FARKLI BİR SİYASETÇİ

Bu  köşeden sürekli  olarak eleştiri  yazmayacağımızı, zamanı geldiğinde güzel olaylardan da  güzel  insanlardan da bahsedeceğimizi  söylemiştim. Bunu her seferinde söylememe  rağmen  şeytan  taşlamaktan salavat  vermeye  vakit  bulamamaktan bu  konulardan bahsetme imkanı olmuyor. Ancak  bunca olumsuzluk  içerisinde  olumlu  şeyleri de  yazmak gerektiğini ve insanlarımızın ümit var olması gerektiğini düşündüğümden  bugün sizlere istikbali  açık, ilkeli, dürüst  bir siyasetçiden  bahsetmek istiyorum.

Siyasetin okulu olmadığını söylesek de  bu konuda eğitim veren Siyasal Bilgiler  Fakülteleri, kamu yönetimi  bölümleri olan diğer fakülteler olmakla beraber bu işin en temel  eğitimi teşkilatların içerisinden geçmektir. Teşkilat içinde yetişen siyasetçilerimizin elde ettikleri başarıları görmezlikten gelmek  mümkün değildir. Başbakan  Siyasal  Bilgiler Fakültesi mezunu olmamakla  birlikte teşkilatçılığın tabanından geldiğinden zirveye  ulaşmış ve çok başarılı olmuş bir siyasetçidir.

Hangi  okulu okursanız okuyun, hangi alanda ihtisas  yapmış olursanız olun  belli bir dönem uygulamanın içerisine girmeden başarılı olma şansınız yoktur. Siyasetin  Avrupa'da  yapılma şekliyle  ülkemizde yapılma şekli çok farklıdır. Avrupa'da siyaset yapanlar para harcayıp, ülkelerine yararlı hizmetler üretmek için mücadele ederken ülkemizde siyaset yapanların büyük bir bölümü para kazanmak ve itibarlı olmak için bu işe talip  olmaktadırlar.

Bu gün sizlere  siyaseti Avrupa'daki siyasetçiler  gibi yapmak isteyen ilkeli, dürüst, arka plan hesapları üzerine siyaset yapmayan bir siyasetçiyi tanıtmak istiyorum.

Bu siyaset  adamını çoğunuz tanımaktasınız. Ancak sadece  siyasi kimliğinden veya mesleğinden ötürü tanımaktasınız. Ben sizlere  biraz daha detaylı olarak kişiliği, duruşu, olaylara bakışı hakkında bilgi vermek istiyorum. Yazıyı okuyan  siz değerli okurlarımızın heyecanla  vereceğim ismi beklediğini biliyorum, ancak  biraz sabırlı olursanız  asıl hedefimin bir kişiyi övmek değil, ülkede siyaset yapmak isteyenlere örnek gösterilebilecek bir şahsiyeti  sizlere takdim edeceğim.

Bu gün sizlere AK Parti Atakum   İlçe  Başkanı  Avukat  Hüseyin Dereli'den bahsedeceğim. Hüseyin Dereli'yi yaklaşık  beş, altı yıldır tanırım. Zaman zaman bu satırlarda kendisini eleştirdiğim de olmuştur. Yaptığım eleştirilerin hala daha arkasındayım. Ancak Hüseyin Dereli   çok farklı bir insan ve siyasetçi olduğundan onun hakkını teslim etmek zorundayız. Hüseyin Dereli'nin en belirgin farkı nedir  bilir misiniz?

Bu  arkadaşımız politikayı kurumsal  kimlik üzerinden yapan bir arkadaştır. Peki bu nasıl oluyor diye soracak olursanız: Klasik siyasetçiler kendi önlerine kendileri ile ilgili bir politik hedef koyup, onun etrafında döner dururlar. Bu hedefi tutturabilmek için her türlü taklayı atarlar, kulisi yaparlar, dehlizlerde organizasyonlar yaparlar,  dünyanın kendi etraflarında döndüğünü sanırlar.

Hüseyin Dereli ise; mensubu bulunduğu partinin kurumsal kimliğini kendisine hedef seçerek  onun gereğini yapmaya çalışır. Kendi işinin dışında alavere, dalavere, kulis işinden anlamaz. Böyle bir faaliyetin yapılmasından da rahatsızlık duyar. Akşam belli bir saatte evine gider, sabah belli bir saatte işine gider, politik faaliyetlerini ise artan zamanlarda yapar. Akşamları kafelerde, otel lobilerinde, lokanta köşelerinde birileri ile gündem oluşturmaya çalışmaz. İşte bu  özellikleri  onu diğer politikacılardan farklı kılan en önemli özelliklerdir.

Hüseyin  Dereli kişilik olarak da mütevazi, samimi, art niyetli olmayan bir  kişiliğe sahiptir. Hiç unutmadığım bir anım vardır kendisi ile. Şu meşhur A Takımı operasyonunda mahkemeye sevk edildiğimizde sabah saat 5.00'e  kadar bizimle birlikte mahkemeye çıkmayı beleyip, mahkemeye çıktığımızda yaptığı konuşmayı hayatım boyunca unutmam mümkün değil. Dün çalışma arkadaşları ile birlikte ziyaretime gelen  Hüseyin Dereli ve ekibine çalışmalarında  başarılar dilerim. Umarım önümüzdeki  dönemlerde bu arkadaşlarımız gibi değerli insanlar  tüm siyasi partilerimizde olur. Siyasi partilerin  tamamı  göz bebeğimizdir. Hiç birisinin tüzel kişiliği ile en ufak bir problemimiz olamaz. Ancak  içlerindeki yamyamları ayıklamak da bizim işimiz. Kalın sağlıcakla

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
9 Yorum
Adnan Bahadır Arşivi
SON YAZILAR