GEL DE AĞLAMA

            İnanmadığım veya yaşamadığım şeyleri söylemek gibi bir alışkanlığım olmadığından bu güne kadar terörle ilgili köşe yazısı yazmadım. Teröre verdiğimiz kurbanlar  için yapabilecek bir şeyim olmadığından yazısını yazmak istemiyorum ancak önceki günkü olay çok farklı ve ağlamamak  mümkün değil. Azıcık vicdanı olan, biraz Allah'dan  korkan herkes böyle bir olay karşısında perişan olur. Yazıyı yazarken  üzüntüden başım ağrıdığından  yazıyı kısa tutmak için elimden geleni yapmaya çalıştım.

            Olayları  değerlendirirken bizzat kendiniz yaşamış  gibi değerlendirirseniz çok farklı oluyor, düşünün ölen yavrular kendi çocuğunuz o ananın babanın sizden farkı ne? Ha bizim çocuğumuz öldü ha onun çocuğu benim için farkı yok, ölenlerin tamamı masum kimsenin tavuğuna kışt dememiş vatan evlatları olmasına rağmen şerefsizce öldürülmelerine ne denmeli bilemiyorum. Bazı olayları anlatmak için kalem, kağıt, söz yeterli değildir o anne, babaların içerisinde bulundukları durumu yaşamadan hiç kimse onları anlayamaz.

            Bundan iki yıl önce yaşadığım saldırı olayından etkilenen anacığım her ambulans sesi duyduğunda cep telefonundan beni arayıp, çocuğum sağmısın diye sorar, 48 yaşına gelmiş hayatının belli bir bölümünü yaşamış olan bir insana annesinin bu denli düşkün olmasının yanında henüz askere yeni gitmiş hayatın baharında olan yirmili yaşlardaki vatan evlatlarının anne babaları, kardeşleri, sevgilileri, hanımları, çocukları onlardan kocaman bir hayatta beklenen her şeyi beklerken bu insanların hunharca öldürülmeleri bu insanları ne hale sokacağını hiç düşündünüz mü?

            Bu şerefsizlerin bütün derdi  ülke bütünlüğünü bozmaksa ellerine ne geçeceğini de çok merak ediyorum. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetine ekonomik destek sağlamaz isek orada yaşayan vatandaşlarımız Somali'deki insanların durumuna düşerler, bu adamlar bağımsız devlet kurmanın ne olduğunu, bir ülkenin savunmasından, ekonomisine, sağlığından, eğitimine, iç politikasından, dış politikasına yükümlü olduğu onca sıkıntının altından kalkamayacakları açıkça ortada olmasına rağmen sırf dış mihraklı düşmanlarımızın onları maşa gibi kullanmaları sonucu ülkeyi kana bulamaları ne kadar yanlış  bir durum olduğu açıkça ortada.

            Önceki  gün sabah saatlerinden itibaren üzerimize çöken karabulut umarım bir daha yaşanmaz, ülkemizin topraklarına göz dikenleri şiddetle ve nefretle kınarken hayatlarının baharında olan evlatlarını şehit veren anne babalara baş sağlığı dilerim. Rabbim hepimizin yar ve yardımcısı olsun.Ülkemizin ve şehrimizin de başı sağ olsun.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Adnan Bahadır Arşivi
SON YAZILAR