Köyümüz sakinlerinden olan Hafız Hüseyin ARSLAN hocamızın 07.08.2022 tarihinde, Pazar günü vefat ettiğini öğrendik. Doktor olan oğlunun yanında, İstanbul’da tedavi olduğunu duymuştuk. Seksen yaşının üzerinde olduğunu biliyorum. Zira, babamın emsali olduğunu, gençlik yıllarında birlikte arkadaşlık yaptıklarını hem babamdan, hem de kendisinden zaman zaman dinlemiştim. Kur’an tahsili için köyümüzden ilk çıkanlardan olmuştur. İyi bir hafız, iyi bir din adamı, iyi bir Müslüman, iyi bir ağabey, iyi bir dost, iyi bir komşu, iyi bir insan olduğuna şahadet ederiz. Defosuz bir hayat yaşadığını, haram lokma yemediğini, çocuklarını iyi yetiştirdiğini, cemaatine en iyi şekilde imamlık yaptığını, Peygamber makamı olan mihrabı en iyi şekilde temsil ettiğini, kürsünün ve minberin hakkını verdiğini de biliyoruz. 12 Eylül askeri darbesinin yapıldığı süreçte, bir cenaze merasiminde yaptığı konuşma nedeniyle tutuklandığını ve bir süre bu nedenle cezaevinde kaldığını tanıyanlar bilmektedir. Kendisini; sözünü esirgemeyen, doğru bildiğini söyleyen, haddini de aşmayan, etrafındakileri kırmayan ama gördüğü aksaklıkları ve yanlışlıkları da uygun lisanla söylemekten çekinmeyen bir din adamı olarak tanımaktayız. Benim yaşımda olan büyük oğlu Ahmet ARSLAN tıp tahsili yapmış ve doktor olarak hizmet vermekte, onun küçüğü olan oğlu Burhan kardeşimiz Prof. Ünvanıyla Ziraat Fakültesinde hocalık yapmakta, hukuk tahsili yapmış üçüncü oğlu Yusuf kardeşimiz savcı olarak hizmet verdikten sonra emekli olmuş ve avukatlık mesleğini icra etmekte, en küçük oğlu Abdullah kardeşimiz de Gıda mühendisi olarak yaşamını sürdürmektedir. Kendisiyle aynı yaşlarda olduğunu bildiğim muhterem eşleri Hanife ablamız da ilerleyen yaşın verdiği bir takım rahatsızlıklara sabır göstererek hayatını sürdürmektedir.

            Hafız Hüseyin ARSLAN hocamızın insanlara ve İslama güzel hizmetler sunduğunu bizzat yakından takip edenlerden biri olarak biliyorum. Benim hayatımın şekillenmesinde var olan etkisi ve katkısı kendisine fazilet olarak yetecektir. Her zaman kendisine dua eden bir kardeşi olarak, kendisinin duasını almaya da gayret ettim. 1974-75 eğitim-öğretim yılında ikamet ettiğimiz köyümüz ilkokulundan mezun olunca, köyümüzün öğretmeni rahmetli Dilaver GÜLŞEN hocamız beni öğretmenlik sınavlarını sokmuş, sınavı kazanınca da Ladik öğretmen okuluna vermek istemişti. Tam o sıralarda, bu süreçten haberi olan Hüseyin hocamız, babamı ve aileyi yönlendirerek benim kaydımı, kendisi de okul velim olarak Samsun İmam-Hatip Lisesine yaptırmıştı. O tarihlerde de Gürbüz camii imam-hatibi olarak görev yapmaktaydı. İmam-Hatibe yabancı olan biri olarak başladığım imam-hatip tahsilimi başarıyla tamamlamış, süreç içerisinde de kendisinden Kur’an dersleri almıştım. 1983 yılında imam-hatip olarak göreve başladığımda Hüseyin hocamız yine Gürbüz camiindeki görevine devam etmekteydi ve bir süre birlikte meslektaş olarak da görev yapmış olduk. Köyümüzde bir merasim olduğunda mutlaka Hüseyin hocamız orada bulunur, toplumu bilgilendirmek için bütün gayretini sarf ederdi. Siyonizme karşı olan sert üslubu hiç kimsenin gözünden kaçmaz, hatta zaman zaman eleştiri konusu bile edilirdi. Katıksız bir “Milli Görüş” öğrencisi ve hocasıydı. Milli Görüş; onun siyasetteki yaşam felsefesinin adıydı. İslamı; ehli sünnet çizgisinde yaşar, siyasetini Milli Görüş çizgisinde yürütürdü. Bizim de, siyasi şekillenmemizin oluşmasında etkisi ve katkısı büyük olmuştur. Milli Selamet Partisinin amblemi olan anahtarlı afişleri ilk onun elinde görmüş, onun yönlendirmesiyle bölgemizde bu görüş o günlerde karşılık bulmuştur.

            Ebedi aleme göç eden Hüseyin ARSLAN hocamıza Allah rahmet eylesin. Kabri nur, makamı ali, mekanı cennet, ruhu şad olsun. Ailesine ve tüm sevenlerine sabırlar diliyoruz.