Evren paşa kötü yönetime el koymuştu

EVREN PAŞA KÖTÜ YÖNETİME EL KOYMUŞTU

 


Ne ilgisi var şimdi!
Demeyin…
Kenan Evren Paşa bir idoldür!
Bir asker-kurtarıcıdır;
Mesih'tir…
1980'lerde kan gövdeyi getiriyordu.
Hiçbir can ve mal güvenliği kalmamıştı!
Cumhuriyet savcısından can güvenliği istemiştim;
Devletin beni koruması için 980'de savcıya başvurmuştum;
Bana:
Silahlı gez!
Demişti.
Silahım yok!
Dediğimde;
“Pişşt!”…
Çaktırma! Der gibi;
Güya belimde silah var da…
Çünkü o günlerde savcılar alışmıştı:
“Silahsız gezen hiçbir insan olamazdı!”
Savcıya göre bende de kesin silah varmış!
Çünkü o günler devlete göre;
Silahsız gezmek ahmaklıktı.
İşte öyle bir günde silah satıcıları “Ağa” kesilmişti.
Derin devlet yanlıları iyi para kazanıyordu.
Derin devlet kafasına taktığı kişiyi öldürüyordu.
“Devlet Sırrı” deyip geçiştirebiliyordu.
İşte bugün bu adamların uzantısı;
“Evren Paşa Yargılansın”!
Diye haykırmaktadırlar.
Çünkü o kişiler;
Şu veya bu kılıf içinde;
CHP'ye…
MHP'ye…
BDP'ye sızmışlardır.
Güzel Türkiye…
Bir kan gölüne dönmüştü.
Silahlı Kuvvetler emir komuta zinciri…
Bunu neden göstererek…
12 Eylul 1980 günü…
yönetime el koymuştu.
O günlere şöyle gezinti yapalım:
1980 yılının ilk ayı içinde ölü sayısı 2000'i aştı.
İskenderun'da bir polis karakoluna;
Adana'da da bir askeri araca;
düzenlenen silahlı saldırılarda 3 polis ve 2 er öldürüldü.
Mart ayında…
 Zile'de;
Alevi - Sünni çatışması 1 kişinin ölümüyle sonuçlandı.
Urfa'da kurşuna dizilen 8 kişiden 6'sı öldü,
 İstanbul'da da bir bankanın önünde nöbet tutan 2 er;
soyguncuların kurşunlarıyla can verdi.
Mayıs ayında…
saldırılarda Tümgeneral Sabri Demirağ yaralanırken,
Gün Sazak…
Kaçakçılıkla mücadele etti… yaşamını yitirdi!
Çorum'da patlak veren olaylarda
26 kişi yaşamını yitirdi,
Temmuzda;
Eski başbakanlardan  Nihat Erim öldürüldü.
Ağustos ayında;
Kemal Türkler ve CHP milletvekili A Köksaloğlu
silahlı saldırıya uğrayarak hayatını kaybetti.
1980 yılının Temmuz-Ağustos aylarında
Doruk noktasına çıkan…
bir yılda 10 binli rakamları bulan şiddet olayları
12 Eylül darbesinden sonra birden bire azalarak
1983'te 185'e kadar düştü.
Türk Ordusu Komuta Zinciri…
Cumhurbaşkanı Korutürk'ü uyarmıştı.
"Türk Silahlı Kuvvetleri siyasi partilerimizden
bir an önce,
milli menfaatlerimizi ön plana alarak,
biraraya gelerek
anarşi…  terör… bölücülük…
devleti çökertmeye yönelik
her türlü hareketlere karşı önlemleri müştereken almalarını…
ısrarla istemektedir."
Ama uyarı gözardı edildi.
Ordunun mektubu adresini bulamadı
MGK devlet yönetimine doğrudan el koymuştur!
Siyasi parti başkanları belirli yerlerde ikamete tabii tutuldular.
Süleyman Demirel… Bülent Ecevit Gelibolu Hamzakoy'a,
Necmettin Erbakan İzmir Uzunada'ya gönderildi.
DİSK'in üst düzey yöneticileri gözaltına alındı.
Sivil yöneticileri de büyük ölçüde tasfiye etti.
Ecevit ve Demirel serbest bırakıldı.
Alpaslan Türkeş ve bazı MHP yöneticileri…
Necmettin Erbakan ve bazı MSP yöneticileri tutuklandı.
MGK, TBMM'nin onayını bekleyen…
sağ ve sol görüşlü mahkumların idamlarını onaylamaya başladı.
1970'li yılların ortalarında başlayıp;
yıllarca Türkiye'yi kasıp kavuran siyasal şiddet olayları;
Askeri müdahalesiyle;
"bir gün" içerisinde hissedilebilir bir biçimde azaldı… durdu.
İşte şimdi;
bir yanda Tayyip Erdoğan;
Barış… Demokrasi… İnsan hakları diyor.
Kürt… Alevi… Roman kalabalıklarına;
Anayasal özgürlükler arıyor.
Orduyu kışlasına… Polisi karakoluna çekiyor.
Faili meçhullerin ana kaynağı;
Ergenekon'cuları…
Üniversiteye dadananları…
Yargıyı rüşvetle yürütenleri… siyasallaştıranları ayıklıyor.
Devlet sırrı… Derin Devlet alanlarını daraltıyor;
Şeffaflaştırıyor.
İnşallah YÖK'e yeni kimlik kazandırıyor.
Ama karşısında “Lokomotif CHP”…
Vagonlar; MHP… BDP…
Ergenekon'da direniyorlar.
Kılıçdaroğlu Hakkari'de Türk bayraklarını BDP'ye kurban verebiliyor.
Bahçeli Diyarbakır'da BDP düşmanını ağzına alamıyor.
İşte böyle ortamda 12 Haziran'a gidiyoruz.
İnşallah “Zafer  İnananların” olacak!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Salih Parlak Arşivi
SON YAZILAR