ETEKLERİ TUTUŞANLAR

Doğru iş yapan insanlar hiçbir zaman paniklemezler. Kim ne isterse yazsın, nasıl isterse konuşsun onlar için önemli değildir, çünkü kendilerinden emindirler.Yalanın ise menzili kısadır, yalan yere yazılan yazılar, yapılan haberler kısa sürede ortaya çıkıp, yapanların foyaları meydana çıkacağından, emin yapılan haberleri yazılan yazıları ciddiye almazlar, ama hayatlarının büyük bir bölümü yanlışlarla dolu olan insanlar ise panikleyip, elleri, ayakları titremeye başlar. Yazdığım yazılarla ilgili birileri o kadar çok rahatsız olmuş ki, direk kendi adlarını vermek kaydı ile hem Savcılığa, hem de Adalet Bakanlığı"na içeride bulunduğum sürede yazı yazamayacağımı belirten şikayet dilekçeleri vermiş, bu konuda yazılarımı engellemek için hayli uğraş içerisine girmişlerdir. Halbuki bu şikayeti yapan aynı zamanda hukukçu kimliğe sahip olan Adem Güney, çok iyi biliyor ki, tutuklu ile hükümlünün hakları farklıdır. Hükümlü birçok haktan mahrum iken, tutuklu bu hakları rahatlıkla kullanır. Ben Savcılığa ifade verirken, Cezaevi yönetimi soruşturma geçirmiş ve en ufak bir olumsuzluğa neden olacak ceza almamış.Tam aksine soruşturmadan yüz akıya çıkmışlardır. Savcılığa yapılan şikayetten de soruşturmaya yer olmadığına dair karar çıkmıştır.

 

Bir insan kendisinden eminse bu kadar uğraş verir mi? Yalan haber yapılırsa yapan hesabını verir. Yok ortada yalan yoksa toplum doğruları öğrenir. Bu kadar heyecanlanmanın ve debelenmenin ne anlamı olduğunu ben anlamadım. Anlayan varsa bana da izah etsin de ben de anlayayım. Gerçi yaptığımız haberlerle ilgili Savcılığa şikayet etti. Ama haberlerin dayandığı evrakları Savcılığa sununca görevsizlik kararı çıktı. Adamlar alışmış basını istedikleri gibi yönlendirmeye, sağ olsun meslektaşlarımız da bir reklam alacağız diye, her türlü haksızlığa boyun bükmekten geri kalmıyorlar. İsterseniz bu dediklerimizi biraz daha açalım.Bundan 4-5 ay önce Mediva Hastanesi ile ilgili yaptığımız yayınlar üzerine, kaçak olan binaya hem Atakum Belediyesi, Hem Büyükşehir Belediyesi plan yapıp, onaylamışlar. Ak Partili meclis üyeleri ile CHP"li meclis üyeleri işbirliği yaparak, bu kararları meclislerinden geçirmişlerdi. Olayı biz hem Savcılığına hem ilgili makamlara bildirmiştik. Savcılık aşamasının ne noktada olduğunu bilmiyorum, ancak Valilik Sağlık İl Müdürü"nün soruşturmasına izin vermemiş. Şayet vermiş olsa, Sağlık İl Müdürü yapması gereken yasal uygulamaları yapmadığı için, ceza alacağı ihtimali yüksek olduğundan, böyle bir soruşturmaya izin vermemiş. Ama bir gariban kaçak inşaat yapsa, derhal, behemhal, hem binası yıkılır, hem de hakkında soruşturma açılıp adamın iflahı gevretilirdi.

Bir başka önemli konu biz hapse girmeden önce bir araya gelip, birlikte çalışmaya karar verdiğimiz televizyon sahibi arkadaşımız, biz hapse girince gidip başka bir kanalla anlaşmış.Arkasında da siyasetçilerin olduğundan şüphem yok.  Adamcağızlar o kadar korkmuş, o kadar paniklemiş ki anlatamam. Ben içeri girince, hemen devreye girip kendilerine yakın olan kanalla benim anlaşmış olduğum kanalı birleştirdiler. Demek ki karşılarında ben olunca, çok rahat bir araya gelebiliyorlarmış. Keşke diğer işletmeler de aynı şekilde bir araya gelmek için, beni kullanıp birleşseler, mutlu olurum. Bu birleşmeden asla rahatsız olmadım ancak konuşup, adam sandığım, pantolonuna, elbisesine, konuşmalarına bakarak sözüne itimat ettiğim adamın, adam olmadığını öğrenince, emin olun onun adına çok üzüldüm. Her tarafı oynayan eski belediyeci dostuna güvenip, onun tavsiyeleri doğrultusunda hareket eden bu arkadaşımıza, acımaktan başka yapacak bir şeyim yok. Kılavuzu karga olanın sonu bellidir. Keşke zarar görmeseler.Şahsen zarar görmelerinden mutlu olmam. Değil onlara bu şehirde istihdam yaratan, vergi veren, işsizlere iş, aşsızlara aş sağlayan hiç kimsenin aradan çıkmasına gönlüm razı değil. Ama bazı gerçekleri görmek için müneccim olmaya gerek yok. Kişinin ayinesi iştir lafa gerek yok. O birleştikleri adamın daha önce uydu kanalı vardı, neden çalıştıramadı da sattı onu.Şayet o kadar becerikli idiyse, kendi kanalını satmazdı.Kendisine faydası olmayanın, başkasına ne yararı olur siz takdir edin. Ama ben bu arkadaşlara dua ediyorum, Allah onlardan razı olsun beni kurtardılar. O işe ayıracağım zamanı kendime ayırıp, yeni bir iş kurup, üç-beş kuruş para kazanırım. Her şerde bir hayır olduğu gibi bu işte de benim için hayır olduğunu rahatlıkla görebiliyorum. Benim asıl üzerinde durduğum, olayın bu yönünden ziyade yaptığım haberler, köşe yazıları ve TV programlarından ayakları titreyenlerin nasıl hemen harekete geçip, bazı oluşumlara girdiklerini siz değerli okurlarıma anlatmaktı. Sanırım maksat hasıl olmuştur. Bu günlük bu kadar sohbetin yeteceğini umarak hayırlı günler diliyorum.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
6 Yorum
Adnan Bahadır Arşivi
SON YAZILAR