İPUÇLARI BELLİ OLMAYA BAŞLADI

    Bugün Tarihi Amisos kentinde yaşanan hikâyelere ara verip gerçek hayatta önümüzdeki süreçte olması muhtemel gelişmeleri sizlere aktarmaya çalışacağım. 16 Nisan Referandumunun ardından beklenen bazı gelişmeler ipuçlarını vermeye başlamış durumda, Cumhurbaşkanı alınan sonuçtan hiç ama hiç memnun değil, zaten seçim gecesi Televizyona ilk çıktığında moralinin ne kadar bozuk olduğu belliydi. Referandum sonucu her ne kadar Evet çıkmış gibi gözükse de daha önce yazdığım yazılarda da belirttiğim gibi ülkemizin en büyük iki şehri olan Ankara ve İstanbul’da hayır oylarının evet oylarından bir puan önde olması tehlike sinyalleri vermiştir. Aslında bu sinyali toplum 7 Haziran seçimlerinde de vermişti ama piyasalardaki sıkıntılar ve Hükümetin kurulamamış olması sonucunda yüzde onluk kesim Ak Partiye tekrar bir şans tanımıştı. Aradan geçen bir buçuk yıllık zaman diliminde toplum istediği değişikliklerin yapılmadığını görünce tekrar Ak Partiye ihtar verme gereği duydu.

   

    Toplumun rahatsızlık duyduğu sorunlar nelerdir derseniz başta Ak parti teşkilatlarındaki ihaleciler, eyyamcılar ve malı götürme peşinde olan komisyonculardan aşırı derecede toplum rahatsız. Karadeniz sahili bu sıkıntılara rağmen Recep Tayyip Erdoğan’a son kez hemşehri desteği vermiştir, yoksa mevcut siyasetçilerin çalışıp aldığı tek bir oy dahi olduğuna asla ve kata inanmıyorum. Aynı insanları yemekli toplantılara çağırmakla siyasi çalışma olsaydı Ak parti diye bir parti hiç olmazdı, eski düzen devam ederdi. Aslında İstanbul ve Ankara’da Karadenizliler hemşehricilik yapmasaydılar oralardan hayır oylarının çok daha yüksek çıkacağını da unutmamak lazım. Toplumdaki sıkıntının ikinci önemli boyutu bürokrasinin ve bürokratların artık dejenere olması ve toplumdan uzaklaşıp eski düzene dönmesidir. Bürokrasiyi çok iyi tanırım, siyasi ayaklarına güvenen hiç bir bürokrat vatandaşın işini yapmaz, aksine vatandaşın işini yapmamak için ayak diretir.

  

     Dilerseniz bir örnek vererek açıklayayım,  son iki yıldır etlik Tavuk yetiştiren üreticilerin içerisinde bulundukları çıkmazı en iyi bilenlerden birisiyim. Bu insanlar kümesleri yapabilmek için Devletten aldıkları hibe yetmediğinden bankalardan kredi kullanmak zorunda kalmışlar, Köytür ekonomik sıkıntı yaşayınca da bankalara olan borçlarını ödeyemez hale gelip birçoğu evine ekmek götüremeyecek duruma düşmüş durumda. Bu durumu en iyi bilen kurumların başında Tarım İl Müdürlüğü olmasına rağmen kesime gidecek hayvanlara verilecek raporlardan eskiden tek bir rapor yapıp tamamından tek bir sefer para alırken şimdi sadece ve sadece Tarım İl Müdürlüğünün döner sermayesine katkı sağlamak için kamyon başı para alınacak diye İlçe Müdürlüklerine yazı göndermiş. İnsan biraz Allahtan korkar bu insanların büyük bir kısmı geçinmekte zorlanırken Tarım İl Müdürlüğünün böyle bir davranışta bulunmasına ne demek lazım siz karar verin. Tarım il müdürlüğü böyle de diğer kurumlar farklı mı derseniz elbette onların büyük bir kısmı da aynı durumda.

 

    Vatandaş artık bu bürokratik oligarşiden bunalmış durumda, bu yetmemiş gibi, FETÖ ile mücadelede üst düzey bürokrat siyasetçi ve iş adamları konusunda en ufak bir işlem yapılmamış. Vatandaş bunu sürekli konuşuyor, vatandaşın bu konuştuğunu yukarısı bilmiyor mu derseniz bal gibi de biliyor. Aldığım duyumlara göre Beştepe’de yapılan Bakanlar Kurulu toplantısında Reisicumhur bazı Bakanları çok fena bir biçimde azarlamış, azarladığı Bakanlar arasında Milli Eğitim ile Gençlik ve Spor Bakanı’nın başta olduğu yönünde bilgiler var. Zaten Milli Eğitim Bakanı bu fırçadan sonra üst düzey beş bürokratı dün itibarı ile görevden almış, hatta görevden alınanlar arasında eski Milli Görüşçülerin de olduğu iddiası var ama neden alındıkları konusunda net bir bilgiye henüz ulaşmış değiliz.

   

      Bu uygulamalardan ve Ankara’daki siyasi kulislerden elde ettiğimiz bilgiler bize bundan sonra uygulanacak politikalarla ilgili bazı ipuçları vermekte, nedir bu ipuçları derseniz öncelikli olarak bürokrasideki tafraların temizleneceği, ardından Bakanlar Kurulunda bazı değişikliklerin olacağı daha sonra da kongre takvimi sürecinde teşkilatlarda bulunan ihaleci, komisyoncu ve FETÖCÜ’lerin temizleneceği kanaati ağır basmaktadır. Haa bu gerçekleri görmelerine rağmen gereğini yapmaz iseler 2019 yılında vatandaşın gereğini yapacağından hiç kimsenin en ufak bir şüphesi olmasın. Kamu kurumlarına şirketler üzerinden alınan personellerdeki adaletsiz uygulamaların da bu işin tuzu biberi olduğunu unutmamak lazım, işe göre adam değil de adama göre iş ve partiden geçmeyen Allah kuluna liyakati olsa dahi hayat hakkı tanımayan bir zihniyet asla ve kata başarılı olamaz bunu kimse unutmasın. ANAP’ın, DYP’nin sonunu getiren bu tür hatalar olduğunu da unutmamak gerek, dün ANAP’ta ihaleci oldukları için toplumun tepki koyduğu insanların bugün Ak Partide olduklarını, işlerinin güçlerinin ihale peşinde koşuşturmak olduğunu göz önüne aldığımızda topluma hak vermemek mümkün değil. Cumhurbaşkanının bu dediklerimi bizden çok daha iyi bildiğinden en ufak bir şüphem yok, umarım gereğini yapar da Ak Parti sıkıntıya düşmez. Kalın sağlıcakla.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
24 Yorum
Adnan Bahadır Arşivi
SON YAZILAR