DEMİRTAŞ BUNU YAPMAZ

Hayatta en zor işlerden biri de insanları tanımaktır. Adamla yıllarca arkadaşlık yaparsın, onu kendin gibi bilirsin ama iş menfaate gelince adamın tanıdığın adamdan ne kadar farklı biri olduğunu görünce şaşırıp kalırsınız. Gerek sosyal hayatta gerekse siyasal hayatımda arkadaşlık yaptığım insanların hiçbir tanesinden şahsi taleplerim olmamıştır. Bu konuda çok iddialıyım, yıllarca beraber çalıştığım Ahmet Demircan’ından tutun da vezir hazretlerinden Okuyucu’suna varıncaya dek hepsiyle çok yakın çalıştım ama hiçbirisinden iş istemedim. Ne adamıma iş istedim, ne de menfaatime olacak bir şey talep ettim. Zaten öyle olmasaydı yıllarca bu kadar rahat yazma imkânım olmazdı. Demircan’ın ilk Bakanlık döneminde fahri danışmanı gibi çalıştık. ÇAYKUR’dan sorumlu Devlet Bakanıydı. Herkes ÇAYKUR’a adam koy diye yalvarırken biz hiç oralı olmadığımız gibi gelen taleplerin tamamını elimizin tersiyle ittik. O dönemde bizim onunla olan yakınlığımızdan ötürü bizleri eleştiri yağmuruna tutanlar, Sağlık Bakanlığı yaptığı dönemde yaptığı onca hatayı görmelerine rağmen sesleri çıkmadı. Üzülerek ifade etmek gerekirse Sağlık Bakanlığı yaptığı dönemde o kadar ciddi hatalar yaptı ki AK Parti iktidarının en başarılı olduğu Sağlık Bakanlığı politikaları ve icraatları 2002 öncesine gelmiş durumda. Gazi Devlet Hastanesinde hasta kuyruklarından tutun da 3 ay gün verilen MR’lara, personele yapılan mobbing nedeniyle bunalıma girip trafik kazası geçirip ölenlerine kadar, o kadar çok kötü icraatlar var ki anlatmakla bitmez.

 

Sağlık Müdürlüğü’nün yaptığı atamalardan tutun da hastanelerdeki rezaletleri yazmaya devam edeceğiz. Bu gerçekleri toplum gördükten sonra belki siyasi erk sahipleri gereğini yaparlar. AK Parti’nin seçim kaybettiği yerlerde herkes faturayı teşkilatlara kesiyor ama toplum sağlıkla ilgili öyle tepkili durumda ki anlatamam… Ayvacık’ın tepesinden gelen gariban hastaya 3 ay MR günü verilip geriye gönderiliyorsa Sağlık politikaları çoktan bitmiş demektir. Bunun en büyük nedeni de bir önceki Bakan Ahmet Demircan’ın yanlış atamalarıdır. İşin garip yanı Demircan hâlâ daha o atamaların arkasında durmakta ve İl Sağlık Müdürü onun taleplerinin dışında hiçbir talebi doğru dürüst karşılamamış olmasıdır. Onlar ancak bizim yaptığımız haberlerin nereden bize geldiğini araştırmaktalar. Oysaki yapılan hataları düzeltseler de bize iş düşmemiş olsaydı işin doğrusu olmaz mıydı? Samsun’da yapılan atamaların tamamına yakını çok yanlış atamalar. Adam bilmem ne meyhanesine gitmiş, yemiş, içmiş bir de sosyal paylaşım sitelerinde paylaşmış, bu adamı alıp idareci yapmışlar. İmamoğlu’na kızan AK Partili arkadaşlara buradan şunu söylemek istiyorum. Arkadaşlar İmamoğlu’na kızmaya gerek yok adam kendi siyasi görüşüne hizmet ediyor, işini yapıyor. Siz kendi siyasi iktidarınızın yaptığı hatalara bakıp ona tepki verin ki hatalarını anlayıp doğrusunu yapsınlar.

 

Gelelim asıl konumuza, tam 25 yıldan beri Ahmet Okuyucu ile arkadaşlık yaparım. Onu ilkeli, dürüst, haram yemeyen bir insan olarak bilir, ondan ötürü de onunla dostluk yapardım. Ancak son zamanlarda bazı icraatlarını görünce ne kadar yanıldığımı anlamış oldum. Bir insan sadece faiz yemekle veya hak etmediği bir parayı almakla dürüst olmaz, başkalarının hakkını yemek de haramdır. Okuyucu 2009 seçimlerinde Demirtaş başkanı destekledi karşılığında oğlunu sözleşmeli memur yapıp Devlet Memuru yaptı. Ardından 2014 seçimlerinde Erdoğan Tok’u destekledi. Aynı oğlunu Belediye’de müdür yaptırdı. Ne zamanki oğlu müdürlükten alındı, anında Necattin Demirtaş’ın yanına geçip onu destekledi. Aslında Necattin Demirtaş’a bu dönem en ufak bir katkısı olmadı. Zira geçen dönem yaptığı yanlıştan ötürü Kavaklılar acayip tepkiliydi kendisine, geçen dönem Necattin Demirtaş’a yakın insanların tepkisini aldı. Bu dönem de Erdoğan Tok’un taraftarlarının tepkisini aldı. Böylece ona tepki göstermeyen kimse kalmadı, sadece yanında olup beklentisi olan birkaç kişinin dışında onunla olan Allah kulu kalmadı.

 

Şimdi de aynı Okuyucu’nun İlkadım Belediyesi’ndeki oğlunu Başkan yardımcısı, Büyükşehir’de benim işe koyduğum ve Hükümetin kadroya aldığı diğer oğlunu İlkadım Belediyesi’nde özel kalemden memur yapmak istediğini öğrendim. Şayet bu doğru ise ki bana bilgi verenler güvendiğim insanlar yanlış olacağını da sanmıyorum, tam bir fecaat. Necattin başkanın böyle fahiş bir hataya düşeceğini sanmıyorum. Şayet düşerse sonuna kadar karşısında olurum. Seçim dönemi boyunca Demirtaş’ın aleyhinde tek bir haber yapmadık. Hakkında tek bir kötü kelam etmedik, hatta ve hatta ülküdaşı olan posbıyık gibi kalkıp aleyhinde beyanatlar da vermedik. Sadece gelen reklam haberleri yayınladık o kadar. Ama şimdi Okuyucu’nun Büyükşehir’de benim işe aldığım ve kadrolu işi olan oğlunu oradan alıp İlkadım’dan özel kalemden memur yaparsa ilk karşısında beni bulur. Böyle saçmalık olmaz. Diğer oğlunu Başkan yardımcısı yapacağını da sanmıyorum. Bana sorarsa Okuyucu’nun ona tek bir tane dahi oy katkısı olmamıştır. Bu adamı artık sokmasın belediyenin kapısından içeri yeter artık. İlkadım halkının Okuyucu ailesini bakma mecburiyeti yok. Aldığım başka bir bilgiye göre geçtiğimiz Cuma günü Okuyucu, belediyeye gidip orada yeni atanan MHP’li bir bayana fırça attığı ve onun müdür olmasının yanlış olduğunu söylediğini duydum. Şayet doğruysa bu da fecaat. Demirtaş başkandan ricam bu adamı belediye sınırlarından içeri sokmasın. Ondan gelecek Allah’tan gelsin. Bu kadar da olmaz artık diyerek sözlerime son veriyorum, kalın sağlıcakla.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
8 Yorum
Adnan Bahadır Arşivi
SON YAZILAR