lüksü var mı bilemem! Kaldı ki olsa bile adama sormazlar mı ki, “Arkadaş, sen kime sordun da bu listeyi yaptın?” diye. Listeyi genel merkeze getirip onaylatmayı düşünüyor imiş. Oh ne güzel! Herkes bir liste yapsın, genel merkeze getirip, onaylatsın, işte size İl Yönetim Kurulu. Ayrıca listeye yazdığı isimlerin bir çoğu onay vermemiş. Kendiliğinden yaptığı bir organizasyon.
Burada gözardı edemeyeceğimiz bir durum var ki, onu bu akşam Kanal S televizyonunda “DOBRA DOBRA” programında detaylı bir biçimde açıklayacağım. Son günlerde gündemden düşmeyen Atakum Belediye Meclisi"nde yaşananlar, öyle dendiği gibi particilik, şuculuk, buculuk değil! İşin içerisinde farklı şeyler var. Ben dosyaları inceledim. Neyin ne olduğunu, bu akşam açıkladığımda siz de göreceksiniz.
Ak Partili komisyon üyelerinin de imzaladığı raporlarda neler var, kim belediyeye hangi işi yapmış, kim hangi malzemeyi vermiş, hangi işin parası ödendiği halde ortada, projesi, yeri yurdu yok. Açıklayayım da sizde neyin ne olduğunu bir görün. Ondan sonra kararınızı verin. Akşam “Dobra Dobra” programında buluşmak üzere hoşçakalınız.