İNSAN ÖNCE KENDİSİNE BAKMALI

Yüce Efendimiz bir Hadisi Şeriflerinde “Hesaba çekilmeden önce kendinizi hesaba çekip nefis muhasebenizi yapın” buyurmaktadır. Hepimizin hesaba çekileceği o büyük günde sadece yaptıklarımızın tamamından hesap vermekle kalmayacağız, söylediklerimizin doğru olup olmadığını azalarımız tasdik veya tekzip edecek. Yasin süresinin 65. Ayetinde Cenabı Hak “O gün onların ağızlarını mühürleriz, yaptıklarını bize elleri anlatır, ayakları da şahitlik eder” buyurmaktadır.

Dünyada ne kadar yalan konuşup insanları kandırırsak kandıralım, ekonomik gücümüzü kullanıp ayıplarımızı örtmeye çalışırsak çalışalım ahrette her şey tüm çıplaklığı ile ortaya çıkıp hesabını vereceğimizden kimsenin şüphesi olmasın. Ellerindeki gücü kullanarak kendi ayıplarını örttüklerini zannedip başkalarının tüm mahremiyetlerini ortaya çıkaranların kıyamet sabahı hallerini çok merak ediyorum, bakalım orada da siyasi güçleri işlerine yarayacak mı?

Yaşamış olduğumuz şehir her ne kadar Büyükşehir ise de, aslında herkesin biri birini çok iyi tanıdığı, kimin neyi nasıl yaptığı toplum tarafından çok iyi bilindiği bir şehirde yaşamaktayız. Daha beş, on yıl öncesine kadar mütevazi esnaf olan bazı insanların çok kısa bir zamanda nasıl köşeyi döndükleri, bazı insanların ta Anavatan Partisi döneminden itibaren siyasi güçlerini kullanıp yaptıkları binaları nasıl yaptıklarını, kredileri nasıl aldıklarını, Ak Partinin kuruluş döneminde en büyük Ak Parti düşmanı olmalarına rağmen daha sonra yakınlarını devreye sokarak kredi almaya ne şekilde devam ettiklerini, hatta 2009 yılında girdikleri ekonomik krizden çıkabilmek için yakınları olan siyasetçileri devreye sokarak yirmi milyon dolar krediyi nasıl aldıklarını çok iyi biliyorum.

Bunları sadece bilmekle kalmadığım gibi olayları bizzat yaşayanlardan dinledim. Ancak bu insanların ekonomik açıdan güçlü olmaları beni hiçbir zaman rahatsız etmemiş, bilakis güçlenmeleri için bana bir görev düşmüş ise yapmaya çalıştım. Neden yaptın derseniz istihdam yaratan herkesin önünü açmak için elimden geleni dün de yaptım bugün de yaparım, yarın da yaparım. Ancak itiraz ettiğim şu ki bu insanlar kendileri için isterlerken adeta haşa Allah'ın ayeti gibi emri vakiler yaparak ve çok haklı imişler gibi isteyip, vermeye sıra geldiğinde veya başkaları da aynı imkandan yararlanmak istemeleri halinde feryat etmeleri insanı çileden çıkarıyor. Belediyede olduğum dönemde çok iyi bildiğim bazı konuları şimdilik açıklamak istemiyorum ama kendileri bu kadar ranta yönelik ayrıcalıklar alırlarken başkalarının ufacık bir hatasını göklere çıkarmaya çalışmalarının altında yatan temel neden menfaatlerinin kesilmesinin ötesinde bir şey olmadığını biliyorum.

Dün manşetten verdiğimiz habere konu Hastane bir gazetenin bağlı bulunduğu gruba ait olup, bu arsa alındığında ben de belediyede idim arsayı alan arkadaşlar Vezir Hazretlerine gelip yoğunluk artışı istediklerinde konuyu bana açtı, ne düşündüğümü sordu, kendisine dedim ki bu insanlar iş yapacaklar, istihdam ortaya koyacaklar, nice işsiz insan burada iş bulacak, şehrin ekonomisine katkı sağlayacak elbette ki verelim buna benim itirazım olamaz, hatta dünkü haberde verdiğimiz 2.30' luk artış daha sonra 2.70'e çıktı evrakını daha sonra bulduğum için evrakı bulmadan haber yapmak istemedik.

Peki bu insanlara sadece burada mı özel imar izni verildi derseniz elbette ki hayır. Nerede ise yaptıkları tüm inşaatlarda özel imar izinleri var. Örneğin Atakum'da Bafra yolunda yaptıkları binaya bizden önce Atakum Belediyesi özel imar vermişti. Bu arkadaşlar onunla da yetinmeyip, bize yeniden plan tadilatı getirip farklı bir takım haklar talep ettiler ve aldılar. Şu anda yeni yapılan Adliye Binasının arka tarafında bulunan bina yine bu arkadaşların şirketleri tarafından yapılmış olup, o zaman Gazi Belediye Başkanlığı Anavatan Partisinde idi, bu arkadaşlar da Anavatan Partisinde yönetici pozisyonunda idiler o binayı kendileri yapmıştı ve bazı özel imar izinlerinin yanında farklı uygulamalar olduğunu çok iyi biliyorum.

Sadece bunları mı biliyorsun derseniz elbette ki hayır. Bu şehirde kimlerin hangi Bakanlıklara iş yaptıklarını, kimlerin bakanlıklara iş yapma karşılığında reklam panolarını kullanma hakkı elde ettiklerini, hatta son günlerde çıkan bazı haberlerin özellikle hangi siyasetçilerin talimatı ile yapıldığını ve düğmeye kimlerin neden bastığını çok iyi biliyorum. Zamanı gelince siz değerli okurlarımla paylaşacağım. Toplumu balık hafızalı zannedenler ne kadar yanıldıklarını gördüklerinde eyvah deseler de fayda etmeyecek.

Ben kimseyi aklamak veya arkasında durmak için bu yazıları yazmam, zira çok komik reklam vergilerini ödemediğimiz için araçlarımıza haciz koyduran kişileri savunacak değiliz ama biz işimizi yapıyoruz, doğru neyse vicdanımızın sesini dinleyerek yazmak zorundayız. Biz bu gazeteyi kurduğumuzda nerede durduysak şimdi de aynı yerdeyiz, başkaları gibi dün yazdığımızla bugün yazdıklarımız farklı değil. Sözlerime son verirken önümüzdeki günlerde daha güzel haberlerle buluşmak üzere.

Kalın sağlıcakla.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Adnan Bahadır Arşivi
SON YAZILAR