HERKES HESAP VERECEK…

İnsanlar imtihan için yaratılmıştır. İmtihanın temel unsuru kulluktur. Kulluk, Allaha itaat, mahlukata şefkat ve merhamet, insanalar adaletle yaklaşmaktır. Allaha itaat yoksa imtihanın ana sorusu yapılmamıştır ve sınava başarısızdır. Mahlukata şefkat ve merhamet yoksa, imtihanın ikinci sorusu eksiktir, büyük ölçüde notlar düşük olacaktır. İnsanlara karşı adaletsiz bir yaşam tarzı benimsenmişse, imtihanın üçüncü sorusunda noksanlıklar vardır ve yine imtihandan geçerli not alınamayacaktır.

Hayatın tamamını ibadete dönüştürmektir kulluk. Kulluğun en açık yansıması güzel ahlaktır. Güzel ahlak, hesap verme anlayışına göre bir yaşam tarzı benimsemektir. Dünyevi nimetleri ahiret sermayesine dönüştürmek kulluğun en başarılı sonucudur. Eğer dünyevi güzellikler ahiret sermayesi ve Allah rızasını kazanmak için değerlendirilemeyecekse, hiçbir dünyevi menfaat istememektir kulluk. Dünyevi nimetlerin hesabını vermek en zor soruya cevap vermektir. Eğer hesabı verilebilecekse denizler ve vadiler dolusu maddi imkan ve nimet sahibi olunsun ama hesabı verilemeyecekse ip kadar bile mal mülk olmasın. Herkes, sahip olduğu her şeyin hesabını verecektir. Servet, şöhret ve şehvet şımarıklığı insanlara hesap verecekleri gerçeğini unutturmaktadır.

Peygamberimiz, kabirde sorulacak ilk soruların başında namaz ibadeti, ömrünü nerede ve nasıl geçirdiği, kazancın nereden ve nasıl olduğu hususlarının olacağını bildirmiştir. Namazdan her hangi bir sorunu olmayanın diğer sorgulamalarının rahat geçeceği de Peygamberimiz tarafından müjdelenmiştir. Namazın bütün kötülükleri ortadan kaldırdığı ilahi tanımından hareketle, namaz konusunda sorunu olmayanların kamil bir insan oldukları için hesap verirken problemleri de olmayacaktır.

Dünya geleceğini şekillendirirken ahiret gerçeği unutulmamalıdır. Kendilerine bırakılan serveti bölüşürken kavga eden çocukların babaları bu servet nedeniyle kabirde azap çekmesin. Servetin, şöhretin ve şehvetin ahiret sermayesine dönüştürülmesi ilke edinilsin. Dünya, ahiret için sermaye kazanmanın aracı yapılsın. Dünya kısa, ahiret ebedidir. Ancak, ebedi olan ahiret kısa dünya hayatı ile kazanılmakta veya kaybedilmektedir.

Gönülleri mescitlere bağlı olanlar, gençliğini ibadete geçirenler, paylaşmayı esas kabul edenler;  mahşeri hesaptan kolay geçecektir. Helal kazanıp, kazandığını paylaşan dünyalıkların hesabını verirken zorluk çekmeyecektir. Ramazan ayı, ahiret hesabının kolay verilmesine yönelik ibadetlerin davranışa dönüşmesini sağlayan önemli bir fırsattır. Bu nedenle, sonuna yaklaştığımız bu ay’ın her fırsatından istifade etmenin yolları aranmalıdır. Özellikle paylaşma en üst düzeyde gerçekleştirilmelidir. En çok sevdiğinden vermek, en çok sevdiğinin sevgisini kazanmak olur.

Fakir ve garip insanlarla, Kur’an kursu öğrencileri paylaşmanın merkezine konmalıdır. Bir toplumun en büyük nimeti, fakirleridir. En hayırlı insanı da, Kur’anı öğrenen ve öğretenleridir. Ülkemizin her tarafından hem fakir hem de Kur’an kursu öğrencileri vardır. Ramazanda en güzel paylaşım da Kur’an kurslarına sunulan imkanlardır. Kabirde ve mahşerde hesabın kolay görülmesine, yapılan hayırlar en büyük kolaylığı sağlayacaktır. Herkes mahşerde vereceği hesaba dünyada hazırlanmalıdır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Sami Kesmen Arşivi
SON YAZILAR