“GEÇMİŞTEN GELECEĞE ÇOCUKLARIMIZ İLE BAYRAMLAR– 2”

            Merhaba kıymetli okuyucularım;

            Geçen haftaki yazımda; Çocuklarımız ile ilgili bayramlarda daha önceden ve şimdi yaşananlar ile, gelecekte yaşanacaklar hakkında neler yapabiliriz? Konulu aşağıdaki ilk üç maddeyi sizlerle paylaşmıştım.

-Şimdiki Çocuklar ve Gençler Bayramı Nasıl Yaşıyor?

-Bir Çok Çocuk Neden Bayramı Sevmiyor?

-Bayram Geleneklerimizi Çocuklara Nasıl Sevdiririz?

 

       Bu gün ise; Çocuklarımız ile ilgili bayramlarda öncesi ve şimdi yaşananlar ile,  gelecekte yaşanacaklar hakkında neler yapabiliriz? Konulu maddeleri sırasıyla içerikleriyle birlikte sizlerle paylaşacağım.

 

-Eski Bayramlar Nasıldı?

-Çocukların Harçlık Alması ve Bayram Kavramı.

-Ah O Eski Bayramlar.

 

Bayram denince aklıma, çocukluk dönemimdeki şeker ve kurban bayramları gelirdi. O günün sabahını iple çeker ve sabaha kadar uyuyamazdık. O zamanlarda alım gücü düşük ve kıyafet çeşitleri de her yerde bulunmazdı, bulunsa dahi sınırlı ve standarttı. Neyse, gelelim yazımızın beklenen ve bir solukta okuyacağınız giriş, gelişme ve sonuç bölümüne.

 

“Düşündürebilmek, gelecek için üretilecek ürünün ana kapısıdır.’’ K.İlhan

GEÇMİŞTE

İyi okumalar.

 

Eski Bayramlar Nasıldı?
Eski bayramlar gelenekleri bakımından bu günkü bayramlardan farklıydı. Televizyonlar, bilgisayarlar, cep telefonları yoktu. Aileler, akrabalar, uzaktaki yakınlar bir araya gelirdi ve eğlenceler düzenlenirdi. Günümüz çocukları için maalesef bunlar birer masal gibi oldu. Eskiden bayramlarda özellikle çocuklara ayrı bir önem verilirdi ve o zamanlar çok moda olan eğlence merkezlerine yani lunaparklara götürülürdü. Aileler yakınlarıyla bir araya geldiklerinde şimdiki gibi televizyon seyredilmez, sohbet edilir, eğlenceli oyunlar oynanırdı.
Çocuklar açısından bayramlık alınması ayrı bir mutluluk kaynağıydı. Bayram alışverişine çıkmak heyecan verici bir durumdu. Alınan bayramlıklar bayram sabahına kadar asla giyilmezdi. Ailenin erkekleri bayram namazına giderler ve evdeki erkek çocuklarını da götürürlerdi. Ramazan Bayramı öncesi oruç tutmaya büyük önem verilir ve çocuklar da oruç tutmaları yönünde teşvik edilirdi. Sonrasında gelen bayram sabahında ailece yapılan kahvaltının tadına doyulmazdı. Kurban bayramında her aile gücü yettiği ölçüde kurban kesmeye özen gösterirdi. Kesilen kurbanların etlerini ihtiyacı olanlara dağıtmak önemli bir hayır işiydi. Bu aslında toplumsal bir işlevi de yerine getirmekteydi. Sosyal toplumun en önemli yönü birbirine yardım eden bireylerden oluşmasıdır. Bayramlar da bu açıdan insanlara bu imkânı sağlayan bir işlev görmektedir. Şimdiki bayramların bu yönünü hala sürdürdüğünü söylemek biraz zor.

Çocukların Harçlık Alması ve Bayram Kavramı
Çocuklar için bayram demek öncelikle harçlık ve şekerlemeler demek. Bu eskiden de böyleydi, şimdi de böyle. Bayramlara ait değişmeyen neredeyse tek kavram. Aldıkları harçlığın miktarından çok harçlık alıyor olmak en önemli konu. Bayram harçlığı bayramlarımıza özgü güzel geleneklerimizden biridir. Çocuklar harçlık almayı hevesle beklerler. Aslında bayram harçlığıyla amaç çocuklara para kavramını vermek, kendi paralarına sahip çıkmayı öğretmek ve biriktirmeye teşvik etmektir. Çocuklar Türk kültüründe özel bir yere sahiptir. O nedenle bayramlarda çocuklara harçlık vererek önce onların gönlü hoş edilir. Normal günlerde verilen harçlık miktarı sınırlı tutulur ama bayramlarda yakın aile bireylerin tümünden harçlık toplamanın heyecanı bir başka olur. O paralar sayılır ya biriktirilmek üzere anneye babaya verilir ya da çok istenilen bir şey alınır. Aslında harçlıkların vermek istediği bir diğer değer budur. İnsanların ihtiyaçlarını gidermelerine bir katkıda bulunmak. Bayramlar derinlemesine düşünüldüğünde çok insani bazı değerleri veren, olumlu alışkanlıkların yerleşmesine ön ayak olan, paylaşma kültürünü oluşturarak toplulukların sosyal toplumlar olmasında büyük önem taşıyan günlerdir.

Ah O Eski Bayramlar
Hepimizin söylediği çok bilinen bir cümle vardır: ‘Bayramların eski tadı yok.’ Dünün çocukları bu günün yetişkinleri olarak bizler de bunu düşünüyoruz ve söylüyoruz, bizim anne babalarımız da. Demek ki her kuşak için aynı şey geçerli. ‘Önceki bayramların tadı artık yok.’ Ama sanki bayramlar günümüzde iyiden iyiye tatsızlaştı gibi.
Eski bayramların niye tadı yok diye düşündüğümüzde ya da çevremize sorduğumuzda pek çok neden buluyoruz:


• Bayram demek eskiden çocuklar için harçlık ve şekerlemeler demekti.
• Bayram gelmeden günlerce önceden bayram için alışverişler yapılır, hediyeler alınırdı.
• Bayram hazırlıklarının tatlı telaşı heyecan verici olurdu.
• Bayram temizliği çok önemliydi, günler öncesinden temizliklere başlanırdı.
• Baklavalar açılır ve yenmeden sabırsızlıkla bayramın ilk günü beklenirdi.
• Bayramda kapıyı çalacak komşu çocukları için küçük hediyeler ve harçlıklar önceden hazırlanırdı.
• Eskiden bütün akrabalar, komşular bayramda mutlaka ziyaret edilirdi.
• Bayram ziyaretleri çok eğlenceli olurdu. Bilmecelerle oyunlarla karşılıklı sohbetlerle dolu dolu geçerdi.
• Genellikle uzun süredir görmediğimiz yakınlarımızla bir araya gelinirdi.
• Bayram günleri ne kadar uzun olursa olsun hep çabucak biterdi ve bir dahaki bayram hevesle beklenirdi.

   Önümüzdeki hafta ise sırasıyla aşağıda belirtmiş olduğum konularını ele alacağım.

 

-Çocuklarımız için bayram bizim özlediğimiz bayramlar değil.

-Şimdiki Kültürün Bayramlarımıza Yüklediği Anlamlar.

-Popüler Kültürün Bayramlarımıza Yüklediği Anlamlar.

-Ne Yapabiliriz?

 

Kaynak; S. Duygulu Gelişim Akademisi.

 

Birlikte siz, biz demeden sıcak sevecen ve mutlu birlikteliklerin bir arada olduğu sağlıklı neşeli yarınlar dilerim. 

Hoş çakalın.

  

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Kâzım İlhan Arşivi
SON YAZILAR