Gözünüzü kurutmayın!

Gözünüzü kurutmayın!
Teknolojinin gelişmesi, atmosferdeki değişimler ve çalışma şartlarındaki değişiklikler nedeniyle son 10 yılda göz kuruluğu insanları göz hekimlerine götüren en önemli şikayetlerden biri haline geldi.

Dolayısıyla, günümüzde, göz kuruluğu çoğu insanda, kronik bir rahatsızlık halini aldı.

Gözde yanma, batma, kızarma, kumlanma, göz yorgunluğu, kontakt lens takmada zorluk gibi şikayetler ile ortaya çıkabilen göz kurluğunun ileri aşamaları, gözün tahriş olmasına ve çok ciddi sorunlara yol açabiliyor.

Dünyagöz Hastanesi doktorlarından Op.Dr. Nursen Şen’e göz kuruluğunun nedenlerini ve tedavisi hakkında şunları söyledi: “Gözyaşının temel görevleri, gözün şeffaf ön yüzeyi olan korneanın sinirlerinin tahriş olmasını engellemek ve gözün net, rahat görüşünü sağlamaktır. Gözün ön tabakasını kaplayarak pürüzsüz hale getiren gözyaşı, gözün oksijen almasına ve beslenmesine yol açar. Yapısında bulunan maddeler sayesinde dışarıdan gelen hastalıklara karşı gözün savunma bariyeri konumunda olan gözyaşı, yabancı maddelerin göze teması durumunda gözü yıkayarak temizler.” Nursen Şen, “Gözyaşının görevlerinden de anlaşılacağı gibi eksikliği gözde uzun vadede ciddi problemlere hatta körlüğe gidebilecek durumlara yol açabilir. Bu sebeple ciddi olarak değerlendirilmesi ve tedavi edilmesi gereken bir durumdur. “ diyerek sözlerini noktaladı.

Göz kuruluğu kimlerde görülür?

 Günümüzde maalesef zamanımızın büyük kısmı, klimalı, kuru hava ile havalandırılan ofislerde ve bilgisayar başında geçiyor. Ortam havasının kuruluğu ve bilgisayar başında saatler geçirmek ciddi göz kuruluklarına yol açabiliyor. Bu sebeple ekran başında ve ofiste çalışanların düzenli olarak göz kontrolü yaptırmaları gerekiyor.

Bunun yanı sıra açık hava şartlarında çalışanlar için de belli riskler mevcut. Küresel ısınma ile birlikte atmosferin değişmesi, açık hava şartlarında çalışanlar için benzer durumların ortaya çıkmasına sebep olabiliyor. Uzun süreli kontakt lens kullanıcılarının da göz kurluğu konusunda dikkatli olması gerekiyor.

Tıpkı cilt ve saçta olduğu gibi, gözyaşı miktarımızda yaşın ilerlemesiyle birlikte azalma görülür. Göz kuruluğu hem erkekleri hem de kadınları her yaşta etkileyebilse de, bu rahatsızlık kadınlar arasında, özelikle menopozdan sonra daha yaygın olarak görülüyor.

Göz Kuruluğunun Tedavisinde Kanser İlacı

 Göz kuruluğu tedavisinde temel amaç, göz ıslaklığını temin etmek. Bu da, gözyaşını arttırma ya da kaybını azaltma anlamına geliyor. Öncelikle bulunulan odanın nem oranı arttırılmalı, güneşli ortamlarda güneş gözlüğü kullanılmalı. Sık aralıklarla kullanılan suni gözyaşları ise tedavinin ilk basamağı olarak büyük önem taşıyor. Fakat bu orta ve az dereceli kuruluklarda yeterli olup daha ileri durumlarda yeterli olmayabilir.

Tedavide, ayrıca, gözyaşı boşalma kanallarına gözyaşı kaybını azaltmak adına geçici olarak tıkaç takılması, aynı bölgenin kalıcı olarak lazer ile kapatılması ve daha da ileri durumlarda, temel olarak kanser tedavisinde kullanılan ilaçların seyreltilmiş hallerinden oluşan ilaçlarla gözyaşı salgılama sisteminin yeniden düzenlenmesi gibi yöntemler uygulanıyor.

Kanser ve vücudun savunma mekanizmasının dengesini bozan (otoimmun) hastalıklarda kullanılan Siklosporin A’nın sulandırılmasıyla elde edilen ilaç, göz kuruluğunun tedavisinde de kullanılarak ciddi olumlu sonuçlar sağlıyor. İlaç, şu an başarıyla  ileri derece göz kuruluklarında ve göz kuruluğu ile giden sistemik hastalıklarda kullanılıyor.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.