Geçen haftaki  Keçiören maçı sonucu yazdıklarıma bir bakayım dedim, tahmin ettiğim gibi çıktı. Bazı oyuncularımızın deplasman maçlarındaki performansları çok kötü. Özellikle Osman, Ali , Soner, Boli, Yasin ve Hasan maçta hiç yoklardı. 35 cc'lik Mehmet Akyüz'ü hiç yazmıyorum. Tomane desen şaşırttı. Ve bu golleri Nurullah yese şimdi neler yazılırdı...

Rakip Bursaspor, son 3 haftadır kaybetmenin verdiği moral bozukluğu ile sahaya çıktı. Yılport Samsunspor takımına karşı can havli ile ya hep ya hiç diyerek saldırdı. Aslında 3 haftadır kaybetmenin verdiği bu psikoloji deplasmana gelen takımlar için avantaj olabilir Ama Yılport Samsunspor bunu kendi lehine çeviremedi.

İlk yarıda 13 dakikada kontra ataktan bulduğumuz şans golü ile öne geçtik. Deplasmanda öne geçiyorsun, rakip moralsiz 32 dakika kadar futbolun doğrularını yapamıyorsun.Bilinçli kontra atak yok, kenar oyuncularından adam eksiltip pozisyon üretme yok, kaptğımız toplarla orta sahadan hızlı çıkarak ve çabuk oynayamak yok. 

Kısaca mücadelede olmayınca ve elimize geçen fırsatları da değerlendiremeyince Boli tecrübesinde birinin kelebek gibi ellerini açarak yaptırdığı penaltı sonucu arı gibi kendimizi soktuk...

İkinci yarıda soyunma odasında ne konuştular anlamadım, her şey daha kötü idi. Hele yediğimiz ikinci gole bakın! İki tane saçı bonus kafa güzelliğinde olan Recep Burak ve Osman'ın arasından geçen Maksimo Bruno'ya golü hediye ettiler. Elalemin yabancıları skoru kendi lehine çeviriyor. Bizimkiler ise aleyhimize çeviriyor. 

Hele ikkinci golden sonra ve ayrıca 10 kişi kalmalarına rağmen bizim öne geçerek yapamadıklarımızı Bursaspor çok doğru bir şekilde yaparak farka gitti. Maçın kaderini Boli ve Mehmet Akyüz belirledi.

Mücadele etmeyince, koşmayınca maçı kaybedersiniz.

Saygılar...