DOĞAL AFETLERE HAZIRLIKLI MISINIZ?

Doğanın sebep olacağı yıkıma hazır mısınız?

17 Ağustos depreminin yıl dönümü olması ve Trabzon ilimizde sel kaynaklı oluşan heyelan sonrasında doğal afetlerle ilgili bilmememiz gerekenleri sizler için derledim.

Doğal afetler, insanların önleyemediği ve çoğunu öngöremediği doğal olaylardır. Genellikle insan ölümleri veya mal kayıpları ile sonuçlanır.  Bu olaylar, çoğunlukla kısa sürelerde gerçekleşir. Başladıktan sonra insanlar tarafından engellenemez. Doğal afetleri önlemek insanoğlunun elinde olan bir durum değil; fakat insanlar bazı önlemlerle can ve mal kayıplarını önleyebilir veya azaltabilir.  Doğal afetlerin verdiği zararlar ve doğa olaylarının afete dönüşmesindeki insan etkisi düşünüldüğünde, her toplumun afetlere karşı bilinçli ve hazırlıklı olma zorunluluğu vardır. 

Afet yönetimi; afetlerin önlenmesi ve zararlarının azaltılması amacıyla afet öncesinden başlayarak, yapılması gerekenlerle ilgili tüm aşamaların planlanması ve toplumun tüm kesimleri tarafından koordineli olarak uygulamaya konmasıdır. Afetlerden en az zararla kurtulmanın yollarını; afet öncesinde, afet sırasında ve sonrasında yapılması gerekenleri öğrenmek ve gerekli çalışmaları yapmak afet yönetimi ile mümkündür. Afet yönetimi; hazırlıklı olma, zarar azaltma, müdahale ve iyileştirme olmak üzere dört aşamadan oluşur. Hazırlıklı olma; afet öncesi planlama, eğitim ve uygulamalarla afete karşı hazır olmaya yönelik çalışmalardır. Zarar azaltma; olası bir afetten önce, yapılacak koruma ve güçlendirmelerle tehlikeyi önlemeyi amaçlar. Müdahale; afet sonrasında afetzedelerin tahliyesine, kurtarılmasına, tıbbi bakım ve temel ihtiyaçlarının karşılanmasına yönelik faaliyetlerdir. İyileştirme ise toplumun normal yaşamına dönmesi, yaraların sarılması, hasarların giderilmesi için yapılan çalışmalardır.

Ülkelerin gelişmişlik seviyesi arttıkça doğal afetlerin olumsuz etkisi azalır. Gelişmişlik seviyesi yüksek olan ülkelerde yöneticilerin ve halkın doğal afet bilincine sahip olması, ülkenin bilim ve teknolojide ilerlemesi doğal afetlerin zararını en aza indirir. Doğal afetlerin önlenmesinde; afet risk haritalarının hazırlanması, tahmin ve erken uyarı sistemlerinin geliştirilmesi, afet öncesi ve afet esnasında ne yapılması gerektiğinin bilinmesi önemli rol oynar. Doğal afet risk haritaları hazırlanarak hangi doğal afet türünün nerede meydana gelebileceği, tehlikeli ve güvenli yerlerin nereler olduğu belirlenebilir. Günümüzde nerede deprem olacağı hatta hangi binaların depreme karşı dayanıksız olduğu bilinebilir. Yapılan bilimsel çalışmalarla heyelan, sel ve taşkın riskinin fazla olduğu yerler belirlenebilir. Riskli alanlar yerleşime açılmayarak veya gerekli koruma önlemleri alınarak doğal afet sonucu meydana gelebilecek zararlar en aza indirilebilir.

Deprem bölgelerindeki sağlam binaların depremden etkilenmediği gerçeği unutulmamalıdır. Bilimde bugün gelinen noktada, tahmin ve erken uyarı sistemlerinde de ilerleme kaydedilmiştir. Bazı doğal afetler öngörülebilmekte, erken uyarı sistemleri sayesinde insanlar haberdar edilebilmektedir. Aktif volkanlara kurulan izleme istasyonları, patlamanın habercisi sismik hareketliliği dinleyerek, insanların tehlike bölgesinden tahliye edilmesine imkân tanır. Kasırgaların oluşum zamanı ve karada nereyi vuracağı bilinmese de okyanus ortasında başlayan kasırgalar izlenerek, insanların sığınaklara girmeleri yönünde uyarılar yapılmakta ve can kayıpları en aza indirilebilmektedir. Meteorolojik tahmin ve uyarılar çoğu zaman hayat kurtarır. Günümüzde tsunami öncesinde erken uyarı ve hazırlık sinyalleri gönderen aletler, insanları kıyıdan uzaklaşmaları ve yüksek yerlere çıkmaları yönünde uyarır. Sonuç olarak, doğal afetlere karşı hazırlıkta önemli olan nasıl davranacağımızı bilmek ve gereken önlemleri almaktır. Doğal afet; genellikle insanların kontrolü dışında gerçekleşen ve gerekli önlemler alınmadığı takdirde büyük can ve mal kayıplarına yol açan doğa olaylarıdır. Bu olaylar, çoğunlukla kısa sürelerde gerçekleşir. Başladıktan sonra insanlar tarafından engellenemez. Doğal afetleri önlemek insanoğlunun elinde olan bir durum değil; fakat insanlar bazı önlemlerle can ve mal kayıplarını önleyebilir veya azaltabilir. Doğal afetler ve türleri nelerdir? İşte cevapları…
Tanımı

Doğal afet; insanlara zarar veren olayların genel adıdır. Can ve mal kaybına yol açan ve kontrol edilmeyen doğal olayları içerir. Bazı doğal afetler, yeryüzünün bazı bölgelerinde daha çok meydana gelir. Deprem, heyelan, çığ, sel ve don gibi bazı afetlerin sonuçları doğrudan ve hemen ortaya çıkar. Ama kuraklık gibi bazı afetlerin sonuçları ise, uzun bir zaman sonra dolaylı olarak görülür. Doğal bir felaketin potansiyel etkisi, olayın büyüklüğüne ve yerine bağlıdır. Afet, yoğun nüfuslu bir bölgede gerçekleşirse, hem can hem de mal için daha fazla hasara sebep olur.

Doğal Afet Çeşitleri

Doğal afetler, “jeolojik” ve “meteorolojik” olmak üzere iki gruba ayrılır. Kaynağını doğrudan yer kabuğundan ya da yerin derinliklerinden alan jeolojik doğal afetler; deprem, heyelan, yanardağ patlamaları, tsunami gibi olaylardır. Atmosferdeki doğa olayları sonucunda meydana gelen meteorolojik doğal afetler ise; sel, fırtına, tayfun, kasırga, kuraklık, çığ, erozyon ve su taşkınları gibi olaylardır.
Jeolojik Doğal Afetler:

Deprem: Türkiye de dahil olmak üzere birçok ülkede büyük zararlara sebep olan deprem, yerkabuğu içinde meydana gelen fay kırıklarından açığa çıkan enerjinin dalgalar halinde yayılarak ani titreşimlere sebep olması ve bu titreşimlerin yeryüzünde sarsılmalar olarak hissedilmesi şeklinde oluşur. Yer katmanlarında oluşan şok dalgalarının sonucudur. Magma üzerinde yüzen levhalar, konveksiyonel akım sayesinde sürekli hareket halindedir. Kıtaların hareketi ile plato sınırlarında kaynama ve ayrılmadaki sürtünmeden oluşan kinetik enerji, aniden büyük bir güçle boşalabilir. Depremin merkez üssü, nasıl oluştuğu ve büyüklüğü gibi ölçme ve değerlendirme yöntemlerini inceleyen bilim dalına ‘Sismoloji’ adı verilir. Şehirleşme uygulamalarında yapılan hatalar, depremin etkisini daha ağır hissettirir. Depreme uygun olmayan yapılar, depremde en çok mal ve can kaybına yol açan faktörlerdir. Depremle ilgili gerekli eğitimlerin verilmemesi sonucu ortaya çıkan bilgilenme eksiklikleri de depremin zararlarını artıran bir unsurdur.     

Heyelan: Özellikle yüksek ve eğimli bölgelerde meydana gelen gevşek toprak, kaya veya yapay dolgu malzemelerinden oluşan zeminlerin yerçekimi, su ve benzeri etkenler sonucu hareket etmesi olayıdır. Kayalardan veya toprak örtüsünden oluşan kütlelerin yerçekiminin etkisi ile koparak yer değiştirmesi olayıdır. Yeryüzünde çok sık yaşanan bir kütle hareketidir. Hızla gerçekleşebileceği gibi uzun bir zaman diliminde de meydana gelebilir. Türkiye’de de eğim, yükselti ve yağışın fazla olduğu Karadeniz Bölgesi, heyelanların en çok görüldüğü bölgelerdir. 

Yanardağ patlamaları: Dünyanın iç tabakasında bulunan erimiş kayaların (magma) yeryuvarlağının yüzeyinden dışarı püskürerek çıktığı coğrafi yer şekillerine yanardağ, buralarda meydana gelen püskürme ve hareketlenmelere de “yanardağ patlamaları” adı verilir. Aktivite bakımından çeşitlilik gösteren yanardağ patlamaları, onlarca kilometrelik alanlara yayılarak can ve mal kaybına sebep olabilirler. Yanardağların araştırıldığı bilim dalına “volkanoloji” veya “yanardağbilimi” adı verilir. 
Meteorolojik (hava) Doğal Afetler:

Sel: Meteorolojik doğal afetlerden olan sel, yüzeyi bir süreliğine tamamen ya da kısmen su altında bırakan, ani ve büyük su baskınlarıdır. Özellikle deniz, akarsu, göl gibi büyük su birikintilerinin aşırı suyla dolması sonucu ortaya çıkan sel baskınları, meydana geldiği bölgede can ve mal kayıplarına yol açabilmektedir.

Fırtına: Kuvvetli ve hızlı esen rüzgârın bölgeyi etkilemesi olayıdır. Denizlerde ve okyanuslarda büyük dalgaların oluşmasına sebep olur. Fırtına, özellikle deniz kenarlarında yaşayanlar için tehlikeli bir doğa olayıdır. Denizdeki gemi, tekne ve yelkenlileri de tehdit eder.

Çığ: Aşırı kar yağışının yaşanan bölgelerde meydana gelir. Eski kar tabakasının yeni kar tabakasıyla karışamaması sonucu bir ses veya hayvan veya insanların herhangi bir müdahalesi ile büyük kar kütlelerinin yer değiştirmesi veya kayması olayıdır. Profesyonel dağcıları ve kayakçıları tehdit eden bu doğal afet, dağ veya tepelerin eteklerindeki kışlık turistik mekânları da etkileyebilir.

Kuraklık: Bölgenin nem miktarında yaşanan dengesizlikler ve düşüşler sonucu yaşanan doğal afettir. Uzun zaman dilimlerinde meydana gelir. Kurak iklimlerin hâkim olduğu bölgelerde yaşam bir hayli zordur; hayvanlar ve bitkiler nem eksikliğinden ve düzensiz yağışlardan fazlasıyla etkilenir.

Hortum: Kümülüs bulutları ile bağlantılı olan hortum, silindir şeklinde dönerek hareket eden bir rüzgâr türüdür. Bulutlardan yeryüzüne kadar uzanır. Yıkıcı gücü oldukça büyüktür. Bir denizin ya da gölün üzerinde meydana gelen hortum, emdiği su ile "su hortumu" oluşturabilir.

Orman yangını: Doğal ya da insani sebeplerden ortaya çıkabilir. Ormanların kısmen veya tamamen yanması olayıdır. Genellikle yıldırım düşmesi, yanardağ patlaması ve yüksek sıcaklık gibi doğal sebeplerle ortaya çıkar. İnsanları attığı sigaralar, cam parçaları ve tarımsal uygulamalar sonucu da ortaya çıkabilir. Ekolojik olarak birçok zarara yol açan orman yangınları, kuraklık ve iklim değişikliklerinin de sebepleri arasındadır.

Teknolojik doğal afetler:
Baraj patlamaları 
Sınaî patlamalar 
İnsan kökenli doğal afetler:
Çeşitli yangınlar 
Hava, su, toprak ve çevre kirlenmeleri 
Ulaşım kazaları 

Doğal Afetlerin Özellikleri
Afetlerin en büyük özellikleri şunlardır; doğal veya doğa ile bağlantılı olaylardır, can ve mal kaybına yol açar, çok kısa zamanda meydana gelir, başladıktan sonra insanlar tarafından engellenemez.
Doğal afetlerle ilgili diğer bazı spesifik özellikleri şöyle sıralayabiliriz;
Doğal afetler; önceden kestirilemeyen çeşitli güç ve genişlikte olabilir 
Meydana geldikleri bölgenin alt yapısını ve ekonomik düzenini bozar 
İnsanlar üzerinde şok tesiri bırakır, travmalara yol açar 
Ölüm, yaralanma, sakatlanma gibi sonuçlar doğurur 
Bulaşıcı ve salgın hastalıklara yol açabilir. 
Devletin planlı yatırımlarını geciktirir veya durdurur.

Günümüzde Doğal Afetler
Her gün, mevcut ekolojik dengenin bozulması sonucu doğal felaketler oluşturabilen jeolojik süreçler yaşanıyor. Ancak bu olaylar, insan nüfusunun yoğun olduğu bir alanda gerçekleşirse ve can ve mal kayıplarına yol açarsa “felaket” olarak tanımlanıyor. Bu tür olaylar son yıllarda artış göstermektedir. Bazı doğal afetler arasında bağlantı vardır. Örneğin; geçmişte yaşanan bir sel, fay hatları üzerinde tahribat yaparak günümüzdeki bir depremin başlangıç noktası olabilir. Bu sebeple doğal afetler arasındaki bağlantılar tam olarak tespit edilemez ve tahmin edilemez. Bu gerçekten hareketle, doğal afet tehdidine ve etkilerine karşı insanların savunmasız olduğunu söyleyebiliriz.

İnsan etkinlikleri sonucu ortaya çıkan doğal afetler, bir takım önlemlerle azaltılabilir veya etkilerinden korunabilinir. Örneğin; orman yangınlarına yol açan unsurlar ortadan kaldırılabilir, kuraklığı önlemek için daha fazla ağaç dikilebilir, depremden korunmak için dayanıklı binalar inşa edilebilir, kasırga yaşanan bölgelerde binaların çatıları dayanıklı hale getirilebilir. Bu örnekleri benzer durumlarla çoğaltabiliriz. Ancak yağmur sonucu ortaya çıkan seli, don olaylarını, yanardağ patlamalarını önlemek imkânsızdır. İnsanlara düşen, doğal afet gerçeğini kabullenip hazırlıklı olmaktır.
İyilik, sağlıkla kalın!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Onur Nezer Arşivi
SON YAZILAR