ERZURUMLU'NUN AÇIKLAMALARI, REKTÖRLÜK AÇIKLAMALARINI FELAKET EZMİŞ

            ERZURUMLU'NUN AÇIKLAMALARI, REKTÖRLÜK  AÇIKLAMALARINI FELAKET EZMİŞ
      Seçim sathi mailinde normalde seçim dışında pek gündem olmaz ama sağolsun Üniversite yönetimi bu yoğunlukta dahi gündemde kalmayı becerdi. Oysaki üniversite yönetimine giden her suçlamanın, Hükümet'in aleyhine puan yazacağını bilmelerine rağmen, mevcut yönetim neden böyle bir hata içerisinde oldu anlayabilmiş değilim. Mevcut yönetim o kadar yanlışlar yapıyor ki ne anlamak mümkün ne de anlatmak, bunca suçlamanın ardından yapılan açıklama o kadar boş ve mesnetsiz bir açıklama ki anlatamam, bu insanlar neden bu kadar boş açıklamalar yaparlar anlamış değilim. Oysaki dışarıdan bakıldığında koskoca proflar, rektörler, dekanlar, bölüm başkanları konuşmalarını yaparken veya basına beyanat verirken o kadar titiz davranmak zorundadırlar ki anlatamam. Toplumumuz artık öyle bir noktaya gelmiş ki köydeki çoban ile şehirdeki prof. aynı şeyleri bilecek kadar bilinçli bir hale gelmiş, kimin neyi neden söylediğini herkes çok iyi anlayabiliyor. Kafasına fötr şapkayı koymuş köylü memed dayı gazete bayiinden gazete alırken kimi okuyacağını dahi çok iyi biliyor. Toplumun bu kadar bilinçli olduğunu bilmeyen insanlara şaşırıp kalıyorum. Kendilerini koymuşlar fildişi kulelere, diğer insanları ahmak sanan zavallılara acımaktan başka yapacak bir şey bulamıyorum.
       Kenan Erzurumlu Hoca'yı ne tanırım, ne sohbet etmişliğim var ne de hakkında çok malumatım var. Sadece ülkücü  camianın ileri gelenlerinden birisi olduğunu ve ilgi alanında olmamasına rağmen Ehli Sünnetle ilgili bir kitap yazdığını, bunun dışında da basılı eserleri olduğunu biliyorum. Ancak Hüseyin Akan Hoca ile ilgili sosyal medyadan yayınladığı Arap yarımadasının GALLAVE olarak adlandırdığı yöresel kıyafetle ilgili tavrını yadırgamıştım, hâlâ da yadırgıyorum. Zira o giysi bizim yörenin giysisi olmasa da giyenleri aşağılamak hakkına  sahip değiliz. Ayrıca Rektörün giymesinde de en ufak bir sakınca görmedim, konuyla ilgili yazdığım köşe yazısından sonra Hüseyin Hoca aradı resmini  kendisinin yayınlamadığını, Kenan Erzurumlu ile birlikte Umre'ye gittiklerini, orada Erzurumlu'nun çektiğini ve daha sonra da yayınladığını söyledi. Buraya kadar olan kısımda Kenan Hoca yanlış yaptı, otuzbeşbin kişiyi yöneten bir insanın böyle bir  kıyafet giymesinde en ufak bir mahsur olmamasına rağmen Araplar'a olan düşmanlığından olsa gerek olayı çok yadırgadı ama bana göre doğru bir tavır değil. 
   Bana enteresan gelen bir başka olay ise mahkemenin resimlerle ilgili verdiği karardı. Zira biz mahkemelere müracaat edip erişimin engellenmesini istediğimiz o kadar kötü resimler oldu ki anlatamam. Bunlara mahkemeler normal gözüyle bakarken, bu resmin erişiminin engellenmesi de çok manidar  geldi bana. Bu ülkede Hukuk’un tarafsızlığına asla inanmayanların başında olduğumu bir kez daha hatırlatarak geçiyorum.
 Kenan Erzurumlu'nun diğer suçlamaları ile ilgili Rektörlük Basın Merkzi'nden yapılan açıklama tam bir  komedi. Neymiş efendim ihâleler objektif yapılıyormuş, Sayıştay denetimindeymiş, konuyla ilgili gerekli incelemeler yapılmış, filan falan... Bu açıklamaları beş yaşındaki çocuk okusa tamamen topu taca atmaktan öteye açıklamalar olmadığını anlar. Rektör adam gibi çıkıp diyecekti ki: "Kardeşim bizim her şeyimiz şeffaf, dileyen gelsin dilediği yerde oturup tartışalım, Tıp Fakültesi'nde yapılan alımları şu şirketler kazanmıştır, şirketlerin sahipleri de şunlardır, bu adamların Tıp Fakültesi Hastanesi Başhekimi Mustafa Bekir Selçuk'la ve oğluyla uzaktan yakından ilgileri olmadığı gibi, uyduruk isimlerle kurulmuş şirketler olmayıp şirketlerin gerçek sahipleri bu isimlerdir ve Üniversite Hastanesi dışında falanca kurumların da işlerini yapmaktadırlar.olayın aslı budur". Yoksa sayıştayın kontrolüymüş, kendi incelemeleriymiş, maliyenin denetimiymiş bunlar tamamen yuvarlak  cümleler olup, buna kimse inanmaz. Zira ben inanmadım başkaları inanır mı bilmem. Hani şu fındık reklamında adam diyor ya, fındığın faydası şudur budur, aganigi naganigi ama yerseniz,  diyor ya, bu işte böyle.
    Gelelim Kenan Erzurumlu'nun açıklamalarınal. Adam o kadar açık ve net konuşuyor ki anlatamam. Adam ," Kardeşim  bırak bu açıklamaları, gel, istediğin radyo, televizyon kanalında, şu Üniversite Hastanesi'nde olup bitenleri, ihâleleri konuşalım; bakalım el mi yaman, bey mi yaman" demek istiyor. Aslında topun ağızında olan Tıp Fakültesi Başhekimi Mustafa Bekir Selçuk’un çıkıp açıklama yapması gerekiyor, zira tüm oklar onun oğlunu gösteriyor. Yok mahkemeye verdik orada hesaplaşacağız, yok konuşmuyorum gibi ifadelerin kendisine zarar verdiğini unutmasın. Ben daha önceki yazılarımda bu konuyla ilgili toplumun Mustafa Hoca'dan açıklama beklediğini yazmış olmama rağmen, Mustafa Hoca'dan ses çıkmaması da kendisi üzerindeki olumsuz düşünceleri güçlendirmiştir. Dünya görüşü olarak Hüseyin Akan'la aynı görüşleri paylaşmama rağmen, Erzurumlu'nun son açıklamaları beni dehşete düşürmüştür. Keşke idare bu kadar ezilmeseydi diyor ve sözlerime son veriyorum. Kalın sağlıcakla.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
13 Yorum
Adnan Bahadır Arşivi
SON YAZILAR