İBRE AK PARTİNİN LEHİNE DÖNMEYE BAŞLADI

Siyaset toplum mühendisliğidir, toplumun taleplerini, tepkilerini, hassasiyetlerini iyi bilmektir. Toplum bazen ekonomik taleplerini karşılasanız bile size oy vermeyebilir, bazen de değerlerine saygı duyup gereğini yerine getirseniz bile ekonomik sıkıntılar nedeniyle size destek vermez. AK Parti ilk iktidar olduğunda toplumun en önemli önceliği manevi değerlerine olan baskıydı, Tayyip Erdoğan bu durumu çok iyi bildiğinden çevresine toplumun nefes almakta adeta güçlük çektiğini, insanların manevi değerlerine yapılan saldırının insanları adeta açık cezaevine koymuş gibi bunalttığını ilk icraatının bu konuyu çözmek olacağını söylüyordu. Nitekim iktidar olduğunda ilk işi özgürlüklerin önünü açmak oldu ama o günkü Cumhurbaşkanının ısrarlı karşı duruş tavırları nedeniyle bir hayli zorluk çekmişti, hatırlarsanız o günlerde Cumhurbaşkanının yetkilerinin azaltılmasını sık, sık gündeme getirmekteyi. 2007 yılında yaşanan e muhtıranın ardından Cumhurbaşkanlığı konusunu hallettikten sonra ağır, ağır başörtüsü sorunu ile İmam Hatiplerin önünü açma konusunu halletti. Bu arada kangren haline gelen sağlık kuruluşlarındaki çok başlılık, otoyollardaki çalışmalar ve diğer ekonomik sorumları çözme konusunda bir hayli güzel çalışmalar yaptı.

 

     Ancak bu yapılan reformlar toplumu çok farklı bir noktaya getirdi, müslümanı da gavuru da, muhafazakarı da liberali de sosyalistinde Kemalisti de  ekonomik rahatlamanın zevkini yaşamaya başladı. Asgari ücretli dahi kredi kullanıp ev almaya başladı, kredi kartı kullanımı adeta patlama noktasına geldi ve sanal ekonomi dönemi başlamış oldu. Hal böye olunca da vatandaş bu rahatlığa alıştı, yaşam kalitesindeki yükselmeyi benimseyip bu kaliteden taviz vermemeye başladı. Başlamasına başladı ama sanal ekonomik kalkınmalarda herşey sanıldığı gibi sürekli aynı şartlarda devam etmediğinden nakit akışındaki sıkıntılar nedeniyle zaman, zaman piyasada sıkıntı yaşanabiliyor. Vatandaş bu tür sıkıntılı dönemlere rastlayan seçim dönemlerinde farklı arayışlara girebiliyor. İçerisinde bulunduğumuz seçim atmosferi de bu sıkıntılı sürece rast geldiğinden vatandaşın alternatif arayışları başlamıştı, olayı iyi gören hükümet ortaya koyduğu çözümlerle bu sorunu aşmaya başladı. Önce KOSGEB projelerini çoğalttı, ardından emekliye iki ikramiye ile mali barış getirdi, ardından imar affını getirdi, şimdi de kısmı af söz konusu olunca toplumun büyük bir kesinini memnun etmiş oluyor. Emeklilerin en büyük sorunlarından biri de 65 yaşından sonra emekli olanların asgari ücretin altında maaş almalarıdır, şayet hükümet bu konuya da çözüm getirirse emin olun AK Parti şaha kalkar.

   İki gündür CHP Milletvekili Hayati Tekin’in telefonlarımıza çektiği mesajı görünce inanın Saadet Partisi adına üzüldüm, merhum Erbakan’ın Mirasına konduklarını iddia eden bu arkadaşlar şimdi CHP’nin desteği ile Temel Karamollaoğlu’nun Cumhurbaşkanı adaylığına destek olmaları Erbakan Hocanın kemiklerini sızlatır. O hiçbir zaman başkalarından medet uman değil, en zor zamanlarda dahi kendi ayaklarının üstünde duran, duruş gösteren bir siyasi liderdi. Erdoğanı sevip sevmemek farklı bir konu yanında yer aldığınız zihniyetle hayatı boyunca taban tabanana zıt olan merhum hocanın Milli görüşü asla bu olamaz, ben şahsen bu camiadan gelmiş birisi olarak bu duruşu asla tasvip etmediğim gibi oluşumun içinde olanları da tasvip etmem söz konusu olamaz. Tabiiki bu benim şahsi kanaatim, herkesin düşüncesine saygı duyarım ama yüzde birlik oyu ile sinerji yaratan Saadet partisi geçtiğimiz haftaya kadar toplumun büyük beğenisini kazanmıştı ama şimdi ibre tam tersine dönüp insanlar AK Partiye eskisinden daha fazla dönüş yapmış durumdalar.

    Yakın çevremden tanıdık bir çok insan geçen haftaya kadar Saadet Partisine oy vereceklerini, Temel Karamollaoğlunun iyi bir duruş gösterdiğini, CHP yi bile kendi yanına çektiğini söylüyorlardı. Ama şimdi aynı insanlar CHP’nin Temel Karamollaoğlu’nun Cumhurbaşkanı adaylığına imza toplamalarına felaket tepki göstermekteler. Keşke merhum hoca gibi sade bir duruş gösterseydi, hiç unutmuyorum 1987 yılında Anap rüzgarı eserken merhum hoca duruşundan hiç taviz vermeden seçimlere girmişti. Biz o zaman merhum İslam Varlı amcanın evinde hocaya ve çevresine neden başka partilerle ittifak yapmadığını sorduğumuzda evlatlarım biz bir dava partisiyiz başkalarının payandasına ihtiyacımız yok, biz bize yeteriz demişti. Nitekim 1991 seçimlerinde MHP ve Aykut Edibali’nin partisiyle birlikte seçime girilmişti ama Refah Partisinin çatısı altında girilmişti, başkalarının payandasına değil. Son haftaya dek ibre AK Partinin aleyhindeydi ama son gelişmeler ibreyi lehine çevirmiş durumda. Aksini iddia edenlere de saygım var ama bugünkü durum bu seçime elli gün var bakalım önümüzdeki günler ne gösterecek. Kalın sağlıcakla

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
34 Yorum
Adnan Bahadır Arşivi
SON YAZILAR