Devletimizi Yıpratmayalım

Sayın Genel Kurmay Başkanımız basın açıklamasında;

TSK"ya karşı asimetrik kuşatma harekâtı yürütülüyor, ordumuzu yıpratmayalım dedi.

“Ordumuzu yıpratmayalım” kısmı tamamen doğru bir sözdür. Çünkü;

Ordumuzun yedeği yoktur.

Ordumuz düşmanlarımıza karşı ilk güvencemizdir

Ordusuz bir millet ve devlet olamaz ancak çadır ahalisi olur.

Ordumuz bizim gururumuz, övüncümüz ve dahi şerefimizdir.

Ordumuz, gerektiğinde tüm mal varlığımızı severek bağışlayacağımız ilk kurumdur.

Ordumuz yoksa; devlette, millette, bayrakta, ahlakta, din de  yoktur.

İşte Ordumuz bizler için bu kadar değerli, eşsiz ve kutsaldır.

Ordumuzu yıpratmaya çalışanları tüm kalbimizle lanetleyelim...

Yeryüzünde Milleti tarafından bu kadar sevilen başka bir ordu yoktur.

Bu kadar sevgiye layık olabilmek ve layık kalabilmekte çok zordur.

Ancak, Ordumuzun yıpranmasında aşağıda sayılanların hiç payı yok mudur bir düşünsek!

- 27 Mayıs darbesini yapıp, Atatürk"ün Meclisini kapatanların, Atatürk"ün Anayasasını değiştirenlerin, başbakanını ve bakanlarını suçsuz yere asanların,

- Yassı ada da milletin seçtiği mebuslarına yakışıksız muameleleri yapanların,

- Cumhurbaşkanlığı seçimine kanunen hakları olmadığı halde müdahale edenlerin,

-12 Mart"ta meşru hükümete muhtıra verenlerin,

- 12 Eylül darbesiyle Atatürk"ün Meclisini kapatanların, Milletin seçtiklerini tutuklayanların, binlerce gencimizi Mamak, Diyarbakır, Erzincan ve daha bir sürü cezaevlerine dolduranların,

- 28 Şubat"ta yalan andıçlarla hayali düşman yaratanların, devamında devletimizin 50-60 milyar dolar zararına sebep olanların, Sisi, Fadime ve kalkancı gibileri provokasyonlarına alet edenlerin,

- 27 Nisan e- bildirisiyle; siyaset yapmaları yasak olduğu halde siyasete müdahale etmeye çalışanların,

- Ay ışığı, sarıkız, eldiven, Ergenekon v.b. halen yargılanan demokrasi dışı oluşumların sahiplerinin,

- Oğlunun yemin törenine alınmayan başörtülü annelerin, ablaların, eşlerin ızdırabına duyarsız kalanların,

- Kısacası silahla yönetime el koymayı marifet sananların ordumuzun yıpranmasında payları yok mudur?

Ben askeri yönetime de, padişahlığa da, teokrasiye de, krallığa da düşman değilim.
Yapabilirlerse, emirle ekonomi düzelecekse, isterlerse hep asker yönetsin veya padişahlık geri gelsin ya da teokrasi dedikleri şey her ne ise o olsun çok da üzülmem…

Hatta bu günden daha iyi olacaksa memnun da olurum, tarihimizde hepsini yaşadığımızdan yabancılık da çekmem!

Karşı olduğum şey; darbe yapanların demokrasiden bahsetmeleridir!

Ordumuzun yıpranmasında yukarıdakileri yapanların hiç mi payı yoktur acep?

Ordumuzu yıpratmayalım kabul ama gerçekten yıpratanları da görelim artık.

Siyaset yapmak isteyenler üniformasını çıkarıp seçim meydanına insinler…

Millet seçerse hep onlar yönetsin yeter ki seçilip de gelsinler.

Osmanlı Cihan Devletinin yıkılışının en büyük sebebi, ordusunun siyasete bulaşmasıdır.

İşte bunu gören Atatürk, generallerine; siyaset yapacaksanız ordudan ayrılın demiş ve de ayırmıştı.

Sonuç olarak; sadece ordumuz değil, hiçbir kurum yıpratılmamalı.

Meclis, Polis, MİT, Adliye, Eğitim v.b. hepsi devletimizin güzide kurumlarıdır…

Darbe yapanları eleştirenler yıpratıcı da, darbeyi yapanlar, planlayanlar yıpratıcı değil midir?

Devletimizi ayakta tutan bütün kurumlarının varlığıdır…

O halde Devletimizi yıpratmayalım!

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi
SON YAZILAR