"Devlet… Tiyatro sahnesinden çekiliyor"

Başbakan açıklamalarda bulunuyor;
“Sanatın arkasına saklanır kendilerini dar kalıplara sıkıştırırlar.
Bunlar sanatı toplum için yapmazlar.
Sanat toplum için yapılır.
Bunlar kendi kast sistemlerinin bozulmasına asla izin vermezler”.
“Despot aydınların bize nasıl akıl vermeye kalktığını görüyor
kusura bakmasınlar,
belki biraz ağır olacak bu ifade ama,
o zavallılara acıyoruz.
İstanbul'da Şehir Tiyatroları meselesinde o despot anlayış,
o kibirli tavır bir kez daha tezahür etti.
Şehir Tiyatroları'nda yapılan yönetmelik değişikliği oldu.
hem bizi hem tüm muhafazakârları aşağılamaya…
küçümsemeye başladılar.
Soruyorum, yahu siz kimsiniz?
Bu ülkede tiyatro sizin tekelinizde mi?
Bu ülkede sanat sizin tekelinizde mi?
sadece sizler mi varsınız?
Geçti o günler.
Artık despot aydın tavrıyla parmağınızı sallayarak
bu milleti küçümseme…
bu milleti azarlama dönemi geride kalmıştır.
Bu ülkede pırıl pırıl bir nesil yetişti.
Bu ülkede kendi tarihini bilen…
mazisini iyi tanıyan…
bu toprakların birikimini tanıyan…
Batı'yı diğer medeniyetleri de bilen… tanıyan…
öğrenen bir nesil var.”
Bazıları bizim nasıl iş ürettiğimize bakmadan
tamamen önyargıları ile hareket etti.
9,5 yıl boyunca bizimle ilgili önyargıları olan herkesi
Hayal kırıklığına uğrattık.
Onların tüm niyetlerini boşa çıkarttık.
Asılsız iddialarını; senaryolarla kışkırtmalar yapanları altüst ettik.
9,5 yıl boyunca millet iradesini özenle koruduk.
Mafyalarla… çetelerle mücadele ettik.
AB konusunda en güçlü adımları attık.
9,5 yıl boyunca tavizsiz bir şekilde demokratikleşme konusunda yol aldık.
Şu birkaç gündür
zihinlerinin arkasındakini açıkca söylemeye başladılar.
Bunlar bu aziz millete bidon kafalı diyorlardı;
Aslında rahmetli Cem Karaca
bunlara gereken cevabı vermişti:
Bunlar aydın değil…
 “yarım porsiyon aydın” demişti.
Hanedanlık bitmiştir.
Yıllarca sırtlarını statükoya dayadılar.
Kusura bakmasınlar,
çok bilmiş hareketlerle millete…
milletin iktidarına parmak sallayarak
azarlama dönemleri sona erdi.
Milleti hizaya sokma dönemi sona erdi.
Hem devlet tiyatrosundan maaş alacak,
hem şehir tiyatrosundan maaş alacak,
istediği zaman dizi filmlerde oynayacak,
istediği zaman başka yerlerde rol alacak,
her yerden de bu şekilde nemalanacak.
Mesele bu!
Özel… özerk… özgür olun”.
İşte bu altın cümlelerin tamamı Başbakanımıza ait!
HELAL OLSUN!
Yıllardır söyleyemediğim düşünceler!
Oy verdim;
Benim adıma konuşuyor.
Halkının adamı!
Bu yüzden;
Mehdi! dedim.
Mehdiye dini anlam yükleyen kamuoyu;
Ürktü… ürperdi!
Oysa mehdi bir tane değil!
Her deccalın…
Her halkına rağmen;
Halkını sindiren…
Onun adını kullanarak naralar atan…
Deccalların da;
Her zaman bir mehdisi olur.
Halkının elinden tutan…
Halkını harekete geçiren…
Önlerinden yürüyen…
Herkes Mehdidir.
Deccalları deviren…
Özgürce seslenebilen herkes Mehdidir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Salih Parlak Arşivi
SON YAZILAR