Engelli Eğitim Hakkı-2

Bir önceki yazıda otistik bir çocuğun engellenemez eğitim hakkını ikinci dönem başında hak ettiğimiz konusunda yazmıştım. İlk dönemin önemi yok, hatta bir dersin, hatta 1 saatlik  eğitimin de önemi yok, o eğitim hakkını kazanmak için verilen mücadelede. Bir dönem rapor alma,rapora itiraz,yeni raporun çıkmasıyla geçmiş, itiraz edilen raporun karar bölümüne yazılacak karar yazısı için tavsiye edilen okula bakılmış, bir kişilik boş yer olduğu söylenmesi üzerine, rapor bu yönde çıkartılmış, 1. Dönemin bitiminde rapor çıktığı için, ikinci dönem başı öğleden sonra kayıt için,boş yeri olan okula gidildiğinde sürpriz ile karşılaşılmıştı.

Ben

Yeni rapor ile okulun basamakları çıkılırken, kızınızın burada okula gideceği hayaliyle kayıt için baş vuruyorsunuz. Karşınızda ki sorumlu, boş yerimiz yok diyor. Aynı okulda boş yer olup olmadığı, ikici gün ders veren öğretmenlerle konuşmak için gittiğinizde kızınızın adı söylenerek 4. Öğrencimiz o olacak denen film hızlı çekim gözlerimin önünden geçti. O filmde bir yerde aksilik yapmış olabilir miyim diye düşünerek ikinci kez gözlerimin önünden filmi geçirdim, ‘’Hocam sizinle konuşmuştuk boş yeri’’ hocam gayet huzurlu  ‘’Evet ama yeni öğrenci geldi’’ bu rapora göre ben açıkta kalmıştım, soluğu müdür odasında aldım.

Her gittiğim yerde kat görevlisine,asansörcü ye, valeye anlattığım hikayemi müdürüm ile de paylaştım. ‘’Rapora göre burası çocuğun yeri değil’’ dedi. İçimde tarifi imkansız duygular ile mantığın verdiği sakin ol komutuyla, ‘’RAM’a sorar mısınız ?’’ dedim.  Soruldu, yanlışlık düzeltildi fakat okulda yer yok. Durumu telefonda açıkladığım RAM’da görevli bir beyefendi, ‘’ Hafta içi toplantı yapılacağını, bulunduğum ilçe için böylesi bir sınıf açılması yönünde teklifte bulunulacağını’’ söylemesine rağmen ben bu kurumun müdürü ile konuşmak için kuruma gidiyorum. Rapor çıkarken beni o okula yönlendiren bu müdür bey idi, en güzel sonucu oradan alırım düşüncesiyle kuruma gittiğimde, müdür beyin yerinde olmadığını, ilerleyen saatte de gelmeyeceğini kibarca beklememem gerektiği anlatılmıştı.

Sonuç almam gerekiyor ya, memure hanımın yanına gidiyorum, e kadın doğal olarak telefonuna gelen mesaja cevap yazmakta, telefon mesajı bu bekletilmez, benim zamanım var bekleyebilirim. Durumu müdür beyle görüşmek istediğimi belirtiyorum, dışarıda olduğunu söylüyor. Ben çok azimliyim, Özel Eğitim yazan odaya giriyorum, memure hanımda geliyor. ‘’Sorun nedir ?’’ diyor,asansörcü,temizlikçi, kat görevlisi,müdüre anlattıklarımı anlatmaya başlıyorum, o esnada telefonu çalıyor. Telefon görüşmesi,  şeytan denen görülmeyen varlık ,kalk o telefonu al, karşıda ki kişiye, ‘’Kardeşim ben bir şey anlatıyorum’’de diyor. Sonra öylesine dinlenen konu sonunda  İl Milli Eğitime gitmem tavsiye ediliyor.

İlçe Milli Eğitim

Görevli personele durumu mu anlatıyorum, hemen bir dilekçe yazmamı ve ertesi gün ki toplantıda bu sınıf isteğini dile getireceğini belirtiyor. Bu tür sınıfların en büyük ilçede 4 okulda olduğunu, herhangi biri olsa olur mu  ? Diye sorması üzerine,hangisi olursa giderim ‘’ diyorum.

4 okul 4 öğrenci ile 16 kişiye cevap veriyor, doğal olarak özel eğitim okullarında yüzlerce öğrenci mevcut, bu ağırlığın eşit dağıtılmasının daha iyi olacağını, böylesi bir sınıfın Canik ilçesinde olmadığını belirtmem üzerine, sizin gibi duyarlı velilerin dilekçe ile başvurması gerektiği belirtiliyor. Aynı isteği Canik ilçesinde dile getirdiğimde aynı duyarlı veli olmam sözü ile gururlanmıştım. Duyarlı veliyim de bir şey yaptığımız yok.

Memure hanıma, ‘’Bu ihtiyacın nasıl giderileceğini bilmeyen velinin dilekçe yazması beklenmeden, Müdürlükler böylesi bir çalışma yapsa daha doğru olmaz mı, geride potansiyel var ve yarın bu çocuklar okullara gelecek, bu sorunları onlara yaşatmazsak.

‘’Haklısınız ama beyefendi’’

Engellinin  Eğitim Hakkı Engellenemez, güzel slogan, ilk devre hakkımızı elde edemedik, önümüzde ki maçlara bakacağız. Bu slogan  ‘’Kahrolsun Emperyalizm’’ diye bağırtılır yıllarca, hala daha kahredilemeyen emperyalizmin durumuna benziyor. Emperyalizm var, bağıranlar var, ama değişen bir şey yok. Devletin kanunu var, işleyen kurumlar var, sorunlu öğrenci var ama dilekçe vermeyen velide var.

Gökten 3 değil bir çok elma düştü, biri birinin başına değil, bırakın hepsi çürüsün, Hakkımı istiyorum (Hakkının karısı)

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
3 Yorum
Bayram Ocak Arşivi

ALGI

24 Kasım 2019 Pazar 10:30

TBMM

05 Ekim 2019 Cumartesi 11:50

KUKLA

31 Ağustos 2019 Cumartesi 12:42
SON YAZILAR