ESNAF ODALARI NE İŞE YARAR

  Osmanlı  devletinin  eğitime verdiği önem  Padişahların kültür seviyesinden bellidir.Her  padişahın edebiyat dahisi olduğunu düşünecek olursak Osmanlı'nın eğitime verdiği önemi rahatlıkla anlayabiliriz. Esnaf ve sanatkarların yetişmesinde okul görevini yapan Ahi evran ocakları toplum kültürüne çok güzel hizmetleri olmuş kurumlardır. Ahi evran ocaklarından yetişen esnaf beşeri münasebet, ticari ahlak, ast, üst, usta, çırak ilişkilerinde olması gereken her şeyi öğrenip bir üniversite mezunu kadar kültürlü yetişip, topluma hizmet eden bireylerden oluşmaktaydı. Ahi evran ocağından yetişip ticarete atılan insanlar helal, haram mefhumunu çok iyi bilirler, ölçü, tartıya çok hassas dikkatli davranırlar, Allah korkusu en üst düzeyde olan bu insanların kendilerinden sonra yetiştirdikleri nesiller de kendileri gibi asil, imalı, inançlı nesiller olurdu.

            Osmanlı Devletinin çöküşünden sonra terk edilen adetler sonucu toplum ciddi anlamda manevi çöküş yaşamış, bunun sonucu olarak da sağlıksız nesillerle mücadele  başlamıştır. Ahi Evran ocaklarının yerine ihdas edilen esnaf odaları batı   kültürüne olan hayranlık sonucu  ahilik teşkilatından uzaktan yakından ilgisi olmayan esnaf  örgütlenmesine gitmiş, sonunda ise işin içerisinden çıkılamaz bir hal almıştır. Esnaf odalarının günümüzdeki işlevini ele alacak olursak tam bir rezalet dersek abartmış olmayız. Siyasete atılmak isteyeninden tutun da geçimini odadan sağlamak isteyenlere varıncaya dek  toplumumuzdaki defolu insanların toplandığı yerlerlerden birisi de esnaf odalarıdır.

            Dilerseniz bu söylediklerimi biraz örneklendirelim daha düne kadar tesisatçılık yapanlar bugün olmuşlar oda başkanı, altlarında son model arabalar yedikleri önlerinde yemedikleri arkalarında. Yaptıkları meslekte kaliteli iş yapmadıklarından veya verdikleri sözleri yerine getirmediklerinden  iş alamadıkları için piyasadaki itibarları bitmiş olan bu insanlar şimdi zevkü sefa içerisinde yaşıyor iseler bu toplumumuzun ayıbı değilde nedir.

            Hayatında bir baltaya sap olamayıp, babadan miras aldığı oda başkanlığını çeşitli entrikalarla devam ettiren bir başka oda başkanı ise önce odayı kullanıp, siyasete atıldı, oradan umduğunu bulamayınca, bu kez şehrin en güzide mekanlarından birisini ele geçirme organizasyonuna imza atıp, önce mekanın seçilmiş başkanını kafaya almış, ardından ise mekanın lokantasını ele geçirmiştir. Lokanta önemli gelir getiren bir işletme olduğundan onu tek başına halledemeyeceğini anlayınca gitti çetelere teslim oldu. Çetelerle olan ilişkisi o kadar enteresan ki aralarında geçen diyalogların yer aldığı iddianameyi okusanız şaşar kalırsınız. Adam çete reisinden o kadar korkuyor ki telefonla konuşmaya dahi cesaret edemiyor. Çete reisi ise adam gibi birisi olsa insanın ağırına gitmez ama adam ömrü hayatında hep garip, gureba, fakir, fukara çocukları kullanmış, karşılığını vermemiş, kendisi ise ödleğin teki.

            Bu oda başkanının  toplumdaki itibarı kaybolunca bunu temin edebilmek için Hacca gitmiş, hatta sık, sık umre ziyaretlerine başlamış, ancak bu ziyaretleri yapma nedeni Allah'ın rızasını kazanmak için değil, yapacağı sahtekarlıklara alt yapı hazırlamak için olduğu da açıkça ortada. Adam Hacca gidip içki sunarmı veya garsonluk yapar mı demeyin bizimkisi oldu işte. Bu oda başkanı öyle bildiğiniz adamlardan değil, adamın yazlığı, kışlığı, altında son model arabası, özel şoförü, koruması, sizin anlayacağınız her şeyi var, olmayan tek şeyi adamlık, bunun dışında ne ararsanız onda mevcut.

            Bu devletlü ve de muhteşem oda başkanı şimdi gözünü esnaf odaları başkanlığına dikmiş olacak ki geçtiğimiz günlerde esnaf odaları başkanına çamur atmaya kalkmış. Bu zavallının unuttuğu bir şey var o düello yapmaya kalktığı adam helaya gitse ve büyük abdestini yapsa onun kadar necaset çıkarır. Kiminle dans ettiğini bilmiyor. O arkadaşın hayatı esnafla iç içe geçmiş, feleğin çemberinden geçmiş bir arkadaş, bizim  necasetli gibi babadan aldığı mirasa konmadı. Mirasyedilerle emek vererek bir yerlere gelenleri kıyaslamak doğru değil, adam oda başkanı olmuş ama gitmiş çete bozuntularına teslim olmuş, düello yapmak istediği adamın bu taraklarda bezi var mı bir baksın da ondan sonra konuşsun.

            Esnaf odaları  üyelerinin bankalardan alacakları kredilere imza atmaktan başka hiç bir işleri yok, kaldı ki o imzayı atarken de esnaftan her türlü ipoteği alarak atıyorlar imzayı esnafın bankadan kredi kullanmakla, odadan kullanmak arasındaki tek avantajı birisinin geriye ödemesi her ay, diğerininki üç ayda bir sırf iki ay para ödememek için bu adamların ağızının kokusunu çekiyorlar. Hükümet bu oda saltanatına dur diyen yasaları çıkarmıştı ancak mahkeme iptal etmişti, umarım yeniden bu yasalar hayata geçer de düzgün insanlar iş başına gelir, aksi halde bu vampirler insanları çok kötü söğüşlüyorlar haberiniz ola. İyi  hafta sonları Kalın sağlıcakla

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
18 Yorum
Adnan Bahadır Arşivi
SON YAZILAR