GÜZEL MEKKE...

Allah'ın evini bağrında bulunduran Mekke elbetteki güzeldir. Ama, Hz. Peygambere görevini yapma fırsatı vermeyen Mekkeliler zalimdir. Yaptığı işe ve gördüğü fonksiyona göre kişi ve mekanlar anlam kazanır.

Coğrafya olarak Mekke de diğer coğrafyalar gibi bir süreç geçirerek bugünkü duruma dönüşmüştür. 

Mekke denince akla, coğrafi süreci değil, inanç değerlerindeki karşılığı gelir. 

Yani, Mekke Kâbe ile birlikte hatırlanır. Arafatla beraber algılanır. 

Kutsal beldeler diye tarif edilen, kutsal mescitlerin bulunduğu bölgeler ve şehirler insanlık tarihine mührünü basan olaylarla birlikte tanınır. 

Mescit-i Aksanın bulunduğu Kudüs;  Peygamberler bölgesidir. İlk Peygamberlere kadar, bir çok Peygambere ev sahipliği yapmıştır. 

Mesci-i Nebevinin bulunduğu Medine; Peygamberimiz Hz.Muhammed s.a.v. ile medeniyet şehri ismini almıştır. 

Mescit-i Haram'ın bulunduğu Mekke ise; insanlık tarihi ile birlikte hayatiyetine başlamıştır. 

Mekke'nin Kur"ani adı "Bekke"dir. Bekke; ağlamak demektir. Mekke'nin ağlaması kıyamettir. Kabe'nin kimsesiz kaldığı dakika kıyametin ilk adımıdır. 

Bugüne kadar Kabe'nin tavaf edilmediği bir zaman diliminin olmadığını itibari bilgilerden biliyoruz. 

Hz.Adem ile başlayan Mekke'nin insanlık tarihinde, bütün Peygamberlerin yolu Kâbe nedeniyle Mekke'den geçmiştir. 

İlk mabed olduğu vahiy bilgisiyle sabit olan Kâbe'nin; Hz. Adem ile Cebrail a.s. tarafından temelinin atıldığı rivayetle gelen itibari bilgilerdendir.

Yine, Mekke'de, Harem sınırları içerisinde bulunan ve hac görevinin temel rüknü vakfe'nin yapıldığı  yer olan Arafat da, Hz.Adem'le fonksiyonel hayat başlamıştır. 

Hz.Adem ile başlayan Mekke tarihi, Beytullah nedeniyle kıyamete kadar hayatiyetini ve fonksiyonelliği devam ettirecektir. 

Hz.Adem, Cebrail a.s. ile birlikte,  Beytullah'ın, Rüknü Yemani ile Hacerul Esved köşesi arasındaki bölümün temelini atmıştır. Bugün hâlâ Kabe'nin o temel üzerinde inşasının olduğu yine itibari bilgilerdendir. 

O günün Beytullah'ı Rüknü Yemani ile Hacerul Esved taşı arasıdır.  Hz.Adem orayı tavaf etmiş, tavafından sonra, rüknü yemeni köşesinin ön tarafında dua yapmıştır. 

Peygamberimiz dualarını mültezemde yaparken, Hz.Adem icabet bölümü de denilen sözünü ettiğimiz rüknü yemani  köşesinde yapmıştır. 

Bu duasından sonda Arafata çıkarak, Mescit-i Nemirenin bulunduğu yerde de ikinci bir dua yaparak, Cebel-i Rahmeye çıkmış, Cennetten ayrıldıktan 200 yıl sonra Hz.Havva annemizle buluşmuştur.

İlk anne ve babamız bu buluşmadan sonra Müzdelife'ye gelmiş, Kur'an'da adı zikredilen Meşharil  Haram mescidinin bulunduğu yerde ilk zifaflarını yaşamışlardır. 

Böylece,  ilk insan Hz.Adem ile fonksiyonel hayata başlayan Mekke; dünya coğrafyasında da insana hizmet eden ilk kara parçası olmuştur. 

Mekke'nin bir diğer adının Ummul  Kur'a olmasının hikmeti de budur. Ayrıca, dünyanın çekim merkezinde olması, Kabe'nin Mekke'de bulunması ve ekvator kara parçası oluşu Mekke'yi; şehirlerin anası yapmıştır. 

İlk insanla başlayan Mekke tarihi, son insanla tamamlanacaktır. Bu arada yaşayan başta Peygamberler olmak üzere, Allah c.c. ilah kabul eden insanların yolu Mekke'den geçmiştir. 

Bir çoğu itibari bilgilere dayalı olan ifade ettiğimiz bu süreç, Mekke tarihinin izdüşümünü ve kodlarını sunmaktadır. 

Mekke; şehirlerin anası olan ve Bekke diye vahyi bilgi ile de adı konan kutsal bir şehirdir. Özlenen, arzulanan, ziyaret ve ibadet merkezi bir şehirdir Mekke.

Mekke'nin Kutsalları da, tarihi kodları da, coğrafi konumu da özlenmeyi hak ediyor ve de tetikliyor. Bütün gönüller bu nedenle Mekke'ye akıyor. 

Umre nedeniyle Mekkedeyiz. Mekkenin güzelliğini  değerlerini bilerek görüyor ve umrecilerimizle paylaşıyoruz. 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Sami Kesmen Arşivi
SON YAZILAR