İLMİ GERÇEKLER ve CANBAZ’cılar
İlim adına CANBAZ’a bak aldatmacasını oynayanlar, insanlarının aklını çelmek için ellerinden geleni ardlarına koymuyorlar. Görmek istediklerini gösterme hünerleri, Hz. Musa devrindeki Firavunun Sihirbazları, Babilde ki Harut ve Marut’un gizli ilimleri talep edenlere öğretileri, Hindu meczup keşişlerin KÂFİR Cin’lerle ilişkileri, Batı daki İlisyonist ve Sihirbazların hokkabazlıkları, İLİM adına burnunun dibindekilere MİYOP görme özürlülerin, ufka bakan mecnunlar gibi dirler. UZAY SONSUZLUGUNDA hayat arayan insanların burunlarının dibindeki harikalıklara rağmen, hep erişememezlikleri göstererek, insanoğlunu yanıltmak için, hep CANBAZ’ a BAK aldatmacasında oynamışlardır.
Şeytanın taifesi olarak görev yapan, bazı ilim adamlarının, EVRİM ve DARVİN adına ürettikleri SAHTEKÂRLIK’ lara, YARATILIŞ MUCİZESİNİ Allah’tan alıp. Put yaptıkları TABİATA ve Tesadüflere vererek, Allah (C.C.) liyi İNKÂR’A sapmaları, 19 yüzyıl başlarında Dünya devletleri idare sistemleri içinde, KÖMÜNİZM şekillenmesi olarak görülmüştür.
1435 yıl evvel bu olayı DECCALİYET olarak tabir ve tefsir eden Peygamberimiz HZ. Muhammet (S.A.V.) “Ahır zamanda, Deccalın zuhuru, Uluhiyetin inkarı, Dinsizliğin din olarak uygulanması ,” olarak tabir ederken, İslam âlemindeki, SÜFYAN’ı ; “ Sağ gözü kör, Sol eli delik, Müslümanların içinden çıkacak şahsın, Müslümanları kullanarak İktidar sahibi olacağı, İktidarı’nı kurduktan sonra, Deccaliyete(dinsizlige) hizmet edeceği” şeklindeki hadisleri, Zamanın tefsirindeki olaylar ve insanlar tablosuyla ortaya çıkmıştır.
Bütün bu aykırı fikirlere rağmen, Gözle görülen, elle tutulan FİZİKİ olayların, bize yaratanı, yarattıkları ile tanıtması inkar edilebilir mi ? İşte bir tanesi. . .
Şu kış mevsiminde yağan kar tanelerini gökten pamuk yağıyor gibi görenler bir kere olsun, gerçekleri görme arzunda oldular mı?
Kristalleşmiş kar tanelerinin mikroskop altındaki büyütülmüş bu şekilleri, bir tesadüf olabilir mi? Ancak ilim sahiplerinin görebilecekleri ve anlayabilecekleri bu hakikatler ortada iken, en yakınından habersiz. Ahkâm kesen insanlara, insan demenin ne derece mümkün olacağıdır.
Var olan hayat ve bunun içindeki milyonlarca harikalığı görmekten aciz insanların, Hayal peşindeki düşünceleri zihinleri iğfal ederken, önündeki hakikatleri görmeden, Yaratanı tanımamazlıkla geçen ömür zamanın da, bir hesabı nın oldugudur.
Minarelerimizde her gün ölümü haber veren, SELA sesleri elbette hep başkaları için verilirken, bir gün bizim duyamayacağımız, yine başkalarının duyacağı BİZE AİT SELA’ nında olacağı gerçeğidir.
Görmek ile Görmemek arasındaki ince çizgide, görebilmek ve ÜMMET olma şerefi ile şereflenen insanlara ne mutlu. . .
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.