Erken uyarı sistemi, belleğinizdir!

Elazığ ve Malatya’da yaşanan depremlerde ölen, yaralanan, evsiz kalanları gördük. Eşini, çocuğunu, babasını, annesini kaybedenlerle birlikte tüm ülke olarak bu acıyı hissettik. Yaraları sarmak için devlet, sivil toplum kuruluşları ve tüm vatandaşlarımız ellerinden gelenin en iyisini yapmaya çalıştı. Yaşanan acil durumlara(deprem) müdahalede iletişim, zaman, ekip ve ekipman açısından ülke olarak oldukça iyi olduğumuzu gördük. Güzel!

Peki bu yeterli mi? Tabi ki değil.

Ülkemizde fay hatları üzerinde ve bilim insanları depremin kapımızda olduğu, hazırlıklı olmamız gerektiğini yönünde açıklama yapıyor. Bu açıklama bizi tatmin etmiyor ve duymak istediğimiz “ne zaman ve nerde” sorularının cevapları. Üzücü!

Toplumsal sorumluluklarımızı acil durumlara hazırlık için de yerine getirmeliyiz.!

Toplumsal sorumluluk için ayrılmaz 3 sac ayağı devlet, kurumlar ve birey!

Devlet;

Bireylerin yaşamlarının korunmak amacıyla, kazalar ve felaketlerde dâhil olmak üzere "ölmelerini engellemek" için “tüm önlemleri" almalıdır. Mevzuatlar düzenleyerek, denetim mekanizması kurarak, eğitim-bilinç için politikaları belirleyerek ve uygulayarak yapmalıdır. Acil durumlar için önleme, hazırlık, müdahale ve yenileme süreçlerini çalıştırmalıdır.

Kurumlar;

Devlete bağlı ve özel kurumlara bu hususta çok büyük iş düşüyor. Bu işleri; acil durumlara hazırlık, bilinçlendirme çalışmaları ve alınacak aksiyonlar başlıkları altında toplayabiliriz.

Devlete bağlı kurumlar, bölgelerindeki depreme yönelik statejik planlarını yapmalı hazırlık, bilinç ve acil durumu yönetme gereksimleri hususundaki hazırlıkları yaşatıyor olmalıdır. “Yaşatıyor olmalı” diyorum çünkü tüm kurum ve kuruluşlarda kağıt üzerinde görülen bazı hazırlıklar var fakat acil durum anında bu hazırlıklar sadece kağıt üzeride kalıyor!

Özel kurumlar toplumsal sorumluluk için mevzuatın üzerine çıkarak öncelikle işyerinin fiziksel durumunun analizinden başlayarak çalışanlarının evdeki çocuklarına fayda sağlayacak farkındalığı oluşturacak eğitim çalışmaları yapmalıdır. Öncelikle kendi işyerinde veya işyeri dışında oluşacak bir acil duruma devlet kurumları ulaşana kadar kendi imkanlarıyla müdahale edecek ekip ve ekipmana sahip olmalıdır.

Birey;

Kurum ve kuruluşların aldıkları aksiyonlara uymak zorunda olan önce kendisi, ailesi ve çevresi için bilinçli olması gereken tek canlı. Deprem öncesinde, sırasında ve sonrasında yapılması gerekenler planlamalı ve uygulamalıdır. Unutmamalı ve ertelememeliyiz. Deprem bize kendisini herzaman hatırlatacaktır!

İyilik ve sağlıkla kalın..

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Onur Nezer Arşivi
SON YAZILAR