“GEÇMİŞTEN GELECEĞE ÇOCUKLARIMIZ İLE BAYRAMLAR – 1”

 

            Merhaba kıymetli okuyucularım;

            Geçen haftaki yazımda; Sevgili çocuklarımızın bütün sene boyunca bekledikleri,  dillerinden düşürmedikleri ve hayallerini kurdukları yaz tatili konusunu sizlerle paylaşmıştım.

            Bu gün ise; Çocuklarımız ile ilgili bayramlarda daha önceden ve şimdi yaşananlar ile,  gelecekte yaşanacaklar hakkında neler yapabiliriz?  Konularını işleyeceğim.

1-Şimdiki Çocuklar ve Gençler Bayramı Nasıl Yaşıyor?

2-Bir Çok Çocuk Neden Bayramı Sevmiyor?

3-Bayram Geleneklerimizi Çocuklara Nasıl Sevdiririz?

4-Eski Bayramlar Nasıldı?

5-Çocukların Harçlık Alması ve Bayram Kavramı.

6-Ah O Eski Bayramlar.

7-Çocuklarımız için bayram bizim özlediğimiz bayramlar değil.

8-Şimdiki Kültürün Bayramlarımıza Yüklediği Anlamlar.

9-Popüler Kültürün Bayramlarımıza Yüklediği Anlamlar.

10-Ne Yapabiliriz?

 

Bayram denince aklıma, çocukluk dönemimdeki şeker ve kurban bayramları gelirdi. O günün sabahını iple çeker ve sabaha kadar uyuyamazdık. O zamanlarda alım gücü düşük ve kıyafet çeşitleri de her yerde bulunmazdı, bulunsa dahi sınırlı ve standarttı. Neyse, gelelim yazımızın beklenen ve bir solukta okuyacağınız giriş, gelişme ve sonuç bölümüne.

 

“Düşündürebilmek, gelecek için üretilecek ürünün ana kapısıdır.’’ K.İlhan

 

İyi okumalar.

 

            Bayram dendiği zaman, yüzünde mutlu ve uzaklarda kalan bir çocukluğun hüznüyle gülümsemeyen kimse yoktur. Bayramlar hep çocukluklarını anımsatır insana. Çünkü en çok çocuklar bayramlarda hoş tutulur, bir dedikleri iki edilmez. Harçlıklarla dolar cepleri, miktarı ne olursa olsun. Hayatın telaşıyla henüz tanışmamış, ev geçindirme ve sorumluluk nedir bilmeyen çocuklar mutlu olur bayramlarda. Çocuk ve bayram herkes için birbiriyle çok yakın iki kelime olmuştur ve zaman akıp gitse de bu hiç değişmeyecek gibi görünüyor.

1-Şimdiki Çocuklar ve Gençler Bayramı Nasıl Yaşıyor?
            Bayramlar eskiden akrabaların bir araya geldiği, özlem giderildiği tadına doyulmaz günler demekti. Günümüzde bu anlamını biraz yitirmiş gibi bir hal aldı. Artık bayram demek tatil yörelerine kaçmak için bulunmaz bir fırsat demek. Yoğun iş stresinden ve modern çağın sıkıntılarından bunalan aileler bayram tatillerini yıllık izinleri gibi görmeye başladıkları için, artık akrabaların bir araya gelmeleri gibi bir durum kalmadı. Özellikle gençler ve çocuklar maalesef bu yakın ilişkileri yaşama şansını pek bulamıyorlar. Yaşı 20’lerde olan gençler artık kendi arkadaşlarıyla kendi programlarını yapmaya başladılar. Çocuklar bile bayramın sadece tatilden ibaret olduğunu sanıyorlar. Aileler eğer imkânları varsa, günlerce önceden tatil planlarını yapmaya başlıyor ve belki sadece bir telefonla yakınlarının bayramlarını kutlamakla yetiniyorlar. Bizler televizyonların hayatımızda bu kadar etkili olmadığı, iletişim kablolarıyla sarmalanmadığımız dönemlerde akrabalarla, aile büyükleriyle bir araya gelinen bayramları yaşadık. Ama şimdiki çocukların ve gençlerin bayramların bu yönünü çok iyi bildiklerini söyleyemeyiz.

2-Bir Çok Çocuk Neden Bayramı Sevmiyor?
            Aslında çocuklar bayramı severler. Her ne kadar eski tadı kalmasa da, bayramda çocuklara harçlık vermek, yeni kıyafetler ve oyuncaklar almak gibi bir gelenek hala sürmekte. Ancak çocuklar günümüzde kendi dünyalarında yaşıyorlar. Bu dünya ise, bilgisayar ve bilgisayar oyunlarından kurulu sanal bir dünya. Ekran başında saatlerce kalabiliyorlar. Eğer şehir dışına tatile gidilmemişse ve ailece eş dost ziyaretleri yapılıyorsa çocuklar bu ziyaretlere katılmaktan sıkılıyorlar. Aile büyüklerini ya da akrabaları ziyaret etmenin manevi duygusunu veremediğimiz çocuklar, eski bayramların tadından uzakta zorunluluk olarak gördükleri bu ziyaretlere katılmak istemiyorlar.
Aile kavramının önemli olduğu bir kültürde yaşıyoruz. Ailesinden uzakta büyüyen çocuklar ya da ailesini kaybetmiş çocuklar da bayramı sevmiyorlar. Böyle günler bir araya gelinen günler olduğundan bu imkânı olmayan çocuklar açısından bayramlar çok buruk geçiyor. 



3-Eski Bayram Geleneklerimizi Çocuklara Nasıl Sevdiririz?


            Bayrama yüklediğimiz bir anlam kaldıysa geleneklerimizi yaşatarak sevdirebiliriz. En basit ifadeyle bayram geleneklerini uygulayarak sevdirmek gerekir. Örneğin, bayramlara özgü; 
• sabah erkenden kalkmak
• özenle giyinmek, 
• birbirimizle bayramlaşmak,
• çocuklara bayram harçlıklarını vermek,
• beraber aile büyüklerini, komşuları, akrabaları ziyarete gitmek ,
• Görüşmediğimiz insanlar varsa bayram nedeniyle kırgınlıkları unutup bir araya gelmek,
gibi çocuklara örnek oluşturacak davranışları uygulamak

            Böyle davranışlar çocuklar için olumlu bir model olması bakımından çok etkili olur. Büyüklerimizin söylediği bir söz vardır: “Küslük bayrama kadar sürmeli”, derlerdi. Aradaki anlaşmazlıkları unutup bayram nedeniyle kucaklaşmak bayramın manevi yönünü yaşatmamıza da neden olacaktır. Çünkü bayramlar bütün bu hazırlıklarıyla, alışverişleri ve ziyaretleriyle aslında manevi tatlar veren özel günlerdir. İhtiyacı olanlara yardım etmek için bayramlar en uygun zamanlardır. Yaşlıların gönlünü almak, komşularımızla beraber olmak, yakınlarımızla görüşmek özellikle bayramlarda ayrı bir anlam ifade eder. İnsanlar bayramlarda daha affedici ve hoş görülü olurlar.

 

            Önümüzdeki hafta ise sırasıyla aşağıda belirtmiş olduğum konularını ele alacağım. 

1-Eski Bayramlar Nasıldı?

2-Çocukların Harçlık Alması ve Bayram Kavramı

3-Ah O Eski Bayramlar

4-Çocuklarımız için bayram bizim özlediğimiz bayramlar değil

5-Şimdiki Bayramlara Yüklenen Anlamlar

6-Popüler Kültürün Bayramlarımıza Yüklediği Anlamlar

7-Ne Yapabiliriz?     

 

Kaynak; S. Duygulu Gelişim Akademisi.

 

Birlikte siz, biz demeden sıcak sevecen ve mutlu birlikteliklerin bir arada olduğu sağlıklı neşeli yarınlar dilerim. 

Hoş çakalın.

   

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Kâzım İlhan Arşivi
SON YAZILAR