Allah'a havale etmek ve Yüce Yaratanı vekil kılmak varken, intikam duygusuna ve planına gerek yoktur. 
      Zalime karşı Allah mazlumun yanındadır ve mazlumun malı-canı-arzı-ırzı-dini  ilahi koruma altındadır. 
      Uhud'da amcası Hz. Hamza'nın parçalanmış  bedenini görünce intikam kararı alan Peygamberimizi yüce Allah uyararak, intikam alma duygu ve düşüncesinin yanlış olduğunu Habibine bildirmiştir. 
      Mala, cana, akla, dine ve iffete zarar verildiğinde; üzerine düşeni yapıp, sonra konuyu Allaha havale ederek, Yüce Yaratıcıyı vekil kılmak yetecektir. 
       Allah her şeyi gören ve bilendir. En iyi vekil yüce Allah'tır. Secdede, namaz sonrasında, camide, Ravzada, Kâbe'de yapılan havale ve verilen vekâletin geriye dönmeyeceği bir hakikattır. 
       Zalimleri, hainleri, vatan ve millet düşmanlarını, mala, cana, onura, gurura, şerefe ve haysiyete  zarar veren korkakları  Allah'a havale ediyor, bu konuda yüce Allah'ı vekil tayin ediyoruz. 
       Allah c.c. malımızı, carımızı, vatanımızı, milletimizi, devletimizi her türlü iç ve dış hainlerden korusun.
      Kendini güçlü gören hainler her yerde vardır, her zaman olacaktır. Onlar zulümleriyle imtihan olurken, mazlumlar da mahrumiyetleriyle imtihandan geçerler. 
      Milletine; "Ben sizin Rabbınızım" diyen Nemrut ve Firavun ile müşriklerin ilahı olma gayretinde olan Ebu Leheb, zulümlerinin bedelini milletlerinin önünde öyle ibretlik tablolarla ödemişlerdir ki, tarih boyunca zulüm sohbetlerinde örnek gösterilmişlerdir.
        Firavnu, askerleriyle birlikte milletinin önünde Kızıl Deniz yutmuştur. Nemrut, zulmettiği milletinin huzurunda burnundan giren bir sineğe malup olmuştur. Peygamberimizin gittiği yollara deve dikeni dökerek, Allah Resulüne zulüm yapan  zalim Ebu Leheb'in elleri kurumuş, karısıyla birlikte Cehennemlik oldukları ilân edilmiştir. 
      "Zulümle abad olunmaz" ata sözümüz bu konuyu en güzel bir biçemde açıklamaktadır. Çevremizde tanıdığımız zalim ve hain davranışlı insanların, nasıl da perişanlık çektiklerine şahit oluruz. 
      "Mazlumun ahı yerde kalmaz" ata sözü de önemli bir tecrübe-i hakikattir. Peygamberimiz,  mazlumların dualarının kabul olacağı bilgisini vermiştir. 
      En iyi vekil Allah c.c.dır. Allah'a havale etme bilgisini yine Allah bildirmktedir. Hiç tereddüt etmeden Allah'a havale edilen konular mutlaka hayırlı bir şekilde sonuçlanır. 
       Malımıza, onurumuza, ailemize zarar veren veya vermek isteyenleri Allah'a havale etmek en güzel vekalettir. Vekaleti alan, kainatın sahibi yüce Allah'tır. 
       Kılınacak iki rek'at namazdan sonra, ihlası kalp ile yapılan secdede, Beytullahın şubesi camilerde, Peygamberimizin kabrinin bulunduğu Ravzada, Allah c.c.ın evim diye tarif ettiği Kâbe'de yapılan havaleler adrese teslim olur. Verilen vekaletler yerini bulur. 
      Zalim ve hainler, kendilerini en güçlü gördükleri zaman ve yerde, zulmettiği kimselerin önünde perişanlıkları yaşarlar. Tarih bunun örnekleriyle doludur. 
       En iyi vekil Allah c.c.dır. Rahatlıkta ve zorda, her zaman ve her yerde vekaleti kabul eder. O'na  yapılan havaleler mutlaka havale eden ve vekâlet verenin lehine sonuçlanır. Hiç tereddüt olmasın. Vekil olarak Allah yeter.