HARİÇTEN GAZEL OKUMAK

HARİÇTEN GAZEL OKUMAK

  Toplum olarak en kötü alışkanlıklarımızdan birisi de olaylara dışarıdan bakmayı tercih edip, taşın altına elimizi koymaksızın eleştiride bulunma alışkanlığımızdır. Bu alışkanlık ne insanidir, ne de İslami'dir. Bir olayı eleştirdiğimiz zaman olayla ilgili bize düşen bir görev varsa onu yapmak zorundayız aksi halde HARİÇTEN GAZEL okumakla bu işler yürümez. İl Özel İdaresinde yaşanan olaylarla ilgili müfettiş gelmiş ise neden geldiğine bir bakmak gerekir. Bu konuda yaşanan süreç aynen şöyledir; Özel İdare ile ilgili bize gelen bilgi ve belgelerle ilgili haber yapmaya başlamadan önce ilgilileri uyarıp, gereğini yapmalarını istedik. İlgililer gereğini yapmayınca bu kez bilgi edinme yasası gereği 2009–2012 yılları arasında Basın- Yayın Organları ve Reklâm ajanslarına ödenen paraların bilgisini istedik. Oradan da net bir cevap alamayınca bu kez haber yapacağımızı gazeteden duyurduk. Bu duyurularımız da işe yaramayınca elimizdeki belgelerle birlikte haber yapmaya başladık. Burada özenle izlediğimiz süreçte kimsenin şahsını hedef almamaya gayret gösterdik, sadece evraklarda adı geçen firmalar ve yapılan işlemler üzerinde durduk. Bu yayınlarımız sonunda yetkili Makamların olaya gereğini yapmasını bekledik maalesef olmadı, bunun üzerine Vali Bey'i bizzat arayarak elimizdeki belgeleri ne yapalım diye sordum. Kendisi Cumhuriyet Savcılığına teslim edin deyince Eylül ayı başında Cumhuriyet Başsavcısına bizzat kendi adımla şikâyet dilekçesi verdim. Verdiğim şikâyet dilekçesine 107 adet belgeyi de eklemek sureti ile bir dosya hazırlayarak Başsavcı Bey'e teslim ettim.  Ardından Savcılık dosyayı Valilik'e gönderdi. Valilik İçişleri Bakanlığına gönderdi ve İçişleri Bakanlığı da geçtiğimiz Perşembe günü iki Müfettiş gönderdi.

 Yaşadığımız bu süreci hepiniz biliyorsunuz ancak süreç uzun olduğundan neyin nasıl başladığını ve bu noktaya nasıl geldiğini bilmeniz bakımından süreçle ilgili sizleri bilgilendirmem gerekiyor. Dosya bizim bizzat Savcılık Makamına verdiğimiz dilekçe ve evraklar çerçevesinde oluşmuş olup, bu evraklar dışında veya farklı bir dosya üzerinde Müfettişlerin çalışma imkânı yok. Zira onlara Bakanlığın verdiği görev ve yetki bununla sınırlı olduğundan birilerinin 'Hariçten Gazel Okuduğu' gibi asıl incelenmesi gereken dosyalar ayrılmış falan değil. Müfettişler kendilerine Bakanlık tarafından verilen (Bizim Savcılığa verdiğimiz) dosyaları inceliyorlar. Hariçten gazel okuyanlar da keşke benim yaptığım gibi gidip Savcılığa dilekçe ve evrak verselerdi de İçişleri Bakanlığı o dosyaları Müfettişlere verseydi. Şimdi araştırmadan, evrak temin etmeden bizim yayınladığımız belgeler üzerinden ahkâm kesmek kolay. Müfettişlerle ilgili herhangi bir şey şu an için yazmak doğru olmaz. Tutacakları raporu gördükten sonra bu konuda kanaat beyan edebiliriz, dosyanın tek müştekisi ben olduğuma göre hazırlanacak raporu görme hakkına sahibim. Rapor hazırlandıktan sonra konuşulur ama şimdi konuşmak veya şu dosyalar ayrıldı, bu dosyalar inceleniyor demek büyük haksızlık olur.

   Peki, bunu yapanlar niye yapıyor derseniz İçişleri Bakanlığına giden evraklar belli, İl Genel Meclisinin Ak Parti-MHP-CHP'li üyelerinden oluşan komisyonun hazırladığı raporda belli, hatta bu rapor İl Genel Meclisinden onaylanarak geçmiş ve Meclis kararına dönüşmüş durumda olduğundan birileri dikkatleri farklı taraflara çekmeye çalışıp, olayı aslından farklı bir mecraya çekmeye çalışmakta. Ancak bu konuda başarılı olma şansları yok. Türkiye Hukuk Devleti, Hukuk da çalışıyor ancak sorun Hukuk'un çalışması için ortada belge olması gerekiyor. Biz belgelerimizi sunduk, hariçten gazel okuyanlar da sunarsa onların sunacakları belgelerle ilgili de işlem yapılacağından endişeleri olmasın. Hariçten gazel okuyanlara tavsiyem başkalarının icraatları ile gazel okumasınlar, kendileri benim yaptığım gibi ellerinde belge varsa gitsinler Savcılık makamına teslim etsinler ondan sora istedikleri kadar konuşsunlar, ahkâm kessinler, dilediklerini yapsınlar sesimiz çıkarsa namerdiz. Yok, başkalarının bin bir çile çekerek elde ettikleri deliller, sonuçlar üzerinden konuşmaya kalkar iseler işte ona müsaade etmeyiz.

  Yaklaşık altı aydan beri titiz bir çalışma yaparak, tüyü başında bitmemiş yetimin hakkını korumak ve nefsimizi işin içerisine koymamak kaydı ile ısrarla ve aralıksız olarak yaptığımız çalışmanın sonucunu görmek bizleri ve kamuoyunu rahatlatacağı kanaatindeyim. Umarım olayın içerisine siyaset mekanizması müdahale etmez. Zira Müfettişlerin tutacakları rapor İçişleri Bakanlığının onayından geçmesi gerekiyor. Oraya çoğu zaman siyasi mekanizma müdahil olmaya çalışır inşallah bu kez böyle bir durumla karşılaşmayız. Unutmayalım ki bu ülke hepimizin, Atalarımız, dedelerimiz Çanakkale de, Sarıkamış'ta, Balkanlar'da kanları ve canları ile mücadele ederek bizlere miras bıraktığı bu Ülkeye hepimiz sahip çıkmak zorundayız. Bu duygu ve düşüncelerle sözlerime son veriyorum. Allah'a emanet olunuz.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
4 Yorum
Adnan Bahadır Arşivi
SON YAZILAR