DİLEKÇEMİN DEVAMI…

Biz tekrar gelelim sadede… Aklımıza, değişik renk ve milletlerden (20 civarında ülke) olan insanların yaptığı dansları (!) takmıştık. Yaptıkları hareketler tehlikeli hareketlerdi. Ayakta yatıyor ve yatırıyorlardı adeta. Kötü örnek teşkil ediyorlardı. Bu organizasyonlara ne kadar para harcandığını araştırmak, söylemek, yazmak istemiyorum. O zaman hepten nevrim döner. Bu tarz etkinliklerin faydası nedir? Kültürümüz mü renkleniyor? Ahlakımız mı kemale eriyor? Dinimizi daha iyi mi yaşamaya başlıyoruz? Dilimiz daha zengin bir hâle mi geliyor? Ne?... Hiçbiri olmaz bunların. Soruların hepsi yanıtsız kalır veya hepsinden sonra kesin bir "hayır" sözü söyleriz. Bu yüzden danslara taktık kafayı. Getirisi olmayan, götürüsü çok olan işlerden görüyoruz bu tarz işleri. Aksini iddia eden varsa işte meydan! Pek çok işi yaptılar da, mesafeler katettiler de geriye bir bu mu kaldı?

   Dağda gezen ayaklardanız biz… Dağ kafalı değiliz yalnız… Düz ovada inciniriz, kırılırız, üzülürüz. Çoktandır gelmediğim güzel sahilime geldim ve incindim.

   Şimdi bunlardan sonra ey Sayın Başkanım! Verdiğim oylar sana haram olsun! Ben bunlar için oy vermemiştim. (Ben, biz anlamında) Şehrim büyüsün, gelişsin, çağdaşlaşsın (Buradaki çağdaşlaşma, çağımızdaki gelişmiş ülkelerin teknolojilerini yakalamak anlamında). Şehrimin kötü giden eğitim durumuna bir dur densin! Eğitime yatırım yapılsın! Elin adamları ta kilometrelerce ötelerden buralara getirileceğine en azından merkez köylerden hiç sahil görmemiş çocuklar getirilsin buralara. Onlara unutamayacakları (maliyetsiz) saatler yaşatılsın. Bizim çocuklar, yapılan iyilikleri unutmaz.

   Seçim zamanı çocuklara Sayın Başkan, değişik hediyeler veriyordu. Benim kızlarıma da bebek vermişlerdi. Kızlarım başkanın resmini gördüğü her yerde: “İşte bizim başkan!” diyorlardı. Mutlu oluyorlardı. Şimdi onlara ben diyeceğim?..

   Şehrimde güzel işler olmuyor, diyemeyiz. Onları da yazıyorum. Ancak yapılan iyi işler, yeterli değildir. Çoğu işte geç kalınmıştır. Samsun"uma bu durum hiç yakışmamıştır. Hafif raylı sistem, üç dönemdir başkanlık koltuğunda oturan bir başkan için geç kalınmış bir projedir. Samsun için üzüntü vericidir. 

   Arabaları park edecek yer bulamıyor insanlar. Bedava ve güvenli bir park yeri yapmak gelmez mi akıllara? Ne olur bir şeyi de Allah rızası için yapsınlar! Hep gezme, eğlenme, tüketme yerleri yapıyorlar. Ancak korkarım yakında buralara gelecek insan bulamayacaklar. Zira cepler ve ceplerle birlikte gönüller boş bir hâle gelmiş durumda.

   Samsunspor"um sürünüyor. Sorsan Büyükşehiriz ve birinci sınıfız. Futbol takımımız nerelerde? Ümidini bile kaybetmiş durumda. Korku ve panik takımı olmuş. Can çekişiyor, yoğun bakımda. Acilen yardım bekliyor. Bir elinden tutan arıyor. Belediye bu konuda hiç mi bir şey yapamaz? SBK"de Hüseyin Tayıncı tüm enerjisini bir destekçi bulmaya harcıyor. Samsun"u temsil etmek için var olma mücadelesi veriyor. Destek olunamaz mı? Sorunlarınızı biliyoruz, demek yetmiyor.

   Güzel şehrimin sporu, eğitimi, sanatı, sanayisi… can çekişirken siz bu elin adamlarını buralara getirerek, önceliği onlara vererek doğru mu yapıyorsunuz? Sadece fetih günlerinde hatırladığınız Fatih Sultan Mehmet"i yok saymış olmuyor musunuz? Bunları, akşam başınızı yastığınıza koyduğunuzda, sakin sakin bir düşünmenizi ister, saygılar sunarız. Hata işlediysek affola!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İsa Abanoz Arşivi
SON YAZILAR