GALİP ÖZTÜRK İLE İLGİLİ DÜŞÜNCELERİM

        GALİP  ÖZTÜRK İLE İLGİLİ  DÜŞÜNCELERİM

                 Remzi  Yavuz hocamızın rahatsız olduğunu öğrendim, kendisine Allah şifalar versin, Remzi Yavuz hocamız yaklaşık onaltı yıl İmam Hatip Lisesi'nde Müdürlük yapmış, İlim Yayma ve Eğitim Vakfı'nın kuruluşunda çok emeği geçmiş. 28 Şubat sürecinde vakfa ait binalara el konulamamasının en önemli nedeni Remzi Yavuz hocanın imar planına koydurduğu İmam Hatip Lisesi alanı şerhidir. O şerh sayesinde ne 28 Şubatçılar, ne de 28 Şubatçılara rahmet okutan bazı vakıf yöneticilerinin onca uğraşına rağmen binaları peşkeş çekilememiştir. Aksi takdirde şu anda o binaların yerinde sağlık kuruluşları, özel binalar yapılmış olacaktı.

                Hayatımda her insanın güzel yönlerinden istifade etmeyi kendime ilke edindiğimden Remzi Yavuz hocamızın öğrencilik yıllarımızda çok kullandığı “İyi bir yönetici Perşembe'nin gelişini Çarşamba'dan bilir” ifadesi çok güzel ve bir o kadar da manidar bir deyim olduğunu düşünerek kendime ilke edindim. Bunu  söyleme nedenim  yaklaşık bundan bir buçuk ay önce Galip Öztürk ile ilgili bazı ipuçları vermiştim. Bir iddianameden bahsetmiştim. Peki iddianamenin içeriği ne idi derseniz, hatırladığım kadarı ile Metro Şirketler Grubu borsaya girebilmek için Vanet'i satın almak istemiş, satın alınacak hisselerle ilgili olumsuz görüş bildirenlere farklı yöntemler uygulanarak hisselerin devrinin gerçekleştirildiği iddia edilmekte idi. Galip Öztürk'ün tutuklanma nedeni bu dosya olabilir. Zira  kendisi tutuklandıktan sonra Avukatlarının da tutuklanması bu ihtimali biraz daha güçlendiriyor.

                İddianamede İzmir'de bulunan bir hissedarın hissesini satmak istememesi üzerine farklı metodlara başvurularak satınalınması yönünde bir uygulama yapıldığı, bu uygulama sonucu vatandaşı 17. Katta bulunan bir büroya getirmek sureti ile orada şirket Avukatlarının hazırladığı hisse senetlerinin  devri ile ilgili  sözleşme hazırlayıp devrettirildiği  iddia edilmekte. Bu olaylar zincirleme olarak biri birini takip etmekteler. Bu anlattıklarım  şu anda Galip Öztürk'ün yaşadığı süreçle ilgili daha önce aldığım bilgi ve belgeler  ışığındaki düşüncelerim olup emniyet, savcılık gibi herhangi bir kurumdan aldığım bilgiler değil.

                Diyeceksiniz ki bu bilgi ve belgeleri siz  nereden aldınız. İzin verin de Delikçi Memed Efendinin bu kadar ayrıcalığı olsun.. Unutmayınız ki; en büyük güç bilgidir, bilgiden daha büyük güç yüce Allah'ın gücüdür. Yüce Allah'ın en büyük olmasının nedeni de dünyada ve ahirette en büyük bilginin, gücün onda oluşundadır. Bu güne kadar bu tür olaylarla ilgili yazdığım yazıların yüzde doksan dokuzu gerçekleşti. Bunun tek nedeni olayların arka planını çok iyi etüt edip, ona göre bilgi sahibi olmamdır.

                Kanaatimce Galip Öztürk'ün destek verdiği siyasetçiler artık ondan kurtulmanın zamanı geldiğini düşünerek düğmeye bastıkları yönündedir. Aksi halde bu olaylar çok uzun zamandan beri var olduğu devletin bir çok kademesi tarafından bilinmekteyi, ancak siyasi irade bu noktada müdahil olduğundan icraat yapılamıyordu. Olayın bir başka boyutu ise Galip Öztürk'ün Samsunspor konusunda takındığı tavır olduğunu düşünmekteyim. Nedenine gelince, Galip Öztürk Samsunspor kulübüne verdiği desteği çekince ister istemez kulüp sıkıntılı bazı olaylara maruz kaldı. Örneğin gönderdiği icralar, v.s. bu süreçten Samsunspor zarar görünce kamuoyu tüm sorumluluğu başta Bakan olmak üzere siyasetçilre yükledi. Hatta geçtiğimiz aylarda Galip Öztürk'ün A takımından iki kişi Bakanı ziyaret ettiklerinde Bakan açmış ağızını, yummuş gözünü ve Galip Öztürk'ün kulübe zarar verdiğini söylemiş.

                İşin bir de Ak Parti il kongresi ile ilgili boyutu var. Galip Öztürk'ün maaşlı personeli durumundaki Mustafa Acar il başkanlığı için aday olup, tüm giderlerini Galip Öztürk karşılayacağı ayan beyan ortada, bu yetmemiş gibi, Galip  Öztürk'ün “2014 yılında yapılacak mahalli seçimde Büyükşehir Belediye Başkan adayını ben belirleyeceğim” ifadesini kullandığı Ankara kulislerinde dilden dile dolaşmakta. Tüm bu olan biteni birleştirip bir ipe dizdiğimizde Galip Öztürk'ün siyasetçiler için katlanılması zor bir kişi haline geldiği açıkça ortaya çıkmaktadır. İşte bundan ötürü Galip Öztürk'ün daha önce ortaya çıkarılmayan bir çok olayı ortaya çıkarıldığı kanaatindeyim. Ben şahsen Galip Öztürk'ün dün düşmanı değildim, bugün de değilim. Hatta tutuklanıp hapse girerse(Girmesini temenni etmem) ziyaretine gideceklerden birisi de ben olacağımın bilinmesini isterim. Ben insanın düştüğünde yanında olmanın adamlığın gereği olduğunu düşünen insanlardanım. Galip Öztürk'e buradan tavsiyem ticarette satranç oynamayı çok iyi bilse de, siyasette çok başarılı olmadığı bir gerçek. Bugünlük de bu kadar kalın sağlıcakla       

 


Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
7 Yorum
Adnan Bahadır Arşivi
SON YAZILAR