GARİP İŞLER

Öyle enteresan bir toplumda yaşamaktayız ki aklınız şaşar. Çakallar olmuşlar aslan, aslanlar da sessiz sedasız ormanın kenarına çekilip olan biteni seyretmekteler. Hayatları boyunca düzgün işleri olmayanlar, olmuşlar dürüstlük sembolü. Dürüst insanlar da sessiz sedasız olan biteni seyredip gülüyorlar. Yanlarında çalıştırdıkları karı-koca personelleri birbirinden ayırdıktan, kadını hamile bıraktıktan sonra yurt dışına götürüp kürtaj yaptırarak başkasıyla evlendirip kendileri de başkalarıyla evlenenler şimdi o kadar rahat konuşmaktalar ki aklınız şaşar. Onlara göre herkes rüşvetçi, herkes toplumun menfaatine zarar vermekte. Herkes kötü ama onlar dürüst insanlar. Yanında çalıştıkları insanlar toplumun kanını emmişler, mafya ayaklarıyla her tarafı haraca bağlamışlar, yemeğe ekmekleri yokken belediyeleri söğüşleyip altlarına lüks arabalar çekmişler, tüyü bitmemiş yetimin hakkını yemekten geriye kalmamışlar ama bunlara göre onlar deterjanla yıkanmış tertemiz adamlar, başkalarıysa rüşvetçi, yalancı insanlar.

İşin garip yanı yıllarca bu şehir bu ahlaksızları sırtında bir kambur gibi taşıdı. Bir Allah’ın kulu da çıkıp arkadaş ne yapıyorsunuz demedi, diyemedi. Bir kısmı korktu, bir kısmı banane dedi, bir kısmı da onları kullandığını zannedip destek verdi. Merhum İsmet İnönü’nün dediği ‘‘Bu ülkede şerefli insanlar şerefsizler kadar cesur olsalar her şey çözülür.’’ sözünün ne kadar haklı ve doğru olduğu bir kez daha ortaya çıkmakta. Şerefli insanın kaybedeceği çok şey vardır, şerefsiz insanın kaybedeceği hiçbir şeyi olmadığından çok cesur ve fütursuz olur. İşte bunlar da bu minvalde kaybedecekleri bir şeyleri olmadığından cesaretli davrandılar ama yemeyen de yemedi tabi.

DİLBERİN ALTINDAKİ İMAM GİTTİ

Beni okuyanlar bundan bir buçuk yıl önce ‘‘İmam Dilberin Altında Yakalanırsa’’ başlıklı bir yazı yazmıştım. Ondan sonra beni bazı siyasetçiler arayıp yapma, etme diye ricada bulundular. Biz de olayın soruşturma aşamasına gelmesini ve gerekenin yapılmasını istemiştik. Olayla ilgili Diyanet İşleri Başkanlığı gerekli çalışmaları yaptı, müfettiş gönderdi. Bizim mübarek imam da görevden alındı. Ama enteresan olan nedir bilir misiniz? Bu olaya müdahil olan siyasetçilerle emekli bir Müftünün imama sahip çıkıp imamlıktan ihraç edilmesini engelleyip başka yere sürgün gitmesi yönündeki çalışmalarına ne demek lazım? Onu da sizler takdir edin. İnsanların önüne geçip namaz kıldıran benim eski mesleğimi yapan bu insanların bu tür ahlaksızlıklarına çanak tutanlara yazıklar olsun demekten başka bir şey de diyemiyorum.

FIRSATÇILARA GÜN DOĞDU

Çarşamba’da yapılan Biyokütle Santrali ile ilgili o kadar enteresan şeyler oluyor ki aklınız durur. Kayınçolarıma hırsı olanlar bu işi fırsat bilip öyle saldırıyorlar ki aklınız durur. Örneğin büyük kayınçomun işlettiği benzinliğin yanında oturan bir tanesi AK Parti Çarşamba ilçe yönetiminde kayınçolarımın desteğiyle girmiş, yıllarca orada çalışmış, o sayede de epeyce işler yapmıştı. Son seçimlerde oğlunu Çarşamba’dan Belediye meclis üyesi yapamayınca bu santral onun için bulunmaz bir nimet olmuş ve habire sosyal medya paylaşımlarında adamlara saldırıyor. Arkadaş sen yıllarca bu partide görev yaptın, Çarşamba Belediyesi’nden işler aldın, bu insanlar sana her türlü desteği verdiler, şimdi bu yaptıklarına ne demek lazım? Onu da sen söyle der geçerim.

NEDEN SANAYİLEŞEMEDİK BELLİ

Samsun’un ilk 10’lardan 42. sıralara gerilemesinin nedeni son yaşanan olaylardan sonra çok daha iyi anlaşılmakta. Konuşurken mangalda kül bırakmayanlar, şimdi çıkıp ‘şu yapılmasın, bu yapılmasın’ diyorlarsa bu şehre ihanet edenlerin kimler olduğu açıkça ortaya çıkmaktadır. Bizim derdimiz bu şehre tek bir çivi dahi çakan kim olursa onun yanında olmaktır. Yanı başımızdaki Çorum sanayileşmede bizi fersah fersah geçmiş ise bunun tek nedeni halkı, basını, siyasetçisi sanayileşmenin destekçisi de ondan. Bizimkiler ise tamamen duygusal, parayı veren taraf hangi tarafsa onun yanındalar ama konuşmaya sıra gelince de şehrin gelişmemesine çok üzülmekteler. Sizin anlayacağınız ‘timsahın gözyaşları’ diyerek bugün de bitiriyorum, kalın sağlıcakla.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
4 Yorum
Adnan Bahadır Arşivi
SON YAZILAR